Soma faciasının üzerinden tam 6 yıl geçti: 'Ölen öldüğü ile kaldı'

Soma faciasının üzerinden tam 6 yıl geçti:

13 Mayıs 2014'te Maden İş Sendikası yetkilisi Soma Kömürleri Yeraltı Kömür İşletmeleri'ne ait maden ocağında “trafo patlaması nedeniyle çıktığı sanılan yangının vardiya değişimi sırasında meydana geldiği yüzlerce işçiden haber alınamadığı” söyledi ve acı haber yürekleri yaktı, kavurdu…

Binlerce madenci yakınının zamanla yarışı başladı… Eşinen, oğlundan, kardeşinden bir haber alabilmek günlerce beklediler… Ancak zaman ilerledikçe acı tablo daha da büyüdü… Yetkililer “300 civarı işçinin mahsur kaldığı ancak yangın nedeniyle durumun vahim olduğu” söylediler.

Yüreği yanan madenci yakınları bilgi istedi, sorumluları istedi, gözyaşları içinde protestolarda bulundu…


Facia, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçti. Soma Holding şirketlerinden Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen maden ocağında, patlamaya elektrikli ekipmanların sebep olduğundan şüphelenildi. Yangın, vardiya değişimi sırasında meydana geldi ve 787 işçi patlama sırasında yer altında kaldı. 17 Mayıs 2014'te, toplamda 301 kişinin hayatını kaybettiği ve içeride kimse kalmaması sebebiyle kurtarma çalışmalarının sona erdiği açıklandı.

Türkiye'de madenciler, 2013 yılı sonunda ülkedeki tehlikeli çalışma koşullarını protesto etti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, ilgili madenin güvenliğinin araştırılması teklifini facianın gerçekleşmesinden yalnızca yirmi gün önce reddetti. Facianın gerçekleşmesinden sonra Türkiye'de üç günlük ulusal yas ilan edildi. Ülke halkı faciadan dolayı çeşitli tepkiler gösterdi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Soma'da protestolara maruz kaldı. Ayrıca, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde iki gün ve Pakistan'da bir gün ulusal yas ilan edildi.

OLAY NASIL MEYDANA GELDİ?

Kömür madeninde vardiya değişimi sırasında, 787 işçinin bulunduğu maden giriş kısmının 400 metre altında, saat 15:10 civarında elektrik panosundan kaynaklandığı düşünülen bir yangın çıktı. Kömür madeninin 2 kilometrelik galerisinde çıkış kısmına yakın olan işçiler dışarı çıkmayı başardılar. Ancak yaklaşık 300 işçi, çıkan yangın sebebiyle 800 metre derinlikte mahsur kaldı. Yangının etkisiyle maden ocağı zehirli dumanla doldu.

Elektriklerin kesik olması sebebiyle madende bulunan asansörler çalışmadı. İlk olarak çevredeki bir maden ocağından gelen tahliye ekibi kurtarma çalışması başlattı. Çevre illerden yapılan takviyelerle birlikte kurtarma çalışmalarında toplam 27 ambulans, 3 kurtarma ekibi ve 1 helikopter görev yaptı. Olayı duyan işçi yakınları madene geldi. Kurtulmayı başaran yaklaşık 30 işçi hastaneye kaldırıldı. İşçilerin mahsur kaldığı galerilere temiz hava verildi. Bu sırada Maden-İş Sendikası Ege Bölgesi Şubesi Başkanı Tamer Küçükgencay şu açıklamayı yaptı: 'Yangının bir an önce söndürülmesi gerekiyor. Temiz havayla işçilerin buluşturulması için de çalışma yapılıyor. Madenin içine temiz hava pompalanıyor. Yangın içerideki oksijeni yok ettiği için arkadaşlar sıkıntıda. Gaz maskeleri var ama onun da dayanma süresi var.'

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı saat 23.00 civarında, ölü sayısının 17, yaralı sayısının ise 11 olduğunu bildirdi. Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün ise ölü sayısını 157 olarak açıkladı. Sabaha karşı 03.20'da Enerji Bakanı Taner Yıldız ise ölü sayısının 166, yaralı sayısının ise 80 olduğunu belirterek, rakamın artmasından endişe duyduklarını söyledi. Bakan Yıldız, kazada hayatını kaybeden işçilerin yanarak değil, yangının çıkarmış olduğu karbonmonoksit gazından zehirlenerek öldüklerini açıkladı.

