Neredeyse bütün dünyayı eve kapatan, toplumsal ve siyasal sonuçlar yaratacağı söylenen yeni tip Koronavirüs yeniden mutasyon geçirebilir mi?
İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Çağatay Tarhan'a göre bu mümkün...
Twitter hesabından paylaşım yapan Dr. Çağatay Tarhan virüsün evrimine ilişkin yeni çalışmalar yapıldığını belirterek 'Şu an dolaşımda olan 154 virüsün genomu karşılaştırıldığında hücrelere bağlanma bölgesinde yeni mutasyonlar var' dedi.
Tarhan'ın yeni tip Koronavirüs'ün mutasyona (değişim) uğrayıp uğramayacağı konusundaki sözleri şöyle:
'Virüsün evrimine ilişkin yeni çalışmalar geliyor. Buna göre şu an dolaşımda olan 154 virüsün genomu karşılaştırıldığında hücrelere bağlanma bölgesinde potansiyel yeni mutasyonlar var. Bunun da özellikle virüsün bağlanma özelliğini arttırmış olabileceği vurgulanıyor
Genomun protein üretme yeteneğine sahip 10 bölgesinde 86 aminoasit değiştirici, 52 aminoasit değiştirmeyen nitelikte nokta mutasyonu saptanmış. Bu sonuç bize virüsün uyumsal bir evrim geçirdiğini gösteriyor. Yani hayatta kalma ve çoğalma özelliğini güçlendiren bir evrimleşme.
'Mutasyonun virüsün çoğalma katsayısını artırdığı hesaplanıyor'
Wuhan'dakine göre farklı bir virüs ortaya çıkaran bu bağlanma bölgesine ait mutasyon Fransa'da aynı bölgede yaşayan 5 hastadan elde edilmiş ve bu hastalardan elde edilen virüslerin genomları %100 aynı. Sonuçta mutasyon ACE2 reseptörüne bağlanma ilgisini arttırmış görünüyor.
Bu mutasyonun virüsün ortalama çoğalma katsayısı olan 2,5'u 4 'e çıkardığı hesaplanıyor ve yine bu virüs tipinin bulaşma gücünün arttığına işaret ediyor. Bu durum Fransa'daki hızlı vaka sayısı artışıyla ilgili olabilir fakat bunu kesin söylemek için daha fazla örnek gerekiyor.
Yazarlar Fransa'yı bu virüs tipini taşıyan süper-yayıcıları saptaması konusunda önemle uyarıyor. Zira ikinci bir yayılım merkezi haline gelme potansiyeli var. Test yapmanın ve pozitif çıkan kişilerden virüs elde edip dizilemenin önemi bir kez daha karşımızda. Zira evrim sürüyor.
Uyumsal evrim dediğimiz şey şurada örneklenebilir. Darwin'in ispinoz kuşları Galapagos Adaları'na dağıldığında oradaki yiyecekleri daha kolay yiyecek gaga yapısında olanlar tüm popülasyon arasından seçilip o adaya özgü bir popülasyon oluşturuyor.
Dolayısıyla bu gaga yapısını verecek genetik yapı seçilmiş oluyor aslında.Bu gaga yapısı o kuşların daha rahat beslenip, çoğalmasına olanak tanıdığı için uyarlanımsal evrim diyoruz.
Bu örnekte virüs de benzer değişimler geçiriyor. Hücreye daha sağlam tutunup içeri girme avantajı sağlayan mutasyonlar bunlar. O yüzden izolasyonu sağlamlaştırıp, kontağı sıfırlayıp çoğalmasını engellemek bu mutasyonların ortaya çıkmasını önlemek açısından önemli.
Tüm bunlar virüsün öldürücülüğüyle ilgili değil. Virüsün daha agresifleştiğine dair hiçbir veri yok. Virüsün yayıldıkça değişebilme potansiyelini görüyoruz. Önemli olan bunun önünü almak.'
