Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş Ordu'da

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş Ordu

Kurtulmuş: 'Anadolu dediğimiz bu coğrafya, abartısız şekilde söylemek gerekirse dünyanın en büyük fiili arşividir, dünyanın en zengin kütüphanesidir'

 

 Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, 'Anadolu dediğimiz bu coğrafya, abartısız şekilde söylemek gerekirse dünyanın en büyük fiili arşividir. Dünyanın en zengin kütüphanesidir.' dedi.

Kurtulmuş, Ordu Kültür Sanat Merkezi'nde düzenlenen '9. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, kongrede ortaya koyulacak fikirlerin Türkiye'deki halk kültürünün gelişmesine katkıda bulunmasını temenni etti. 

Kongreye katılan yerli ve yabancı konukları Ordu gibi güzel bir şehirde ağırlamaktan son derece memnun olduğunu dile getiren Kurtulmuş, kongrenin Ordu'da gerçekleşmesinde emeği geçen Bakanlık çalışanları ve Ordu Valiliği yetkililerine teşekkür etti. 

Kurtulmuş, toplantının Türkiye'de halk kültürüne verdikleri önemin gösterilmesi bakımından önemli olduğunu vurgulayarak, kongrenin 38 yıllık bir sürekliliğe sahip olduğunu ve 5 yılda bir yapıldığını belirtti.

Kongreyi düzenlemenin bu yıl Türkiye'ye nasip olduğunu ifade eden Kurtulmuş, kongrenin Türkiye'deki halk kültürü üzerinde çalışanlar ve uluslararası alanda çalışan değerli bilim adamlarını da bir araya getirmesi bakımından son derece önem taşıdığını kaydetti.

Kurtulmuş, halk kültürü bakımından önemli bir coğrafyanın üzerinde bulunulduğuna dikkati çekerek, 'Üzerinde yaşadığımız coğrafya halk kültürü bakımından fevkalade büyük bir zenginliğe sahip olan ve fevkalade büyük bir çeşitliliğe sahip olan bir coğrafyadır. Anadolu dediğimiz bu coğrafya, abartısız şekilde söylemek gerekirse dünyanın en büyük fiili arşividir, dünyanın en zengin kütüphanesidir. Neresinden bakarsanız bakın kainat kitabının da en zengin, en bereketli olduğu topraklardan birisi de burasıdır.' diye konuştu.

Türkiye'nin büyük bir zenginliği bulunduğunu, bundan dolayı Allah'a şükrettiklerini, ancak bu zenginliğin her alanda kendilerine büyük bir sorumluluk yüklediğini belirten Kurtulmuş, bu zenginliğin daha da geliştirilerek ve sonraki nesiller için korunarak devam ettirilmesi gerektiğini vurguladı. 

 'Muazzam bir kültürümüz var'

Kurtulmuş, dünyada Türkiye gibi zenginliğe sahip ülke sayısının çok az olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

'Muazzam bir kültürümüz var. Bu kültürümüz içerisinde de çok büyük bir çeşitlilik var. Bir taraftan türkülerimiz, bir taraftan geleneksel el sanatlarımız, bir taraftan manilerimiz, bir tarafında Zeybek, bir tarafında horon ve halk oyunlarımız. Dolayısıyla bütün bu geleneklerimize baktığımızda dünyada bu kadar zenginlik yok. Bu kadar büyük çeşitlilik yok. Bu topraklara 24 tane medeniyet ev sahipliği yapmış. Her medeniyetten geriye sadece kalıntılar değil, yaşayan kültürün içerisine nakşedilmiş olan büyük gelenekler konulmuş ve onlar bugünlere kadar gelmiş. Açık söylemek gerekirse bu coğrafyada ne arıyorsanız var. Bu coğrafyada büyük bir mirasa ve büyük bir medeniyete sahibiz.'

 

 

 'Dünyanın en değerli kitapları Türkiye'deki kütüphanelerde'

Türkiye'nin birçok yerinde halen bir kısmı su yüzüne çıkarılamamış zengin ve tarihi bir mirasa sahip olduklarını ifade eden Kurtulmuş, 'Eski şehirler, antik şehirler var. Bunların içerisinde Osmanlı ve Selçuklu'dan kalmış olan, şehirleşme abidesi olan muhteşem şehirlerimizin kalıntıları var.' ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, Türkiye'deki kütüphanelerde dünyanın en büyük yazma eser koleksiyonu bulunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

'Dünyanın en değerli kitaplarının Türkiye'deki kütüphanelerde olduklarını övünçle söyleyebiliriz. Ancak bu zengin kültür dünyanın birçok yerinde olduğu gibi küresel kültürün baskısı ve istilası altındadır. Küresel kültür aslında dünyada bizim gibi engin ve zengin kültürleri sığlaştırmak için maalesef son derece zararlı bir fonksiyon icra ediyor. Bu vahim bir durumdur. Onun için bizim bu bütün özelliklerimize sahip çıkmamız lazım.'

Dünyada her yıl onlarca konuşulan dilin tarih sahnesinden çekildiğine işaret eden Kurtulmuş, koskoca orijinal dillerin yok olup gittiğini söyledi. 

Kurtulmuş, Türkiye'de halk kültürünün korunmasında Bakanlık olarak üzerilerine düşen sorumluluğu yerine getireceklerinin altını çizerek, bilim adamları ve üniversitelerle iş birliği halinde Türkiye'nin kültürünü, somut olan veya olmayan kültürel mirasını her alanda tanıtacaklarını, dünyanın her yerinde bunları sergileyeceklerini dile getirdi.

Türk kültürüne ilişkin kim çalışma yapıyorsa onunla da irtibat içerisinde bulunacaklarını aktaran Kurtulmuş, bütün dünyada bu zengin kültürün tanıtılması için gayret sarf edeceklerini söyledi.

Bakan Kurtulmuş, Türkiye'nin UNESCO'da önemli bir adım attığına da değinerek, 'UNESCO'da birkaç hafta evvel yapılan seçimlerde Türkiye de UNESCO'nun Yürütme Kurulu üyeliğine seçildi. 195 üyenin 184'ünün oy hakkı vardı. 184 üyeden 154'ünün oyunu alarak Türkiye UNESCO Yürütme Kurulu üyeliğine seçildi. Bu gerçekten büyük bir başarıdır. Türkiye'yi ve bütün arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Bu UNESCO gibi bir platformda söz sahibi olma bakımından önemlidir.' diye konuştu.

 'Türkiye'nin yalnızlaştırılmasına müsaade etmeyeceğiz'

Bunlara rağmen Türkiye'yi birilerinin köşeye sıkıştırmaya çalıştığını vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

'Türkiye'yi siyaseten yalnızlaştırmaya, hatta uluslararası alanda izole etmeye gayret ediyorlar. En son NATO tatbikatındaki rezaleti gördünüz. Kabul edilir bir şey değildir. Bu çocukça bir mazeretle de üzeri örtülecek bir rezalet değildir. Her platformda Türkiye yalnızlaştırmaya çalışılıyor. Hayır, yalnızlaşmayacağız, Türkiye'nin yalnızlaştırılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bütün uluslararası platformlarda var olmaya devam edeceğiz. Gücümüzü de artırarak bu devamlılığımızı sürdüreceğiz. Bu bakımdan UNESCO Yürütme Kurulu üyeliği çok önemliydi.'

Kurtulmuş, konuşmasının ardından '9. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi' değerlendirme kurulu üyelerine plaket verdi. 

Açılış programı Hacivat-Karagöz gösterisiyle sona erdi.