Taner Yıldız, 14 Mayıs 2014 tarihinde saat 10.30 civarında, ölü sayısının 205'e yükseldiğini, en fazla işçinin hayatını kaybettiği bir faciaya doğru ilerlediklerini ve ilerleyen saatlerde ölü sayısının artabileceğini söyledi. Maden Mühendisleri Odası Eski Başkanı Mehmet Torun, CNN Türk'te katıldığı bir canlı yayında madenden 250 işçinin cesedinin çıkarıldığını, 150 işçinin de aşağıda mahsur kaldığını ve olayın meydana gelme nedeninin trafoya bağlı olmadığını iddia etti.

Maden kazasında yaşamını yitiren işçilerden 17'sine yapılan otopsiler sonucu, ölüm nedenlerinin karbonmonoksit gazına bağlı zehirlenme olduğu açıklandı. Enerji Bakanı Taner Yıldız, 15 Mayıs'ta akşam saatlerine doğru yaptığı açıklama ile ölü sayısının 283'e yükseldiğini söyledi.

Soma Kömür İşletmeleri A.Ş., 15 Mayıs gecesi olayla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: 'Ne yazık ki işletmemizde mühendislik ve teknik olarak bugüne kadar görülmeyen ve açıklanamayan yangın vuku bulmuştur. Her türlü emniyet tedbirinin alınmasına rağmen normal şartlardan daha hızlı bir şekilde yayılan yangının nedeni, detaylı incelemeden sonra anlaşılabilecektir.'

16 Mayıs tarihinde, Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, basın toplantısı düzenledi. Gürkan, kazanın oluş sebebinin trafo patlaması olmadığını, asıl sebebinin 140 kodunda dördüncü bantta tespit edilmesi mümkün olmayan kızışmanın ve buna bağlı olarak hızlı havanın etkisiyle tutuşan kömür korlarının sebep olduğu yangının kazayı meydana getirdiği yönünde tahminlerinin olduğunu söyledi. Ayrıca kazanın meydana geldiği yer ile trafo arasında 400 metrelik mesafenin olduğunu belirtti.

 Enerji Bakanı Taner Yıldız ise yaptığı açıklamada, madenin içerisinde en fazla 18 işçinin daha olduğunu ve toplam 530 tane kurtarma elemanının yedişerli üçerli olarak çalışma yaptıklarını söyledi. Yıldız, içerideki yangının azalmasına rağmen hala devam ettiğini, söndürme çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, olayın sonundaki ölü sayısının 302'yi geçmeyeceğini tahmin ettiğini söyledi. Bakan Yıldız, 17 Mayıs'ta bir basın açıklaması ile yaşanan faciada toplam 301 işçinin hayatını kaybettiğini, 485 işçinin ise kurtarıldığını açıkladı.

 Aynı tarihte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de bir basın açıklaması yaparak, ölenlerin ailelerine bir defaya mahsus olmak üzere ₺415 tutarında bir cenaze yardımı ödemesi yapılacağını söyledi. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı müfettişlerin madende incelemelere başladığını açıkladı. Kazadan 11 ay sonra ilk duruşmanın yapıldığı tarih olan 13 Nisan 2015 tarihinde kaza günü yaşananlarla ilgili güvenlik kameraları görüntüleri basında yer aldı. 

Dönemin Başbakan’ı olan Recep Tayyip Erdoğan, maden faciasının yaşandığı bölgeye geldi. Erdoğan, Soma’da madendeki yangında ölenlerin sayısının 238, yaralı sayısının ise 80 olduğunu açıkladı.


Erdoğan, basın açıklamasının ardından bir grup vatandaş tarafından protesto edildi. Vatandaşlar, “Hükümet istifa” şeklinde slogan attı. Erdoğan'ın Soma ziyaretinde bir vatandaşa yumruk attığı iddia edilen görüntüler gündeme bomba gibi düşmüştü.

‘YUSUF YERKEL'İN O TEKMESİ...'

Protestoların ardından konvoy hareket ederken Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel'in protestoculardan birini özel harekat polisleri yere yatırmışken tekmelemesi ise unutulmayan anlardan biri olarak hafızalara kazındı.

“SEDYE KİRLENMESİN…”

Kapkara günlerin yaşandığı, vatandaşlarının tümünün boğazına yumruk gibi oturan kazadan hiç unutulmayan bir söz kaldı geriye 'Sedye Kirlenmesin'...

 Kurtarma çalışmaları sırasında yürek burkan bir görüntü daha vardı. Madenden sağ kurtarılan işçilerden Murat Yalçın'ın sözleri tüm Türkiye'yi gözyaşına boğdu. Ambulanstaki sedyeye alınan Yalçın, sağlık görevlilerine, “Çizmelerimi çıkarayım mı, sedye kirlenmesin” diye sordu. “Hayır çıkarmayın, bir şey olmaz” sözleri üzerine sedyeye uzandı.

