Tarih: 17.08.2018 09:02

PKK'yı tek başına yenmek yetmez: İdeolojik mücadele şart

Facebook Twitter Linked-in

Sitemiz enpolitik.com yazarlarından Ahmet Rauf Akay, PKK ile mücadelede son derece hayati bir noktaya dikkat çekerek, 'Tek başına PKK'yı yenmek yetmez, ona hayat veren fikirleri de yenmek gerekir' dedi.

Sayıları gittikçe azalan ve zayıflatılan terör örgütüne rağmen, tabanı örgütle bağlantılı HDP'nin oy oranlarında değişiklik olmadığını belirten Akay, terör ideolojisinin hala yaşadığını kaydetti. 

Akay'ın önemli bir noktaya değindiği 'Terör mücadelesinde fikri araçların önemi' başlıklı yazısı şöyle: 


'Tek başına PKK'yı yenmek yetmez, ona hayat veren fikirleri de yenmek gerekir. Terörle ideoloji karşılıklı olarak birbirlerini besleyen unsurlardır. Terör tırmandıkça bölücü fikirlerin insanlar üzerindeki etkisi artar. Aksi olduğunda ideolojik gerileme başlar.

Türkiye, her dönem terörle mücadele etti, elinde silah olanı defalarca yendi. Ama aynı başarıyı ideolojik cephede gösteremedi. Gençlere dağa çıkmanın yanlışlığını anlatamadı, ayrılıkçılığın bize hepimize neye mal olacağını izah edemedi. PKK'nın arkasındaki kuklacıları teşhir edemedi. Esas planın, bir Kürt devleti değil, bölge ülkelerini parçalayarak  Ortadoğu'yu daha rahat kontrol etmek olduğunu ifade edemedi.

Bugün de terör mücadelesi aynı zaaflarla malul, örgüte yönelik operasyonlarda son aylarda önemli mesafeler alındı. PKK'nın ikinci derece lider kadrosunda olan birçok terörist etkisiz hale getirildi. Dağa çıkışlar durma noktasına geldi, bunlar iyi gelişmeler. Ancak, PKK zayıfladıkça onun siyasi uzantısı zayıflamıyor. Son seçimde HDP yüzde 12 civarında oy aldı. Bu, terörle beslenen bir hareket için çok büyük bir rakam. Bu donmanın nedeni, HDP'ye oy verenlerin hala ikna edilemediği, PKK'nın hedeflerini gerçekleştireceğine dair umutların korunduğudur.  İşte bu noktada ideolojik mücadelenin devreye girmesi gerekiyor.

İşin bir boyutu da ABD'nin Ortadoğu'da oluşturmaya çalıştığı yeni düzenin Kürtlere bir devlet vaat ettiğine dair beklentilerdir. Ayrılıkçı bir hareket dış destek olmadan asla hedefine varamaz. Onca zayiata rağmen PKK'nın daha hala eylemlerini sürdürebilmesinin arkasında bu gerçek yatıyor; ABD'nin PKK'ya bir devlet vereceğini düşünüyorlar.

Suriye'de bir PKK devletinin Türkiye'yi de etkileyeceğini bugün artık iktidar da anlamış bulunuyor. Bu durumda doğru olan Suriye'nin parçalanmaması, bütünlüğünü korumasıdır. ABD, parçalanmış bir Suriye'ye oynarken Türkiye'nin,  bütünlüğünü korumaya çalışan Suriye'ye destek olması gerekirdi. Bunun yolu da merkezi hükümetle çatışmak değil, onunla uzlaşmaktı.

Ayrılıkçı hareketler ancak merkezi yönetimler zayıflandığında güç kazanırlar. Esat, zayıflatılmadan önce de Suriye'de bir PKK varlığı vardı. Fakat merkezi yönetim zayıflayıncaya kadar etkili olamadılar. Emperyalizmin Suriye'ye müdahalesi ile PKK'nın önü açıldı ve bugünkü noktaya geldi.

Bölücülüğün en zor faaliyet gösterdiği devlet form, milli(ulus) devlet formudur. Bir ulusa dayanmayan devlet,  varlığını koruyacak ve sürdürecek asabiyeden mahrum kalır. Suriye devleti bir ulusa dayanmadığı için dış müdahalelere karşı toplu bir direniş sergileyemedi. Asabiyelerin yarıştığı bir yerde toplumun tamamı seferber edilemez. Devleti hangi asabiye kurmuş veya yönetiyorsa sadece o asabiye harekete geçer.

Terör mücadelesi zor bir mücadeledir, sihirli bir reçetesi yoktur. Sabır, akıl, dayanışma ve doğru araçların devreye sokulmasını gerektirir. Terör örgütüne ağır darbeler vuran askeri araçların yanına mutlaka ideolojik/fikri araçların da eklenmesi gerekir. Militanı örgütten, vatandaşı siyasi uzantısından ancak böyle bir mücadele uzaklaştırabilir.'

  




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —