2019'da Türkiye'yi neler bekliyor?

MAK Araştırma Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat ile anketler ve seçim olasılıkları hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Güncel 20.02.2018 13:40:34 0
 2019

MAK Danışmanlık anket firmasının sahibi Mehmet Ali Kulat ile anketler ve seçim olasılıkları hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Çarpıcı başlıklara değinen Kulat, AK Parti?nin İYİ Parti?yle ittifak kurabileceğini ve 2019 başkanlık seçimleri ve yerel seçimlerin yüzde yüz kesin tahmin edilebilir olmadığını söyledi. 

Sizi tanıyabilir miyiz?

Mehmet Ali Kulat: Mak Danışmalık olarak biz Türkiye genelinde her ay, en az 2 araştırma yapan bir firmayız. Bu, ara ara özel yaptığımız projeler hariç. Bu özel projeler 5 bin 400 kişiyle yapılıyor. Bu rakamın anlamı şu Türkiye?de seçime katılan insanların, dahası seçmenlerin oranı 54 milyon, Bunların 10 binde biriyle yapıyoruz. Çalışmalarımızda anlık müşteri talebi olmadığında genellikle yüz yüze yaptığımız çalışmalar bizimkiler. Tek sorulu araştırmalarda call center hizmetiyle 10 bin kişiyi bir buçuk saatte arayabiliyoruz.  Ama genelde bu tek sorulu araştırmalarda veya bir siyasi parti iki isim arasında kaldığı zaman kullanılabilecek bir metot. Çünkü hiç birimiz telefonda uzun sorulara cevap vermeye gönüllü olmayız.

Anketlerde dikkat ettiğiniz hususlar nedir?

M.A.K: Yüz yüze yapılan anketlerde kota sistemi uyguluyoruz. Türkiye?de yapılan son seçimin yüzdelik oranlarına uygun sayıda seçmen buluyoruz. Yaş aralıklarına, cinsiyet dağılımına, bazen etnik yapıya bazen şehir, köylü dengesine dikkat eden hassasiyetler içerisinde, önce demografik haritayı çıkarıyoruz ona göre bir değerlendirme yapıyoruz. Bu şu anlama geliyor. Yani mesela siz bir araştırmayı köylerde yapsanız, ya da sadece şehir merkezinde yapsanız ortaya doğru sonuçlar çıkmaz. Sonra şehirlerin dengelerine dikkat etmeniz lazım, yani bir şehirdeki ilçelerin farklı alt kültürü vardır. Seçmen dağılımına dikkat ederek böyle bir çalışma metodu uyguluyoruz.

 

Peki, cinsiyet ve etnik yapıyı bazen dikkate alıyoruz dediniz, her ankette değişiklik mi gösteriyor?

M.A.K: Her hâlükârda dikkat edilir ama ben şunun için söylüyorum;  mesela etnik yapıyı dikkate almak her zaman önemli olmayabiliyor. Geçenlerde güneydoğuda ve doğuda bir çalışma yaptık. Seçmenin Kürt, Türk, Arap dengesini dikkate alarak yaptık o çalışmayı. Ama bir Ankara?da buna çok dikkat etmeniz gerekmiyor. Bir de insanlar, Ankara, İstanbul gibi metropollerde etnik kökenlerini ifade etmek istemiyorlar.

Yakın zamanda seçim maratonu için görüştüğünüz siyasi lider oldu mu?

M.A.K: Evet, oldu. Son on gün içinde Türkiye?nin önemli siyasi partilerin genel başkanlarıyla bazı görüşmeler yaptım.  Mesela Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüm. Daha önceden de İstanbul?daki kongre sürecinde görüşmüştük. Ankara?daki kurultayı da takip ettik. Bu görüşmeler sonucu netlik kazanan şey şu; kesin olarak Kemal Kılıçdaroğlu başkan adayı olmayacak!

 

Kim aday olur?

M.A.K: Çok büyük bir ihtimalle Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen olacağını şimdiden söyleyebilirim.

Sizce güçlü bir aday olur mu?

M.A.K: Ben kendi yorumumu Sayın Kılıçdaroğlu?na da ilettim. Belediye başkanı şu an 82 yaşında. Tabi ki sağlık durumu iyi olabilir filan ama 1 sene sonra seçim olduğunda 83 yaşında, 5 yıllığına başkan seçildiği takdirde 90 yaşına yaklaşmış filan olacak. Bu Türkiye için çok sağlıklı bir durum değil. Eskişehir?de çok başarılı olabilir ama mesela Şırnak?ı ne kadar bilir? Dış politikayı ne kadar iyi bilir? Ekonomiyi ne kadar iyi bilir? Çünkü biz Ekmeleddin İhsanoğlu için de değerlendirmelerimizi yaptığımızda, şunu söylemiştik; Ekmeleddin Bey, çok iyi bir akademisyen olabilir. Ortadoğu?yu da çok iyi bilebilir ama Türkiye sadece Ortadoğu?dan ibaret değil. Türkiye?nin sorunları ki Cumhurbaşkanlık süreciyle ilgili sorunları fazla. Dolayısıyla bunlara hâkim birisinin olması lazım.

Kemal Bey, yerel seçimlerde belediyeleri alma konusunda çok umutlu. Orda haklı olduğu konu şu:

Ak parti istifa ettirdiği belediye başkanlarının niçin istifa ettirdiğini topluma yeterince anlatabilmiş değil şu an için. Yani vatandaş, bu belediye başkanlarının alınmasını yolsuzlukla izah ederse ki öyle ediyor, ya da FETÖ ile ilişkilendirirse o zaman Ak parti, bu kadar yolsuzlukla ilgili anılmış olur. Belediyelerin çoğu gitti. Ak partiliyle yönetilen belediyelerin seçmeninin %60?ı gitmiş oldu. Bu çok büyük bir rakam.

HDP bölgelerinin tamamında da kayyum atanmış durumda, yani Türkiye?yi milletin seçtiği insanlar yönetmiyor.

Seçim olduğunda istifa ettirilmiş belediyeler nasıl açıklanacak? Muhtemelen ?Yanlış yapan herkesi aldık? denilecek. O zaman da halk sorgulayacaktır bunları. Tabi bu arada CHP?li bazı belediyelerde de çok sayıda olmasa bile yolsuzluktan başkanları almalar oldu. Ama onların alınma biçimi hukuken bir soruşturma açılarak oldu. Ama asıl ilginci MHP?li Belediyelere dokunulmuyor.

Neden?

M.A.K: Mesele orada. Yani şu anda ittifaktan dolayı MHP?li Belediyelerle bir sorun yaşanmaması için bu belediyelere dokunulmuyor. Ama herkes şu gerçeği görsün: Ak Partili Belediyeleri istifaya zorlanacak ne kadar sebep varsa, CHP?li Belediye Başkan?larının alınması için ne kadar sebep varsa aynı şekilde MHP?li Belediyelerde de var. Soruşturmalar açılmış, devam eden davalar var. Ama sonuçta onlara dokunulmuyor. Ankara?dan biz bunu göremeyebiliriz ancak bu yerelde biliniyor. Kamuoyu araştırmacısı olarak ben o şehirlere gittiğimde onu görebiliyorum.

Hangi şehirler mesela?

M.A.K: Adana?da, Isparta?da, Manisa?da bu durumu görebiliyoruz. O bölgelere gittiğimizde tablo bu. Hatta MHP, şu anda bir tek Kars Belediye Başkanını ihraç ediyor. Onun da bu konulardan dolayı değil, İYİ partiyle kurduğu diyalogdan dolayı.

 

Anketlere göre Kamuoyu ne diyor?

M.A.K: Kamuoyu araştırmaları bir tek şunu gösteriyor: ?Bir kere toplumun %15?lik bölümü gerçek kanaatini söylemiyor. Bu kanaati olmadığından değil. Farklı endişelerinden dolayı söylemiyor. Çekimser davranıyor. Geri kalan %85?nden %40.5?i Ak partili, yaklaşık olarak %22?lik bölümü CHP, %7?si MHP, %8?i HDP, (HDP ile ilgili şöyle bir durum var. Güneydoğuda insanlar gerçek kanaatini söylemiyorlar. Öyle bir sorun var.) herkesin dikkatini çeken İYİ Parti?nin durumu. Benim araştırmalarıma göre ne abartıldığı kadar fazla ne de yok sayılacak durumda. Şu anda İYİ Parti de yaklaşık %5?lerde.

Diğer partiler dediğimiz partiler de 1-2 puanlık oy, çünkü küçük partiler aday endeksli oy alırlar. Doğal olarak. Onu da seçin sürecinde göreceğiz. Kararsızları da dağıttığımız da Ak Parti?nin %47 bandına kadar çıkıyor. Ama Cumhurbaşkanlığı meselesinde, herkes bunu konuşuyor, yani Ak Parti?nin %40.5?lik puanının üstüne MHP?nin %7s?ini koyduğumuzda Ak Parti %47.5 yapıyor. Diyelim Büyük Birlik Parti?sini de ekleyelim, yine 1 puan daha koyalım. %50 etmiyor. İşte puanlama böyle yapılmaz. Erdoğan?ın kendi oyu, şu an devam eden savaş ortamında ki oyu %55?lerde. Ama bu oy, bugün için eğer Afrin?de meydana gelebilecek sıkıntılı bir sonuç olursa bu durum değişir. Yani şu anda Tayyip Erdoğan?a toplumsal güven %55?lerde, ama cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunda %55 oy gelir demiyorum. Bilmiyoruz onu şu anda. Güven var ama bu seçime nasıl yansır bilmiyoruz.

 Neden bilinmiyor?

M.A.K: Şundan dolayı bilemiyoruz. Bir kere rakipleri ortaya çıkmış değil. Hayır bloğunun hangi argümanla öne çıkacağı belli değil. Ama Kemal Kılıçdaroğlu?yla yaptığım görüşmede, Temel Karamollaoğlu ile yaptığım görüşmede, siyasi partiler ki Meral Akşener ile de bu konuyu görüştüm.  Biz cumhurbaşkanlığı seçiminde bizim adayımız kazanırsa tekrar parlamenter sisteme geçeceğiz diyorlar. Eğer toplum, şu anki referandum sürecinde ortaya çıkan fotoğraftan memnun değilse bir anda durum değişebilir. Mesela Ak Parti referandum sürecinde ne dedi? Koalisyonlar süreci bitiyor dedi. En güçlü kullandığı argüman buydu. Hâlbuki şu anda görüyoruz, en ciddi koalisyon şimdi kuruldu. Dolayısıyla toplum da bunu okuyor bizim gibi. Biz de toplumdan farklı değiliz. Toplum ben koalisyonlar bitsin diye evet demiştim derse, işin dengesi değişir. Yani bu seçim kimse için çantada keklik değil!

Meral Hanım İyi Parti?den kendisinin aday olacağını söylüyor. Eğer Tayyip Erdoğan seçimi ilk turda kazanamazsa, ikinci tura kalırsa büyük bir ihtimalle İyi Parti Genel başkanı Meral Hanım?ın yanında hem CHP destek verecek hem Saadet Partisi?nin destek vereceğini düşünüyorum.  Ama bu şu an için uzak ihtimal görünüyor, hele hele Büyükerşen ile seçime girerse CHP, öyle bir durumda seçimin ikinci turu çok farklı geçebilir. Hatta Tayyip Bey seçimi ikinci tura bırakmayabilir. Şu an seçim ilk turda bitecek olarak görünüyor.

Saadet Partisi?nin kendi adayını çıkaracak olması bana göre bloğunun dağılmasına neden olacak.

Sağ seçmen sol bir adaya oy verebilmek için hep çekimserdir. Sandıkta yine oy vermez.

Meral Akşener?in adaylık durumu hakkında ne söylersiniz?

M.A.K: Meral Akşener, ben Cumhurbaşkanı adayıyım diyerek kendisinden sonraki parti içi genel başkanlık yarışına sebep oldu. Eğer Meral Akşener, aday olup seçilemezse partisi barajı aşsa bile grup kurma boyutunda sorun yaşayacak. Bu arada önemli bir ayrıntı daha var. Ak Parti?ye dikkat ederseniz, İyi Parti?yle ilgili hiç olumlu veya olumsuz konuşmuyor. Bunun temel nedeni Ak Parti son anda da olsa İyi Parti?yle ittifak kurmaya çalışacak. Olur veya olmaz ama bunun alt yapısı oluşturulmaya çalışılıyor. İyi Parti Türkiye?nin joker partisi olarak görünüyor. Eğer İyi Parti CHP ile beraber olursa HDP de katılırsa referandum tablosu ortaya tekrar çıkabilir. Ama burada yine önemli olan Saadet?in duruşudur, onu da söyleyeyim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın anketlere güvenmediğini dile getiren bir açıklaması olmuştu. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?

M.A.K: Recep Tayyip Erdoğan, tabi anket işini en iyi bilen siyasilerden biridir. Cumhurbaşkanı araştırmalara şöyle bakıyor: anket sonuçları bir trende dayalı olmalıdır. Bir ayda sonuçlarda büyük değişiklikler olmaz. Sıra dışı değişiklikler için olağan üstü olayların olmuş olması lazım. Şimdi Tayyip Bey?in bu tarz çalışmalara güvenmemesi normal.

Teşekkür ederim sohbet için?

Ben teşekkür ederim.

 

Röportaj: Derya BUDAK


Pazartesi 31 ° / 20.2 °
Salı 31.6 ° / 21.3 °
Çarşamba 31.5 ° / 21.3 °