Tarih: 10.05.2019 11:50

AYM'nin 'Ayşe öğretmen' kararı Resmi Gazete'de

Facebook Twitter Linked-in

Öğretmen Ayşe Çelik, 2016 yılında Diyarbakır'dan telefonla bağlantısı ile katıldığı televizyon programındaki ifadeleri nedeniyle 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan yargılanarak, 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu karara yapılan itirazlardan sonuç alınmaması üzerine, Ayşe Çelik'in avukatı AYM'ye bireysel başvuruda bulundu. AYM'nin Ayşe Çelik kararı, bugün Resmi Gazete'de yayımlandı.

AYM kararında, Ayşe Çelik'in Anayasa'nın 26'ıncı maddesinin birinci fıkrasında güvence altına alınan 'ifade özgürlüğü'nün ihlal edildiğine karar verildi. Ayrıca kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Bakırköy 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine ve Ayşe Çelik'e 5 bin 500 TL manevi tazminat ödenmesine hükmedildi.

AYM kararında, Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu olan ve 2009-2014 yılları arasında Diyarbakır?ın Silvan ilçesinde sözleşmeli öğretmen olarak görev yapan Çelik'in, olay tarihinde herhangi bir eğitim kurumunda görev yapmadığı belirtildi.

'SPONTANE AÇIKLAMAYA TAHAMMÜL GÖSTERİLMELİ'

AYM kararında, başvurucunun sözlerinin PKK terörünün övülmesi, terörizme destek gösterisi, şiddet kullanımına veya silahlı direnişe ya da başkaldırıya doğrudan veya dolaylı olarak teşvik olarak nitelendirilemeyeceği belirtildi. Kararda şöyle denildi:

'Somut olayın koşullarında başvurucunun sözleriyle hendek olaylarında güvenlik güçleri ile çatışmaya giren örgüt üyelerini övdüğü, terör örgütünü yücelttiği, çatışmalara doğrudan katılan güvenlik gücü mensuplarına karşı özellikle bir nefret aşıladığı veya şiddete başvurmayı cesaretlendirdiği değerlendirilmemiştir. Sonuç olarak başvurucunun konuşmasının bir terör örgütünün siyasi veya sosyal etkinliğini artırmak, sesinin kitlelere duyurulmasını sağlamak, örgütün başa çıkılması imkânsız bir güç olduğu ve amacına ulaşabileceği kanaatini toplum üzerinde oluşturmak, örgütün mücadelesine karşı olan kişi ve kuruluşları ortadan kaldırmak, sindirmek, halkın örgüte sempatisini artırmak ve giderek aktif desteğini sağlamak amacıyla yapıldığı kabul edilmemiştir. Başvurucunun olayların sıcaklığı içinde, canlı bir televizyon programında spontane bir şekilde yaptığı başvuru konusu açıklamalarına daha fazla tahammül gösterilmesi gerekmektedir. Yukarıdaki bilgiler dikkate alındığında başvurucunun mahkûmiyetinin zorunlu toplumsal bir ihtiyaca karşılık gelmediği sonucuna ulaşılmıştır.'


kaynak: dha




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —