CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bu memleketin geleceği için gideceğiz referandumda oy kullanacağız. İşin özü, budur. Eğer siz bunu kabul ediyorsanız, bu memlekete demokrasi lazım, bu memlekete hukuk lazım, bu memlekete adalet lazım diyorsanız 'hayır' oyunu kullanmak zorundasınız.' dedi.
Kocaeli'nin İzmit ilçesindeki bir düğün salonunda sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, 'tek adamlığın ülkeye vereceği zararları' örnekler vererek anlattı.
Geçmişte Mustafa Kemal Atatürk'e verilmeyen Meclis'i fesih yetkisinin, şimdi bir kişiye verilmek istendiğini savunan Kılıçdaroğlu, bu konuda herkesin çocuklara, tarihe, demokrasiye, bayrağa ve vatana karşı sorumluluğu olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, bir kişiye bu kadar yetki verilmesinin Türkiye'yi nereye götüreceğini sorarak, 'Beşer şaşar. Hata insana mahsustur. Bütün yetkileri verdiğiniz bir kişi hata yaparsa faturayı 80 milyon ödeyecek. Demokratik sistemle tek adam rejimi arasındaki temel farklılık nedir? Demokratik sistemde bir kurum, bir kişi hata yaptığında onu bir başkası, bir başka kurum düzeltir. Tek kişilik yönetimde onun yaptığı hatanın düzeltilmesi mümkün değildir. Faturayı vatandaş öder. Önünüze gelecek düzenlemelerin ana kaynağı budur.' diye konuştu.
'Tamamen demokrasiyle ilgili bir olay'
Kılıçdaroğlu, anayasadaki Meclis'i feshetmenin şartını anlatarak, 'Sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Bir kişi TBMM'yi hiçbir gerekçe göstermeden feshetsin mi, etmesin mi? Bu iş bu kadar basit. Bunun partilerle ilgisi yok. Bunun kişilerle de ilgisi yok. Tamamen demokrasiyle ilgili bir olaydır. Bunun sağı, solu da yok ortası da yok.' ifadesini kullandı.
Vatandaşların bu konuda sorumluluğu bulunduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, 'Hepimiz demokrasi içinde yaşamak istiyoruz. Benim gibi düşünmeyen insanın da düşüncesini özgürce ifade etmesi lazım. Demokrasi budur. Seçim olsa burada seçim propagandası yaparım ama seçim değil. Anayasa değişikliği, niçin böyle bir yetkiyi bir kişiye veriyoruz?' şeklinde konuştu.
'Bu Meclis 15 Temmuz darbe girişimini savuşturan bir Meclis'tir'
Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğiyle, bir parti genel başkanına 'devletin bütün kadrolarını tayin etme yetkisi' verileceğini savunarak, şunları kaydetti:
'Neden bu kadar TBMM üzerinde duruyoruz? Sebebi şu; Milli Kurtuluş Savaşı'nı yöneten Meclis, TBMM'dir. Başka bir meclis yoktur. O nedenle unvanı Gazi Meclis'tir. Bu Meclis aynı zamanda Kıbrıs Barış Harekatı'nı yöneten Meclis'tir. Bu Meclis aynı zaman 15 Temmuz darbe girişimini savuşturan bir Meclis'tir. Bu Meclis'in kabahati, kusuru ne? Niye bu Meclis'in elinden bazı yetkileri alıp bir kişiye veriyoruz.'
Anayasanın, vatandaşların can ve mal güvenliğini sağladığını anlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Bu memleketin geleceği için gideceğiz referandumda oy kullanacağız. İşin özü, budur. Eğer siz bunu kabul ediyorsanız, bu memlekete demokrasi lazım, bu memlekete hukuk lazım, bu memlekete adalet lazım diyorsanız 'hayır' oyunu kullanmak zorundasınız. Bir parti genel başkanı hakim tayin eder ve siz de o hakime davanız düşerse, siz de karşı görüşten olursanız o mahkemenin adalet dağıttığını düşünür müsünüz? Ben şahsen düşünmem. Nasıl olur da siyasi parti genel başkanı hakim tayin edecek. O adalete kim güvenecek.'
''Evet' çıkarsa 4 milyon Suriyeliye de vatandaşlık verecekler'
Başkanın bir kararnameyle bütün sendikaları, muhtarları kapatabileceğini ileri süren Kılıçdaroğlu, bugünkü demokratik parlamenter sistemde kapatması için Meclisten kanun çıkarması gerektiğini vurguladı.
Getirilmek istenilen modelin, dünyada bulunmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, 'Türk tipi model' diyorlar. Osmanlı'da bile böyle bir model yok. Osmanlı'da padişah var, veziri azam var, yani başbakan, vezirler var, yani bakanlar var. İstişare var, danışma var. Şeyhülislam çok önemli mevkidedir. Padişah, Şeyhülislamdan fetva almadan bir şey yapamaz. Şimdi öyle bir yetkiyi, bir kişiye veriyoruz ki her şeyin üstünde. Sakın unutmayın; teklik Allah'a mahsustur.' değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu,' Hepimize görev düşüyor. Şimdi bir şey daha düşünüyorlar. 'Evet' çıkarsa 4 milyon Suriyeliye de vatandaşlık verecekler. Gözünüz aydın. Siz, 'Zaten nüfusumuz az, zaten çocuklarımızın hepsi iş güç sahibi, fabrikalar işçi alıyor dolayısıyla mecburen dışarıdan işçi ithal edeceğiz.' diyorsanız, gidin 'evet' oyu verin. Böyle bir rezalet olmaz, bizim çocuklarımızın işi gücü var. Benim çocuğum El Bab'a gidecek Suriye için, Suriyeli 15, 20 yaşındaki çocuk Türkiye'de volta atacak. Ben şehit olacağım, o burada sefalar sürecek. Benim esnafım vergi ödeyecek, Suriyeli vergi ödemeyecek. Bizim çocuğumuz üniversiteye gitmek için sınava girecek, onların çocukları sınavsız üniversiteye giriyor. Ya hu bu adalet mi, hak mı, hukuk mu? Bana 'hayır' demeniz yeterli değil, sandığa gideceksiniz orada 'hayır' diyeceksiniz.' diye konuştu.
AA