Ülkelerindeki iç savaştan Türkiye'ye sığınan ve Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde kurulan çadır kentte barınan Suriyeli Kürtler, bölgede çatışmalar bitmesine rağmen terör örgütü PYD'nin baskısı nedeniyle evlerine dönemiyor.
Halep'e bağlı Ayn el Arap'ta (Kobani) 2014'te yaşanan çatışmalardan kaçıp Türkiye'ye sığınan ve Şanlıurfa'daki Suruç Çadır Kenti'nde barınan Suriyeli Kürtler, terör örgütü PYD'nin baskıları nedeniyle evlerine dönememenin ve kurban ibadetini gerçekleştiremeyecek olmanın hüznünü taşıyor.
Yaklaşık 3 yıl önce terör örgütleri DEAŞ ve PYD arasındaki çatışmalardan kaçan, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 30 bin Suriyeli Kürt, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) Suruç'ta oluşturulan konaklama merkezinde yaşamlarını sürdürüyor.
Düzenli verilen kartlarla marketlerden alışveriş yaparak Kurban Bayramı için hazırlık yapan savaş mağduru aileler, kendilerine sunulan imkanlardan dolayı Türk yetkililere teşekkür ediyor.
Bölgede çatışma olmamasına rağmen, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'nin uyguladığı baskı nedeniyle evlerine dönemeyen sığınmacılar, bu yıl da kurban ibadetini gerçekleştiremeyecek olmanın üzüntüsünü yaşıyor.
'Şehitlerimi unutamıyorum'
Yetim ve öksüz iki torunuyla yaşamını sürdüren 68 yaşındaki Meryem Ceddan da savaştan önce Ayn el Arap'a bağlı Berbotan köyünde yakınlarıyla mutlu bir şekilde yaşadıklarını söyledi.
Savaştan sonra kızıyla Türkiye'ye sığındıklarını ancak oğlu, gelini ve torunlarının Suriye'de kaldığını gözyaşlarıyla anlatan Ceddan, şunları kaydetti:
'Teröristler köyümüze saldırınca onlarca kişiyi katletmiş. Oğlum, gelinim ve bir torunum da orada şehit olmuş. İki torunum ise olaydan yaralı kurtuldu. Onları Türkiye'ye getirdiler, şu anda burada onlara bakıyorum. Ne yapabilirim ki? Tek gayem onların bu acı durumu hissetmemesi. İkisi de çok küçük. Sürekli yanıma gelip, 'Nine bu çocukların babaları onlara bir şeyler alıyor, bize niye kimse almıyor' diyorlar. Şehitlerimi unutamıyorum. Burada maddi anlamda her şeyimiz karşılanıyor ama biz memleketimize dönüp, yakınlarımızın mezarlarını ziyaret etmek istiyoruz. Kaç yıldır kurban kesemiyoruz ama ölmeden önce huzur içinde evime dönebilirsek mutlaka kurban keseceğim.'