Türkiye’nin en önemli kamu kurumlarını bünyesinde barındıran Varlık Fonu, bütçe açığının büyüdüğü ve rezervlerin eksiye indiği bir dönemde ağır borç yükü üstleniyor.
Sözcü'den Taylan Büyükşahin'in haberine göre, AK Parti hükümetinin değerli kamu kurumlarının yönetimini tek çatı altında topladığı Türkiye Varlık Fonu (TVF), ekonomide güvenli tek liman olarak görülüyor, ancak orada da işler pek parlak değil. TVF'nin net kârı, 2019'da bir önceki yıla göre yüzde 48.3 düşüşle 8 milyar 854 milyon TL'ye geriledi. Pandemi ve döviz kurlarındaki artışla birlikte fonun 2020'de daha olumsuz tabloya sahip olacağı ifade ediliyor. Turizm gelirlerini kaybeden, dış ticaret açığı büyüyen ve Merkez Bankası rezervleri eksi olan Türkiye'nin elinde büyük finansal kaynak olarak sadece TVF kaldı.
SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİLFinans sisteminden kaynaklı olarak TVF'nin borç fonuna döndüğünü ifade eden Vergi Uzmanı ve Sözcü Gazetesi Yazarı Nedim Türkmen, TVF'nin finansal tablolarında 2019'un gelir ve giderlerinin sorunlu olduğunu, krizin derinleştiği 2020 ve 2021 yıllarında bunun daha da ağırlaştığını anlattı. Türkmen, “TVF şirket olsa teknik olarak iflas ederdi. Para bulması lazım. İkinci bir Hazine olmuş durumda ama sürekli borç oluşturan harcama yapılan yapı olmuş. Çok sürdürülebilir bir durum değil” dedi.
Finans sektörünün alacaklarının yüzde 53 arttığını ancak borçlarının da yüzde 64 yükseldiğini ifade eden Türkmen, “Konsolide bilançonun net işletme sermayesi noksanı 357 milyon 998 bin TL. Bunun anlamı; 12 ay içinde para bulması gerekir ki, bu tablolar 31.12.2019 olduğundan 2020 yılında borç yapılandırması ya da yeni kredi alıp almadığına bakmak gerekir. Borç yapısının çoğu kısa vadeli ve bunun da çoğunluğu finans sektörü (bankaların) borçlarından oluşuyor. Özellikle finans sektörü şirketleri, Varlık Fonu'nun mali yapısını epeyce bozmuş görünüyor. Finans sektörünün kârlılığı da azalmış. 2020 bilançosunda bu durum daha net görülecektir” diye konuştu.
GİDER, GELİRDEN FAZLAVarlık Fonu'nun yarattığı hasılat artışından daha fazla gider artışının olduğuna dikkat çeken Türkmen, iyi bir stratejik plan ve bütçe yapılmadığı takdirde, aynı işletme sermayesi sorunu olan KOBİ'lerin düştüğü borç çevirme sarmalına düşebileceğini aktardı. Türkmen, “Görüldüğü üzere lisans hakkını elinde tuttuğu ve işletme hakkını devrettiği Milli Piyango gibi kuruluşlarda KDV'yi sıfırlayıp, hasılatı artırmak bile Varlık Fonu'nu kurtaramayacak” dedi.
FON, ATEŞE KÖRÜKLE GİDİYORVarlık Fonu'nun borç krizini önleyecek tedbirler alacağı yerde ateşe körükle gittiğini söyleyen CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, fonun kurulduğu günden bu yana borç batağına sokulduğunu ifade etti.
2021 yılının en önemli gündeminin borç krizi olacağını anlatan Karabat, “Pandemide ‘her ne pahasına olursa olsun büyüyeceğiz' denerek piyasaya borç para pompalandı. Bankacılık kesiminin piyasadan 3.77 trilyon TL alacağı var. 2019 sonunda bu tutar 2.73 trilyon liraydı. Yani 1 senede piyasaya bankacılık sistemi aracılığıyla 1 trilyon TL para pompalandı. Turizmci zor durumda, esnaf açlıkla sınanıyor. Varlık Fonu'nun içinde ne olduğu detaylı biçimde bilinmiyor, Hazine ise tam takır durumda” dedi.