Düşük güvenlik seviyesi sebebiyle maden kazalarının yoğun olduğu Türkiye'de, resmi istatistiklere göre 1941'den bu yana kazalarda 3000'den fazla madenci hayatını kaybetti.

 2012 yılında 78, 2013 yılında ise 95 madenci maden ile ilgili kazalarda öldü. Bu kazaya kadar, Türkiye madencilik tarihinde en çok ölüm olan kaza ise 1992 yılında 263 madencinin öldüğü 1992 Kozlu kömür madeni faciası olmuştu.

Kasım 2013'te Zonguldak'ta yüzlerce madenci, çalıştıkları madenin içine barikat kurarak çalışma koşullarını protesto ettiler.

MECLİS ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMASINI ÖNEREN SORU ÖNERGESİ AK PARTİ TARAFINDAN REDDEDİLDİ

Ekim 2013'te Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin hazırladığı ve Milliyetçi Hareket Partisi ile Barış ve Demokrasi Partisi milletvekilleri tarafından desteklenen, 60 vekilin imzaladığı Soma'daki maden ocaklarına meydana gelen iş kazalarını araştırma amacıyla bir meclis araştırma Komisyonu kurulmasını öneren soru önergesi, 29 Nisan'da Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilmiş ancak Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerinin oylarıyla reddedilmişti.

ENERJİ BAKANI YILDIZ 'ÖRNEK' İŞLETME DEMİŞTİ...

Soma Eynez bölgesindeki maden, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından Eylül 2009'da Ciner Grubu'ndan devir alındı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından açıklanan bilgilere göre Soma Kömür İşletmeleri AŞ, 2012 yılında 2 kez, 2013 yılında 2 kez, 2014 yılında ise 13, 14, 17 ve 18 Mart'ta iş sağlığı ve iş güvenliği yönünden teftiş edilmiş, mevzuata aykırı bir durum olmadığı belirlenmişti. İşyerinde 25 Temmuz 2013'ten bu yana 9 iş güvenliği uzmanı ve 3 işyeri hekimi çalıştığı belirtildi.

Enerji Bakanı Taner Yıldız, Temmuz 2013'te aynı işletmenin farklı bir ocağının açılışını yapmış, örnek bir işletme olduğunu belirtmişti.

GERİYE KALANLAR ANLATIYOR...

Manisa’nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği patlamanın üzerinden altı yıl geçti. Faciadan şans eseri kurtulan Sami Yavuz, ilçede her şeyin eskisi gibi olduğunu söylüyor.

Ahmet Mutluer, 13 Mayıs 2014’te Manisa’nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği, 162’sinin ise yaralandığı maden faciasından sağ kurtulabilmiş işçilerden biri. Yaşadığı travmayı ağır atlatan 33 yaşındaki eski maden işçisi Mutluer, her yıl mayıs ayı yaklaştığında o günleri yeniden yaşıyor.

İki çocuk babası Mutluer, 'Birkaç hafta kendime gelemiyorum. Çalışarak atlatmaya çalışıyorum' diyor. Şimdiyse madende işçi olarak değil, bir okulda idari personel olarak çalışıyor.

Mutluer, sağ kurtulduktan sonra yedi ay psikolojik tedavi görmüş. Aslında yeraltına tekrar girmeyi hiç istememiş, ama ekmek parası nedeniyle madende işe yeniden başvurmuş. O dönem maden işletmeleri, iş başvurusunda bulunanlardan kullandıkları ilaçları gösteren bir rapor istiyormuş.

Ahmet Mutluer'in başvurusu devam eden tedavisi nedeniyle aldığı ilaçlar gerekçe gösterilerek reddedilmiş. Zaten çocukları da madene girmesini istememiş. Bir süre geçici işlerde çalıştıktan sonra şu an görevli olduğu okulda iş bulmuş. Mutluer, “Zor geçiniyoruz ama öyle böyle gidiyor. Akmasa da damlıyor” diyor.

'Ölen öldüğüyle kaldı'

Sami Yavuz ise 'Nasılsınız?' sorusunu, 'İyiyim” diye yanıtladıktan sonra, 'Yani idare eder' diye ekliyor. Soma faciası yaşandığı sırada 46 yaşında olan Sami Yavuz da patlamaya tanık olan maden işçilerinden biri. Faciaya kadar 10 yıl yeraltında çalışan Yavuz'un hayatı 15 dakika ile kurtulmuş. Patlama meydana gelmeden, kısa süre önce tesadüfen yeryüzüne çıkmış. O gün yaşadığı travmayı atlatması onun için de kolay olmamış.

Facianın yaşandığı gün yangın çıktığını duyduğunda ise önce inanamış. 'Eve gitmiştim, geri geldim. Döndüğümde çok kalabalıktı, her yer insandı' diye hatırlıyor. Sonrası kurtarma ekipleri ve yeraltından art arda çıkarılan cesetler: 'Ölen öldüğüyle kaldı, değişen bir şey yok.'

İki çocuk babası Sami Yavuz, patlamadan sonra işten çıkarılmış. Mayıs 2014’ten beri işsiz. Geçen sene Temmuz'da emekli olmuş, ancak halen tazminatını alabilmiş değil. Geçinmek onun için kolay değil:

'İki bin lira emeklilik maaşı ile ne olur ki? O günden beri boyaya gidiyoruz, günlük işlere gidiyoruz. Artık ne iş varsa.'

'Madendeki arkadaşlar ‘Bıraktığın gibi’ diyor'

Soma, iş imkânlarının kısıtlı olduğu bir ilçe. Patlamadan sonra maden için yaş kotası konduğunu, 36 yaş ve üstünün madene alınmadığını söylüyor.

Yavuz, 'Burada sadece maden var, başka bir şey yok ki… Ondan herkes kendini madene vurmuştu ama maden işi bitti artık burada' diyor. Yavuz'a göre madenin bitme sebeplerinden biri, iş güvenliği önlemlerinde Mayıs 2014’ten bu yana pek bir değişikliğin olmaması.

İşçi Sami Yavuz patlamadan sonra işten çıkarılmış

Zira Soma'da maden ocaklarında meydana gelen kazalar da onları endişenlendirmeye devam ediyor. Soma'da kısa bir süre önce, geçen ay İmbat Madencilik tarafından işletilen bir kömür ocağında meydana gelen göçükte üç maden işçisi daha  hayatını kaybetti.

Yavuz, 'Patlamadan sonra bir yıl güvenliği sıkı tuttular. Şimdi halen madende çalışan arkadaşlarla konuşuyorum. ‘Aynı bıraktığın gibi’ diyorlar' diye anlatıyor.

Soma davası nasıl sonuçlandı?

Soma faciası ile ilgili Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davadan 11 Temmuz 2018'de çıkan kararda ise 51 sanıktan 37’si beraat etmişti. Beraat edenlerden biri, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş'nin faciadan altı ay öncesine kadar yönetim kurulu başkanı olan Alp Gürkan'dı.

Aynı davada yargılanan oğlu Can Gürkan'a 15 yıl, şirketin genel müdürü Ramazan Doğru ile teknik müdür İsmail Adalı’ya 22 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Şirkete yönelik ihmal suçlamalarını kabul etmeyen Can Gürkan ve avukatları, davada faciayı 'Gülen cemaati tarafından düzenlenen bir sabotaj' olarak nitelemişti. Can Gürkan, Nisan 2019'da tahliye edildi.

Öte yandan davayı başından beri yürüten mahkeme başkanı ve kıdemli üye yargıcın dosya karar aşamasına geldiğinde görevden alınması, kamuoyunun tepkisini çekmişti. Patlamada sorumluluğu bulunduğu iddia edilen kamu görevlileri ise Çalışma Bakanlığı’nın soruşturma izni vermemesi nedeniyle henüz yargılanamadı.

'Yeni düzenleme kısmi af, kabul edilemez'

Pandemi nedeniyle geçen ay Meclis'ten geçen infaz paketi ile Soma davasında halen tutuklu olanların da cezalarında indirim gerçekleşti. Yeni düzenlemeyle, davada en yüksek cezaları alan müdürler Ramazan Doğru ve İsmail Adalı, 2022 yılında serbest kalacak. Diğer tutuklular da aşama aşama tahliye olacak.

Somalı işçi ailelerinin avukatlarından Can Atalay ise 'Soma, Aladağ, Çorlu gibi davalardaki sanıkların pandemi gerekçe gösterilerek getirilen bu kısmi af kapsamına alınması kabul edilemez' değerlendirmesini yaptı. Avukat Atalay, yargılama devam ederken siyasi iktidarın müdahalesi ile savcılık tarafından talep edilen cezaların düşürüldüğünü savunuyor. Atalay, mahkeme başkanı ile üye yargıcın görevden alınmasını da aynı müdahalenin parçası olarak görüyor.

Soma davası, şu an Yargıtay’da. Atalay, mağdur ailelerin buradan çıkacak karara göre hukuk mücadelelerini sürdüreceğini belirtiyor.

 

kaynak: t24/wikipedia

haber: enpolitik