AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, CHP yöneticilerinin kendilerini İzmir'in yegane sahibi olarak gördüğünü, yerel ve genel siyasetteki başarısızlığını örtmek, kendilerince bir kimlik inşa etmek için İzmir'de sürekli hamaset yaptığını söyledi.
Dağ, partisinin İzmir İl Başkanlığında gazetecilerle bir araya gelerek, son zamanlarda, CHP'nin hamaset ve sataşmalarında ki dozunu artırması sebebiyle basın açıklaması yapmayı zaruri gördüklerini belirtti.
CHP'li yöneticileri eleştiren Dağ, şöyle devam etti:
'Ne yazık ki, hamaset üretmekten başka marifeti olmayan, sahte öz güven sahibi CHP yöneticileri, kendilerini İzmir'in yegane sahibi olarak görüyorlar. CHP, yerel ve genel siyasetteki başarısızlığını örtmek için ve kendilerince bir kimlik inşa etmek için İzmir'de sürekli hamaset yapmaktadır. Bu hastalıklı bakış, kıymetli İzmirlilere karşı mahcubiyet duygularının da yok olmasına sebep olmuş durumda. İzmirli CHP belediyelerinin en iyi yaptığı şey, İzmirli kardeşlerimize yapılan hizmetlerin önünü kesmek ve bu hizmetlere engel olmak oldu. Tek dertleri koşmadan, terlemeden, yorulmadan, oturdukları yerden hamasetle, kavga ve gürültüyle ideolojik söylem üzerinden prim yapmak.'
Hamza Dağ, CHP'nin bu sorunlu zihniyete sahip belediye yöneticilerinin şehrin problemlerine çözüm üretmek yerine 'bu sorunlardan nasıl kaçabilirim veya nasıl suçu başkalarına atarım' gibi bir şark kurnazlığıyla günü kurtarma peşine düştüğünü iddia etti.
'Kendi zihin dünyanızı 'İzmir kimliği' olarak yansıtmayı artık bırakın'
Kentin trafik sorununun her geçen gün büyüdüğünü buna rağmen yerel yöneticilerin 'iktidara rağmen başarılıyız' yalanlarıyla kendilerini avuttuklarını savunan Dağ, şu şu görüşlere yer verdi:
'Çöp sorunu dağ olup İzmir'in üzerine gelirken, 'acaba bunu hangi bakanlığın üzerine yıkarız da burada siyasi sorumluluktan kurtuluruz' kafasındalar. Bir yandan sokakta 'belediyemizin borcu yok' propagandası yapıyorlar diğer yandan 'kredi vermiyorlar ki hizmet üretelim' paradoksuna saplanmış durumdalar. Bu şehrin ne bir spor kulübünün ne de bir sivil toplum kuruluşunun sorunlarına çözüm üretmiyorsunuz, günü kurtarmaktan başka bir derdiniz yok. Bütün bu sorumsuz siyaset anlayışının altında 'biz nasıl olsa ideolojik kaygıları ön plana çıkartır ve tekrar seçimi kazanırız. İzmirli her halükarda bize oy verir' şımarıklığı yatmaktadır. Kendi zihin dünyanızı 'İzmir kimliği' olarak yansıtmayı artık bırakın. Bu millet 3 Kasım 2002'de kendini Türkiye'nin yegane sahibi sananlara nasıl cevap verdiyse, elbet bir gün size de İzmir'in tapulu malınız olmadığını gösterecektir. Üretmiyorsunuz, taş üstüne taş koymaktan acizsiniz, ürettiğiniz tek şey hamaset. 'Küçük olsun bizim olsun' mantığıyla İzmir'i yönetmekten vazgeçin. Kendinizi ve koltuğunuzu değil, İzmir'i ve İzmirli kardeşlerimizi düşünün. İzmir bu şımarık ve sorumsuz siyaset anlayışından artık yıldı.'
Dağ, CHP'nin İzmir'deki hamasi siyasetine verilecek en güzel cevabın 15 yıllık AK Parti iktidarı döneminde kente yapılmış olan yatırımlar olduğunu vurgulayarak, birilerinin bu hizmetlerin konuşulmasından rahatsızlık duyduğunu belirtti.
Hamasetten ve 'İzmir nasılsa bize oy verir' şımarıklığından vazgeçilmesini isteyen Dağ, yerel yöneticilere şu çağrıda bulundu:
'Her sorunda fırsatçılık yapmayı bırakın ve İzmir için bir şeyler üretmeye başlayın. Önce belediyelerde dönen rant ve rüşvetin önüne geçin. Bu şehrin belediyelerini, bu şehre hizmet üretecek bir yapıya kavuşturun. Belediyeleri kendi siyasi ikballerinize araç kılmaktan vazgeçin. Bu şehrin çığ gibi büyüyen sorunlarına çözüm üretin. İzmirlilere jakoben bir anlayışla tepeden bakmak yerine, dertlerini dinleyin ve dertleriyle hemhal olun. Belki o zaman bu şehrin vatandaşları size tam manasıyla güvenebilir ve bizlerden hesap sorabilme hakkınız doğar.'
Dağ, AK Parti iktidarı döneminde kente yapılan hizmetlerle ilgili sunum yaparak, canla ve başla çalışmalarına devam edeceklerini bildirdi.
Konuşması sırasında kente yapılması planlanan Alsancak, Göztepe ve Karşıyaka stadyumlarına da değinen Dağ, İzmir'in bu konuda yorulduğunu ancak sonuç almak için çalışmalarına devam ettiklerini belirtti.
Kentte yapılması planlanan statlar
Dağ, Göztepe Stadı'na yönelik bir itiraz olmadığını anımsatarak şunları kaydetti:
'Alsancak Stadı'nda zaten belediye ile farklı bir düşüncemiz yok. Bizi üzen Alsancak Stad'ı yıkıldığında, birileri ısrarla 'buraya rezidans yapacaklar' dediler. BMC fabrikasında işverenden kaynaklı sıkıntı yaşandığında da aynı şeyi söylediler. Şehirlerin insan doğası ile yaşam içinde olmasını biz herkesten daha fazla arzulayan insanlarız. Ne yapılması gerektiğini diğer insanlardan öğrenecek değiliz. Stat konusunda belediye ile ayrı bir düşünce yok. Sadece biz, işler biraz daha hızlı yürüsün, inşaat ruhsatını belediye versin. Bu konuda da sözlü bir takım taahhütler alındığı için bakanlığa oraya bir başvuru yapıldı ve ret oldu. Şimdi Çevre ve Şehircilikte onun takibini yapıyoruz. İnşaatı da durdurmuyoruz inşaatta devam ediyor. Karşıyaka Standı?na şehir planlama odasına itiraz yapılmıştı. Şehir plancılarının bütün itiraz dilekçelerini karşıladık, yeniden askıya çıktı. Bu seferde tahmin ediyorum ki stat çevresinde yaşayanlar itiraz etti. Bu süreci durdurmadı ancak dava açma hakları var. Dava neticesinde bir karar alırlarsa ona da yapabileceğimiz açıkçası bir şey yok. Bakanlık bu konuda gerekli takibi yapıyor.'
AK Parti İl Başkanı Bülent Delican ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 79. yıl dönümü dolayısıyla, bir gazete aracılığıyla kentteki ev ve işyerlerine Atatürk'ün bez posterini dağıtacaklarını söyledi.