Milliyet yazarı Mehmet Tezkan, Başbakan Binali Yıldırım'ın, '15 Temmuz?un tahribatı 1980 darbesinden daha yıkıcıdır' sözlerine itiraz etti. 15 Temmuz'un darbe girişimi, 12 Eylül'ün ise darbe olduğunu ifâde eden Tezkan, itirazının gerekçelerini köşe yazısında şöyle sıraladı:
'Bir kere..
15 Temmuz darbe girişimiydi..
12 Eylül darbe..
15 Temmuz?da silahı eline alanlar, tankları sokağa çıkaranlar ülkeyi ele geçiremedi..
12 Eylül?de tankları sokağa dökenler ülkeyi ele geçirdi..
Hem de öyle geçirdiler ki; ülkenin üzerinden silindir gibi geçtiler.. Dümdüz ettiler..
- Ne yasa bıraktı ne Anayasa.
- Ne fikir bıraktı ne düşünce özgürlüğü..
- Ne çalışma hayatı bıraktı ne ekonomi..
- Ne eğitim hayatı bıraktı ne üniversite..
- Ne yasama kaldı ne yürütme ne de siyasi partiler..
Ezdi geçti..
Sosyal hayatı da bitirdi, fikir dünyasını da.. Sağdan soldan 650 bin kişi gözaltına alındı..
***
12 Eylül darbecileri, sormayan, sorgulamayan, itiraz etmeyen bir nesil yetiştirmeye soyundu..
Kitabı suç unsuru saydı, kitap okuyanı suçlu..
İnsanlar kendilerini ifade edemez hale geldi..
Aydınlar düşman ilan edildi..
Ülkenin kültür hayatını bitirdiler..
Ülkenin DNA?sıyla oynadılar..
Acısı hâlâ sürüyor..
***
15 Temmuz basit bir olay değildi.. Başarılı olsalardı neler olabileceğini düşünmek bile istemiyorum..
Ama bir gecede işleri bitti..
Ekonomiye zararları olmadı mı; oldu..
Hayat bir gün sonra normale döndü.
12 Eylül?ün izleri 35 yılda temizlenemedi..
Karşılaştırmak yanlış..
***
Şunun da belirteyim.. 15 Temmuz?un önemi sadece darbe girişimi değil.. Dini kullanarak devleti ele geçirmek için örgütlenen cemaat yapısının açığa çıkmasıdır..
Devletin içinden şeytanın çıkmasıdır..
12 Eylül başkadır, 15 Temmuz başka..'
