EnPolitik: SAYIN ARIKLI SİZCE NASIL GİDİYOR KIBRIS?TA MÜZAKERELER?
Erhan Arıklı: Bize göre oldukça yanlış ve haklı olduğumuz alanlarda hatta Annan Planı, Avrupa Birliği ve BM nezdinde lehimize olan kararlardan bile feragat edilerek, tam bir teslimiyet çizgisinde sürdürülüyor. Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı, müzakere heyetine sadece aşırı sol görüşten insanları alarak toplumun büyük bölümünü devre dışı bırakmıştı. Ardından Cumhurbaşkanının sözcüsü ?Garantiler bizim için tabu değildir? diyerek, Kıbrıs Türk?ü için en önemli kırmızıçizgi olan Garantileri tartışmaya açmıştı. Ardından Cumhurbaşkanı Akıncı daha ilk günlerde nüfus konusunda da ciddi bir hata yapmış, Türk tarafının nüfusunu 220.000 olarak açıklamış ve nüfus oranlarını 4/1 olarak sabitlemişti. Oysa 220.000 sayısı oldukça tartışmalı bir rakamdı. Kıbrıs Türklerinin gerçek rakamı 500.000?in üstünde idi. Yüzyıldan beri planlı bir şekilde yurt dışına göç ettirilen dışarıdaki Kıbrıslı Türkler?i nüfus oranının dışında tutmak çok büyük yanlıştır.
EnPolitik: MÜZAKERELERDE TEMEL ESASLAR NE OLMALIDIR?
Erhan Arıklı: Bize göre; müzakerelerde KKTC kırmızıçizgilerini ortaya koymalı ve bu çizgilerden taviz vermeyeceğini ilan etmelidir. Bu kırmızıçizgiler;
a)Türkiye?nin etkin ve fiili garantisinin devamı,
b)KKTC Nüfusunun bir ve bütün olarak kabulü,
c)Mülkiyet ve toprak meselesinin global mal mülk ve tazminatlarla çözülmesi,
d)Ayrılma hakkının baki olduğu iki bölgeli, iki ayrı halklı gevşek bir federasyon,
Türk tarafının bu kırmızıçizgilerinin uluslararası hukuki ve hayati sebepleri vardır. Ama bu kırmızıçizgileri savunacak bir müzakere heyetinin hâlihazırda işbaşında olmaması en büyük handikabımızdır.
EnPolitik: Galiba Barış müzakerelerinde temel uzlaşma aranan ilk konu adaya dışarıdan gelen nüfus kadar bir de MÜLKİYET meselesi var en çok tartışılan. Bu konuda ne oluyor? Sizin tavrınız nedir?
Gazete Haberlerinden öğrendiğimiz kadarıyla Akıncı Heyeti Mülkiyet konusunda atılacak olan 3 adımı da şöyle belirlemiş;
a)Yasal Mal Sahibi kendisine sunulan 3 seçenek (İade, Takas ve Tazminat) bir tanesini tercih edecek
b)İade talep ederse ve şu andaki kullanıcı da Mülkü iade etmek istemezse mesel Mülkiyet Komitesine
havale edilecek.
c)Mülkiyet Komitesi, karar verirken mal sahibinin ve şimdiki kullanıcının mülkteki ikamet süresini, mülkün değerini ve sonradan Mülke yapılan katma değeri ve yatırımı göz önünde bulunduracaklar.
Burada göz ardı edilen durum şudur. Rum müzakereciler bir yana bizim müzakerecilerimiz bile AİHM kararlarına rağmen KKTC? de verilen tapulara inanmamaktadır. Onların gözünde bu tapular birer kağıt parçasıdır. Bu sebeple müzakerelerde ?KKTC?de ki Şimdiki Mal Sahibi? sıfatını değil ?Kullanıcı? sıfatını tercih etmekte ve yenilgiyi peşinen kabul etmektedirler.
EnPolitik: KAYNAĞINIZ GAZETE HABERİ Mİ?
Erhan Arıklı: Ne yazık ki yukarıda da belirttiğimiz gibi Mülkiyet konusu başta olmak üzere birçok konuyu hep Güney Kıbrıs?tan öğreniyoruz. Nitekim Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis Aralık ayında toplanan Ulusal Konseye verdiği bilgiler ertesi günü bütün Rum gazetelerinde yayınlandı bizde oradan takip ediyoruz.
EnPolitik: NEDİR GÜNEY KIBRIS?IN MASADA Kİ TAVRI?
Erhan Arıklı: Rum tarafı sanki ada tarihinde bir soykırıma kalkışmamışlar, EOKA Çeteleri, Muratağa, Sandallar, Atlılar köyleri toplu infazlarla katledilmemiş, Kanlı Noel Baskını ve adada ki tüm Türkleri bir gece de imha etme girişimleri hiç olmamış gibi davranıyorlar. Hoş bunları hatırlatan da yok onlara! Bu durumda elbette masaya sanki Kıbrıs Sorunu Türkiye?nin adaya gelmesiyle başlamış gibi bir algı oluşturuyorlar. Sanki Türkiye?nin Kıbrıs çıkarması burada ki soydaş ve dindaşlarının can, mal ve namus güvenliğini sağlamak, akan kanı durdurmak için değil de istilaymış gibi?
Rum Tarafının sürekli kalınlaştırdığı Kırmızı Çizgilerini ise kabaca şöyle sıralayabiliriz;
*Çözüm AB normları ile uyumlu olacak. Anastasiadis, 4 Temel Özgürlük (Serbest Dolaşım, Serbest Yerleşim, Mülk Edinme ve Çalışma Hakları) konusunda asla bir Deregasyon kabul edilmeyecektir.
*İki Toplumun Nüfus yapısı 800.000 Rum, 220.000 Türk olacaktır. Bu oran 25 yıllık süre içerisinde asla değişmeyecektir.
* Kamuda güç dengesinin %67 Rum-%33 Türk olacaktır.
*1960 Garanti anlaşmaları sona erdirilecek yerine AB ve BM Garantilerini içeren bir Garanti anlaşması
söz konusu olacaktır.
*Mülkiyet konusunda ilk söz hakkı mal sahibine aittir. Mülkiyette 22 Kriter ve 5 kategori belirlenmiştir.
EnPolitik: NE OLUYOR BÖYLE OLUNCA?
Erhan Arıklı: Haklarınızı koruyamadığınız gibi Rum tarafı masaya mağdur taraf gibi oturuyor. Sanki Kuzey Kıbrıs Türkiye?nin askeri ve nüfus istilasına uğramış, kuzeydeki tüm Rumların mallarına el konulmuş ve sürülmüşler. Böyle olunca da Sorun 20 Temmuz 1974?de başlıyor ve orada donmuş gibi sunuluyor.
Oysa bu tarihe gelinene kadar yani Türkiye?nin haklı müdahalesine? Kıbrıs Türklerine neler yapıldığı müzakere masasına konulmuyor. O zaman ki mağduriyetleri dile getirmiyorsanız, baskı kamulaştırıp,Rumlara devredilen,iş?aş vaadiyle İngiltere başta adayı terk etmesi için her türlü alicengizin yapılıp,malları elinden alınan insanların hikâyeleri kendileri vefat etmiş olsa bile kaybedilmeyecek bir değer taşımaktadır.
En önemlisi de adada bir Türk Devleti, onun özgün iradesi, yönetimi, hakları, tasarrufları, tarihi, kamu idaresi var. Güney Kıbrıs?ın, AB?nin ve dünyanın ekseriyetinin tanımıyor olması bu gerçeği değiştirmez.
Sonuçta Sayın Akıncı bu görüşmelere Türk Cemaat Temsilcisi sıfatıyla değil, KKTC Cumhurbaşkanı makamını temsilen katılıyor. Bu çok önemli. Yani bir devletin temsilcisi olduğunuzu bilerek müzakere masasında bulunduğunuz bilinci.
Çünkü KKTC?deki tüm Rum malları önce kamulaştırılmış ve daha sonra da çeşitli kıstaslarla ve bedellerle vatandaşlara verilmişti. Aradan geçen bunca yıl içerisinde bu malların bir çoğu defalarca el değiştirmiş, bankalara ipotek verilmiş, bir Rum arsasına apartmanlar siteler yapılarak bir sürü kişiye satılmıştı.
AİHM?nin lehimize vermiş olduğu karara rağmen bu durumun müzakerelerde söz konusu edilmemesi, öte yandan 1878?den sonra sistematik bir şekilde gasp edilen Türk Vakıf arazilerinin tapu kayıtları ortada iken bu konunun hiç gündeme getirilmemesi son derece üzüntü vericidir.
Aynı şekilde 1963?de yerlerinden edilen 103 Türk köy halkının bunca yıldır mallarını kullanamaması da masa gündemine getirilmemektedir Akıncı Heyeti tarafından.
EnPolitik: BU ŞARTLARDA GÖRÜŞÜLÜRSE KKTC DEKİ MÜLKLERİN SAHİPLİK DURUMU NEDİR?
Erhan Arıklı: Rumların istediği gibi 1974 müdahale tarihini baz alırsanız, Tapu kayıtlarına göre Kıbrıslı Rumların Girne bölgesinde; 259.923 dönüm (%54.3) Kıbrıs Rumların, Kıbrıslı Türklerin 610.000 (%12.), Mağusa?da Rumların 924.000 (%62) Türklerin 179.000 (%12.2), Larnaka?da Rumların 446.000 (%53) Türklerin 139.000 (%16), Baf?ta Rumların 557.000 (%53) Türklerin 149.000 (%14), Lefkoşa?da Rumların 1 Milyon 236 bin (%60), Türklerin 222.000 (%11), Limasol?da Rumların 699 bin (%67), Türklerin 99 bin (%9.6)
Bu durumda Mülkiyette ilk söz hakkı Rumlarda olduğunda Ada topraklarının %50?si Rumlara ve %12?si ise Türklere ait olacak.
EnPolitik: SİZİN ÖNERİNİZ NE BU DURUMDA?
Erhan Arıklı: Bundan önceki dönemlerde Türk tarafı, Mülkiyet meselesinin ?Global Mal Mülk Takası, İade ve Tazminat? metodu ile çözülmesini istiyordu. Buna göre Rum tarafındaki mallar Rumlara bırakılacak, Maraş dahil olmak üzere sınırdaki bazı köyler ve topraklar Rumlara verilecek, kalan mal ise tazminatlarla çözülecekti.
KKTC Haziran 2003?te KKTC Taşınmaz Mal Komisyonu ?nu kuran 49/2003 sayılı yasayı geçirerek, dava açılmadan tüketilmesi gereken ve Kıbrıslı Rumların kuzeydeki mallarıyla ilgili başvuruda bulunabilecekleri ve tazminat veya takas talep edebilecekleri bir iç hukuk yolu oluşturdu. KKTC, AİHM?nin tavsiyeleri doğrultusunda Taşınmaz Mal Komisyonu?nu 67/2005 sayılı yasa ile yeniden yapılandırmıştır. Neticede 18 Kasım 2011 itibariyle TMK?na 2355 başvuru yapılmıştır. Bunların 187?si dostane çözüm yoluyla, 7?si ise davaların tam olarak dinlenmesiyle çözümlenmiştir.
18 Kasım 2011 itibariyle tazminat olarak ödenmiş olan toplam rakam, 61.654.740 İngiliz Sterlini olmuştur. AİHM Luizudu başta olmak üzere birçok kararında Türkiye?yi suçlu bulup tazminata hükmetmişti. Bu durum, Rumları oldukça şımartmış ve Türkiye?yi milyarlarca dolarlık tazminata mahkum ettirme sevdasına düşmelerine neden olmuştu. Ne var ki daha sonra KKTC?de kurulan Mal Tazmin Komisyonu, AİHM tarafından bir iç hukuk organı sayılmış ve 2010 yılından sonra Rumların öncelikle bu Komisyona başvurmalarını istemişti. Annan Planında Rumlara bırakılacak toprakların dışındaki Kıbrıs Türk tarafının elinde kalacak olan mallarda malın inkişafi durumu göz önünde bulundurularak Rumlara 1974 değerleri üzerinden yapılacak bir hesaplama ile tazminat verilmesini içeriyordu ki umarım bu konuda Akıncı Heyeti geri adım atmaz.
EnPolitik: MÜZAKERE TAKVİMİNİN HIZLANDIĞINI, HİÇ OLMADIĞI KADAR BÜYÜK AKTÖRÜN BİR ÇÖZÜM
KONUSUNDA BASKI VE İLGİLERİNİN ARTTGÖIĞINI RÜYORUZ. BU İLGİNİN ÖZEL BİR SEBEBİ VAR MI?
