Tarih: 04.01.2017 01:17

ŞİMDİ PIRASA ZAMANI

Facebook Twitter Linked-in

PIRASA DEYİP GEÇMEYİN!

Pırasa, Osmanlı mutfağına geç girdi. Anadolu?ya geç yayıldı. Önceleri çiğ tüketildiği ve koku yaptığı için mescide gitmeden evvel yenmemesi için fetvâ verildiği bile söylenir.

Anadolu?da pek tutulmayan pırasa, Batıda çok sevilir. Arnavutların çok doyunca, ?More pırasa olsa yemem? dediği meşhurdur. Galler?de pırasa, millî bir sebze hükmündedir. Galler?in sembolleri arasındadır. Esâsen pırasa nergisgillerden olduğu ve nergis çiçeği Galler?in sembollerinden olduğu için böyle olması normaldir.

Çorbasından böreğine, zeytinyağlısından etlisine kadar birçok yemeği yapılan pırasa, çok faydalı bir sebzedir. İstanbul mutfağında zeytinyağlısı, Anadolu?da etlisi tercih edilir.

İstanbul usûlü zeytinyağlı pırasanın birkaç püf noktasından da bahsedelim. Muhakkak bir çay kaşığı veya bir tatlı kaşığı şeker atılır. Altı hafif tutturulursa karamelize olarak hoş bir tat alır. Ayrıca ocaktan indirmeden birkaç dakika evvel limon sıkılırsa tadına doyum olmaz. Sarımsak sevenler, birkaç diş sarımsak ekleyebilirler.

Zeytinyağlı pırasa için malzemeler:

500 gram pırasa,

1 çay bardağı zeytinyağı,

1 küçük kuru soğan,

2 yemek kaşığı pirinç,

2 orta boy havuç,

Su, tuz,

Pırasa ve havuç, ayıklanır; yıkanır ve arzu edildiği gibi doğranır. Zeytinyağında öldürülen soğanın üzerine, sebzeler eklenip karıştırılır. Sebzelerin üstünü bir parmak geçecek kadar su ilâve edilir. Tam pişmeden evvel pirinç ve tuz eklenip altı kısılır. Kısık ateşte pirinçler de pişince altı kapatılır. Limonla servis edilir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —