Tarih: 11.05.2020 11:42

İktisat profesörü uyardı: Salgının yarattığı ekonomik krizin 'güçlü bir yıkıcı etkisi' olacak

Facebook Twitter Linked-in

Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’ın yaptığı söyleşide, pandeminin ekonomi üzerindeki etkilerini değerlendiren Prof. Dr. Alçın, birçok ülkede hizmet sektörünün pandemiden öncesine dönüşünün 10 yıllar sürebileceğini, sanayisi felce uğrayan ülkelerde ise hızlı bir yoksullaşma ve bağımlılık görülebileceğini dile getirdi.

‘Martta işsizlik yüzde 20’yi görebilir’

Salgının yarattığı ekonomik krizin işsizliğe etkisinin mart ayı işsizlik rakamları açıklandığında netleşeceğini belirten Alçın, ocak ayındaki yüzde 13.8’lik işsizliğin martta yüzde 20’yi görebileceğini belirtti. 

Profesör, ocak ayı verilerinde genç işsizliğin yüzde 25’i aştığını hatırlatarak, pandemi süresi ve sonrası için “Gençlerin geleceğin ekonomilerine hazırlanması ve istihdam olanakları yaratılması konusunda da devletin aktif rol üstlenmesi gerekmektedir” dedi.

‘Yıl sonu enflasyon yüzde 11’

Ekonominin ikinci çeyrekte yüzde 10 küçülebileceğini öngören Alçın, ‘kalıcı bir işsizlik tehdidinin olduğunu’ belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: “Yılı yüzde 3.5 civarı küçülmeyle tamamlayabiliriz. Pandemide yeni dalgaların olmaması durumunda 2021 yılında genel toparlanma görebiliriz. Hizmet sektörü başta olmak üzere tüm sektörlerde kalıcı bir işsizlikle karşı karşıyayız. Yıl sonu enflasyon tahminimi şimdilik koruyorum: Yüzde 11.”

‘170 milyar borç’

Devlet borcu ile özel sektörün borcunun kriz süresince yönetimine de değinen profesör, şöyle devam etti: “Aslında son 20 yılda devlet borcu ile özel kesim borcu arasında bir değiş-tokuş (trade-off) var. Kamunun borçluluğu azalırken, özel kesimin yabancı para cinsi borcu arttı. Pandemik kriz sürecine özel kesim 2018’e göre dış yükümlülük yönüyle daha az riskle girdi. Ancak 2020 içinde ödenmesi öngörülen 170 milyar dolarlık borç, dolar/TL üzerinde baskıyı artırıyor.”

‘Liranın alım gücü artmalı’

Dolar’ın 7 lirayı geçmesine ilişkin Merkez Bankası (MB) politikalarını değerlendiren Alçın, MB’nin ‘piyasa koşulları izin verdiği kadar genişlemeci politikaları izlemeyi sürdüreceğini’belirtti.

Alçın, şu değerlendirmelerde bulundu: “Netice itibariyle Merkez Bankası brüt rezervlerinin 52.7 milyar dolara kadar gerilemesi ve birçok ülkeyle lira swap (paraların değiş-tokuşu işlemi) kanalının kapalı olması, dolar kuru üzerindeki stresi artırarak hafta içinde tarihsel zirvelerin test edilmesi sonucunu ortaya çıkarttı. Anlık fiyat hareketinden ziyade uzun vadede liranın dolar karşısındaki erimesinin sona ermesi hem içeride liranın satın alma gücünün artmasına hem de dolar yükümlülüklerinin azalmasına bağlı.”

‘Haziran ortasında canlanma lazım’

Alçın, Türkiye’nin ekonomik önlemlerinin etkisinin güçlü olabilmesi için en iyi senaryoda haziran ortasında canlanma ve talep yükselişi olması gerektiğini belirtirken, bu canlanmanın yıl sonuna sarkması durumunda ek önlemlere ihtiyaç duyulabileceğini ifade etti.

Alçın, olası ek önlemleri şöyle değerlendirdi: “Ek önlemler konusunda Merkez Bankası’nın daha fazla lira basımı (emisyon) ve uzun vadeli tahvil ihracı aracına yönelmesi ve eğer mümkün olursa ABD Merkez Bankası üzerinden swap kanalının açılması ve döviz konusunda rahatlama için atılacak önlemler olabilir.” 

‘Pandemi milat olacak’

Profesör, pandeminin dünya ekonomilerinde bir anlamda ‘Pandemiden Önce (P.S.) ve Pandemiden Sonra (P.S.) şeklinde tarihsel bir milat yaratacağını’ vurgulayarak, şimdi atılacak adımların salgın sonrasındaki ekonomik durum için belirleyici olduğunu ifade etti.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —