BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüne ilişkin soruşturmada takipsizlik kararının kaldırılması, akıllara AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ'ın meclis konuşmasını getirdi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili soruşturmada verilen takipsizlik kararının kaldırılması 13 Temmuz 2016 tarihinde TBMM'de basın açıklamasında bulunan AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ'ın o günkü sözlerinin ne kadar yerinde ve doğru olduğunu bir kez daha gösterdi. Özdağ açıklamasında kararın kendisini tatmin etmediğini belirterek, 'Bu cinayeti aydınlatmak hepimizin vicdani borcudur. Davasını takip etmek, başka cinayetleri önlemek için şarttır' demişti.
Kahramanmaraş 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi, BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun içerisinde bulunduğu helikopterin 5 kişiyle birlikte düşmesi sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili başlatılan soruşturma sonunda savcılığın verdiği takipsizlik kararını kaldırdı.
Karar, Özdağ'ın meclis konuşmasını hatırlattı
Kararın kaldırılması Yazıcıoğlu'nun ailesi ve dava arkadaşları tarafından sevinçle karşılanırken aynın zamanda 17 yıl birlikte siyaset yaptığı kadim dostu AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ'ın TBMM'de yaptığı basın açıklamasını da hatırlattı. Özdağ yaptığı açıklamada, o tarihte alınan takipsizlik kararının kendisini tatmin etmediğini ifade etmiş ve, 'Yılan hikayesine dönen dava takipsizlikle sonuçlandı ama bu karar beni tatmin etmedi. Muhsin Yazıcıoğlu ile 17 yıl birlikte çalıştım, bir dava arkadaşımın kanının yerde kalmasını asla istemem. Bu cinayeti aydınlatmak hepimizin vicdani borcudur. Davasını takip etmek, başka cinayetleri önlemek için şarttır' ifadesinde bulunmuştu. Özdağ'ın bu ifadelerinin, üzerinden yaklaşık 2 yıl geçtikten sonra Mahkemenin aldığı kararla ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.
Özdağ, FETÖ'yü işaret etmişti
15 Temmuz darbe girişiminin ardından soruşturmada adı geçen bazı kişilerin FETÖ'yle bağlantısı olduğu ortaya çıkmış ve Özdağ yine açıklamasında 'Muhsin Yazıcıoğlu suikastinin failleri egemen güçler ve onların taşeronluğuna soyunan FETÖ'dür' diyerek Aydın Özsıcak adı üzerinde özellikle durmuştu.
'Yazıcıoğlu'nun gizli görüşmesinden ilk FETÖ'nün haberi olmuştu'
13 Temmuz 2016 tarihinde yaptığı açıklamasında, Olayla ilgili kimin elinde bilgi ve belge varsa bunları ilgili kurumlarla paylaşmalarını isteyen Özdağ, 'Bu dava burada kalmayacak, ileride belki başka deliller ve belgeler çıkacak. Elinde bilgi ve belge olmadan da kimse konuşmasın' görüşlerine yer vererek sözlerini şöyle sürdürmüştü, 'Yazıcıoğlu?nun öldürüldüğüne inandığımızdan sonra da bu işin takipçisi oldum. O dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Meclis Araştırma önerisini kabul etmişti. Daha sonra dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulunu devreye sokmuştu. Ardından da özel yetkili mahkemeler devreye girdi. Ben de Malatya?da ki mahkemeye giderek üç saat bir açıklama yapmış ve Yazıcıoğlu?nun öldürüldüğünü, öldürülürken de paralel yapının bu suikastın içerisinde çok önemli derecede vakıf bulunduğunu belirtmiştim. 17-25 Aralık Operasyonu sonrasında da Paralel Yapı elemanları Yazıcıoğlu?nun ölümünden Sayın Recep Tayyip Erdoğan?ı sorumlu tutmuş ve bende bu süreçte yine bir konuşma yaparak beş yıldır neden sustuklarını bir şey biliyorlarsa beş yıl önce konuşmaları gerektiğini ifade ettim. Ardından da ?Yazıcıoğlu suikastının arkasında en azından bilgi noktasında paralel yapı var? demiştim. 15 Temmuz darbe girişiminde Sayın Recep Tayyip Erdoğan?a suikast düzenleyenlerin arasında bir isim dikkatimi çekti. Bu isim Aydın Özsıcak?tı. Hafızamı yokladım ve bir baktım ki Aydın Özsıcak Muhsin Yazıcıoğlu suikastının ardından o dağlara gidip helikopterin parçasını sökerken ihbar sonucu yakalanan kişiydi. Şahsın yakalandıktan sonraki ifadesinde helikopter hobisinin olduğunu bu nedenle parçaların dikkatini çektiğini belirtiyordu, ama kimse de bu adama ?Madem hobin var. Evinde kaç helikopter parçası var? Ya da başka helikopter parçasına ulaşacağın yer varken o anda neden suikastin yapıldığı alandaydın? diye sormuyor. Çünkü maalesef devlet işgal edilmişti. Yargıcı, Hakimi, Emniyeti, Askeriyesi, Medyası ve de sermayesi yavaş yavaş işgal ediliyordu. Bu yapının Humeyni gibi Türkiye?ye gelmek isteyeceğini de ilk defa yine ben dile getirmiştim. Muhsin Yazıcıoğlu?nun olaydan önce İstanbul?da yaptığı önemli ve gizli bir görüşmeden terör örgütü FETÖ?nün haberi olmuştu. Yazıcıoğlu, yüzde 2 oy alıyordu ama bir işaretiyle milyonları sokağa dökebilecek bir güce sahipti. Yazıcıoğlu?nun hem gelecek perspektifi içinde hem de o günkü şartlar içindeki misyonu nedeniyle ortadan kaldırılması gerekiyordu ve bu misyonu da FETÖ ifa etti. Sorumlusu egemen güçler, gizli örgütlerdir. Taşeronu da FETÖ?dür?