BAE Dışişleri Bakanı'nın 'hırsız' iftirası attığı Fahreddin Paşa ve Medine Müdâfaası hakkında bir hafta evvel şu teklifte bulunmuştuk:
100. yılında Çanakkale Zaferi?ni, ecdâdımıza yakışır bir şekilde şanla şerefle andık. Kutülamâre?yi lâyıkıyla hatırladık. Kudüs?ün işgâlinin 100. yılında ise yeni bir haçlı saldırısına karşı durduk. Kudüs?e sâhip çıktık.
Seneye Kafkas İslâm Ordusu?nun Bakü?yü alışının ve Medine Müdâfası?nın 100 yılı.
Hatırladıkça diriliyoruz. Dirildikçe hatırlıyoruz.
Mondros Mütârekesi?ni tanımayan, Peygamber Efendimizin diyarı Medine?yi teslim etmeyen ve Ocak 1919?a kadar çekirge yiyerek direnen şanlı Türk ordusunu ve komutanı Fahreddin Paşa?yı anmaya şimdiden hazırlanmalıyız.
Çünkü Medine Müdâfaası, İngilizin ektiği düşmanlık tohumuna rağmen, Türklerle Arapların ümmet bilinciyle omuz omuza direnişidir. Medine Müdâfaası, Türklerle Arapların kardeşlik belgesidir. İngilize uşaklık eden hâinlere rağmen halkların kardeş olduğunun ispatıdır.
Bu yüzden şanlı Medine Müdâfaası?nı lâyıkıyla anmaya şimdiden hazırlanmalıyız.
Medine Müdâfaası ve Fahreddin Paşa'yı, devlet düzeyinde anmalıyız. Sempozyumlar, şiir yarışmaları, filmler yapmalıyız. Türk?ü Arab?a; Arab?ı Türk?e düşman edenlerin suratına, ?Türk milletiyiz, İslâm ümmetiyiz!? diye haykırmalıyız.'
Enpolitik.com