Erhan Arıklı: Şu an Amerika ve İngiltere Full Time devrede. Heyetlerinin biri gidiyor, biri geliyor. Akıncı'yı ve Anastasiadis'i tekrar bir araya getirmeye çalışıyorlar. Onların hedefi şu; Kıbrıs'ın etrafında muazzam bir petrol ve gaz var. Bu petrol ve gazı, Amerika ve İngiliz şirketleri birlikte çıkarmak için hazırlık yapıyorlar. Onun dışında İsrail gazı var. Bu İsrailgazının bir an Evvel Kıbrıs üzerinden Türkiye ve Avrupa'ya gitmesi lazım. Dolayısıyla adada bir an evvel bir çözüm olmalı. Çözüm olmalı ki İsrail gazı bir an evvel Türkiye'ye ve Avrupa'ya ulaşsın. Avrupa'nın da sıkıntısı var. Biliyorsunuz Ukrayna krizi dolayısıyla Rusya ile araları çok kötü. Rusya'nın tekelinden kurtulmak istiyorlar. Bunun için alternatif gaza ihtiyaçları var. İsrail gazına şiddetle ihtiyaçları var. Dolayısıyla emperyal güçler bir an evvel adada bir çözüm istiyorlar
EnPolitik: SİZ VE YENİDEN DOĞUŞ PARTİSİ OLARAK NE GİBİ ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİZ VAR?
Erhan Arıklı: Bize göre bir anlaşma olmaz ise KKTC?nin önünde 3 alternatif olacaktır.
Bu modellere biz;
1- Kosova Modeli,
2- Nahcivan Modeli,
3- Tayvan Modeli diyoruz.
EnPolitik: BİRAZ AÇARMISINIZ?
Erhan Arıklı: Öngördüğümüz 3 alternatif şunlar;
Kosova Modeli; BM?nin tanınmama yönünde kararlarına rağmen bir çok ülke KKTC?yi tanıyabilir. Nitekim Kosova BM?nin aleyhte kararına rağmen 100?den fazla ülke tarafından tanınmıştır.
Nahcivan Modeli; KKTC tıpkı Nahcıvan-Azerbaycan modelinde olduğu gibi dış politikada ve güvenlikte Türkiye?ye bağlanabilir. İçerde ise tamamen bağımsız olabilir.
Tayvan Modeli; KKTC diplomatik açıdan tanınmayabilir. Ama tıpkı Tayvan gibi Ticari ve Kültürel temsilcilikler vasıtası ile dünyaya bağlanabilir. Bize göre KKTC?nin Türkiye?ye ilhakı gündemde değildir.
Buna gerek de yoktur. Afrika?nın birçok geri kalmış ülkesi Devlet sahibi olurken. Kıbrıs Türklerinin kendi devletlerinden vaz geçmesini beklemek yanlış bir tavırdır. Kıbrıs Türk Halkı binlerce şehit ve gazinin emaneti olarak kurduğu bu devleti yaşatmaya muktedirdir.
Netice Olarak; 2017 oak ayında Kıbrıs konusunda artık son sözler söylenecek, ya iki tarafında kazançlı çıkacağı, kaybedenin olmayacağı bir anlaşma ile federal bir Devlet kurulacak veya herkes kendi yoluna gidecektir.
EnPolitik: SON SORUM, BU GÖRÜŞLERİNİZİ, MÜZAKERELER KONUSUNDA Kİ ŞERHLERİNİZİ TÜRKİYE?DE Kİ SİYASETE AKTARIYOR MUSUNUZ? TEHLİKELİ VE YANLIŞ GÖRDÜĞÜNÜZ YAKLAŞIMLARI AKTARMA İMKANINIZ OLDU MU ANAVATAN SİYASETİNDE?
Erhan Arıklı: Geçen ay içerisinde 3 kez Türkiye?ye gelerek çeşitli görüşmelerde bulundum. 2 kez Ankara bir kez de İstanbul?da görüşmelerim oldu. Siyasi görüş itibari ile elbette sağ bir siyasetçiyim. Bu sebeple siyasi akrabalıklarım daha çok Ak Parti ve MHP ile mevcut. Dolayısıyla bu iki partide hatırı sayılır dostlarım arkadaşlarım var.
AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Mehmet Mehdi Eker ve Manisa Milletvekili konuşmadan anlaşacağımız benzer kişisel tarihimiz olan Selçuk Özdağ ile görüşme fırsatımız oldu.
Daha sonra TBMM?ye Genel Başkan Yardımcım Bertan Zaroğlu ve Türkiye Danışmanım Orhan İhsan Albay ile bir ziyaret yaptık. Bu ziyaretimiz de ise aynı zamanda Kıbrıs Koordinatör Milletvekili Yıldız Seferinoğlu, Yozgat Milletvekili Yusuf Başer, Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin ve meclis Siyasi Danışmanı Cenk Sarıgöl ile bir araya geldik ve görüşlerimizi aktardık. Bu ziyaretimizde MHP Genel Merkezine de uğradık ve görüşlerimizi içeren bir dosyayı teslim ettik.
EnPolitik: SAYIN BAŞKAN BİZE VAKİT AYIRDIĞINIZ VE GÖRÜŞLERİNİZİ PAYLAŞTIĞINIZ İÇİN EnPOLİTİK OKURLARIMIZ ADINA TEŞEKKÜR EDERİZ.
Erhan Arıklı: Çok önemli bir dönemden geçen Kıbrıs Müzakere Süreci ile ilgili bizlerin düşüncelerini kamuoyuna aktarmamıza fırsat verdiğiniz için Yeniden Doğuş Partisi adına ben teşekkür ederim.
Prof. Dr. Erhan ARIKLI kimdir?
Erhan Arıklı; Lisans eğitimini Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi?nde tamamlarken; Aynı fakültenin Felsefe Bölümü?nde ?Kıbrıs Türkleri?nin Dini ve Sosyal Yapısı? (1986) ve Uluslararası Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Fakültesi?nde ?KKTC?de Küçük Sanayi İşletmelerinin Problemleri? (1997) konularında Yüksek Lisans derecelerini aldı. Azerbaycan İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü?nde ?18. yy?da Osmanlı Hakimiyetinde Azerbaycan? (2006) konulu teziyle Doktora derecesini alan Arıklı, Kırgızistan Devlet Arabayev Üniversitesi Teoloji Bölümü?nde önce Doçent ve sonrasında Profesör ünvanlarıyla öğretim üyesi kadrosunda yer aldı.
Arıklı; KKTC Uluslararası Amerikan Üniveristesi?nde İnkilap Tarihi, Azerbaycan Beynelhalk Üniversitesi?nde Türk Kültür Tarihi, Kırgızistan Manas Üniversitesi?nde Uluslararası İlişkiler, Calalabat İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi?nde Türk Kültür Tarihi, Kırgızistan Devlet Arabayev Üniversitesi?nde İslam Tarihi ve Umumi Türk Tarihi dersleri verdi.
Azerbaycan, Kırgızistan, KKTC ve Türkiye?de çeşitli dergilerde yayınlanmış makalaleri uluslararası kongre ve sempozyumlarda bildiri ve sunumları bulunan Arıklı?nın yayımlanmış kitapları şunlardır; Erdebil Livasının Mufassal Defteri Yaşayan Türk Halkları Tarihi Qafgaz Türk Halkları Kültür Tarihi Başlangıçtan Günümüze Kırgızistan ve Kırgızlar Akademik ve bilimsel çalışmalarının yanı sıra Orta Asya ve Türk Cumhuriyetlerine yönelik sosyal, siyasal ve kültürel çalışmaları ile bilinen Prof. Dr. Erhan Arıklı; bu çalışmaları sırasında şu görevleri de yerine getirmiştir: KKTC Orta Asya Temsilciliği, KKTC Kurucu CUmhurbaşkanı Rauf Denktaş?ın Özel Danışmanlığı, KKTC ve Türkiye?de çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazarlığı ve temsilcilikler, Türk Birliği Küldür Derneği Kurucu Genel Başkanlığı, Türk Birliği Kültür Merkezi Başkanlığı, Dünya Türk Gençler Birliği Genel Başkan Yardımcılığı. Halen KKTC?de Yeni Doğuş Partisi Genel Başkanı olan Prof. Dr. Erhan Arıklı; Orta Asya ve Kafkaslar?daki Türk lehçelerine çok iyi derecede vakıftır.