Davutoğlu: Kanal İstanbul’un güvenliği sarsacak bir hata olduğunu ifade ederek, “Cumhurbaşkanı ‘inadına’ diyor. Devlet inatla değil, ciddiyetle, vakarla ve ahlakla yönetilir” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Gelibolu 1. Olağan İlçe Kongresi'nde açıklamalarda bulundu.
Davutoğlu'nun konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Bu milleti millet yapan Çanakkale Zaferi ile birlikte Cumhuriyetimizin önsözü burada yazılmıştır. İstiklal savaşımıza gidecek olan o çileli yolu Çanakkale Şehitleri aştı.
Çanakkale demek millet demektir. Bilsinler ki bu millet onurunu, istiklalini korumak için gerektiğinde tüm varlığıyla bir daha Çanakkale destanı yazmak gerekirse yazar ama kendileriyle savaşanların ölülerine dahi hürmet gösterir ve insanlığından asla feragat etmez.
Bir yıl içinde Türkiye sathında örgütlendik. Milletimizin umuda ihtiyacı vardı. Kısa sürede milletimizin yüreğinde yer edeceğimizi biliyordum. Çünkü bu millet kendisine samimiyetle hizmet edenleri unutmaz.
Çiftçilerimizin, üreticilerimizin feryatlarını duyduğumda iyi ki yola çıkmışız, iyi ki gecikmemişiz dedim, çünkü bu feryada birilerinin cevap vermesi gerekiyor. Üreticiler şikayetçi, geçinemiyoruz diyor. Alıcı da şikayetçi satıcı da şikayetçi.
Cumhurbaşkanı'nın söylediklerini dinlediğimde dedim ya Cumhurbaşkanı Türkiye'de yaşamıyor ya da son 18 yıldır hiç görev üstlenmedi, yeni göreve geliyor. Çünkü şikayet ettiği her şeyin sorumlusu kendisi. Sorumlusu o çok övündüğü Hazine ve Maliye Bakanı.
Bir taraftan kur artışı sebebiyle maliyetler arttı, diğer taraftan alım fiyatları düşük. Çiftçiler iki arada sıkışmış durumdalar.
Dünyada hiçbir ülkenin parası Türkiye gibi değer kaybetmedi son 4-5 yıl içinde.
İlk olarak 128 milyar dolar nereye gitti diye Gelecek Partisi sordu. Tecrübeli ekonomik kadrolarımız bütün bilançoları her ay çıkartır ve izlerler.
Çanakkale milletimizin kader şehridir. Biz bu kadere sahip çıkmak için Gelecek Partisi'ni kurduk. Korku ikliminin hakim olduğu bir yerde 152 yiğit insan çıktı ve 'Biz buradayız' dedi.
Bir yıl içinde Türkiye sathında örgütlendik. Milletimizin umuda ihtiyacı vardı. Kısa sürede milletimizin yüreğinde yer edeceğimizi biliyordum. Çünkü bu millet kendisine samimiyetle hizmet edenleri unutmaz.
Çiftçilerimizin, üreticilerimizin feryatlarını duyduğumda iyi ki yola çıkmışız, iyi ki gecikmemişiz dedim, çünkü bu feryada birilerinin cevap vermesi gerekiyor. Üreticiler şikayetçi, geçinemiyoruz diyor. Alıcı da şikayetçi satıcı da şikayetçi.
Cumhurbaşkanı'nın söylediklerini dinlediğimde dedim ya Cumhurbaşkanı Türkiye'de yaşamıyor ya da son 18 yıldır hiç görev üstlenmedi, yeni göreve geliyor. Çünkü şikayet ettiği her şeyin sorumlusu kendisi. Sorumlusu o çok övündüğü Hazine ve Maliye Bakanı.
Bir taraftan kur artışı sebebiyle maliyetler arttı, diğer taraftan alım fiyatları düşük. Çiftçiler iki arada sıkışmış durumdalar.
Dünyada hiçbir ülkenin parası Türkiye gibi değer kaybetmedi son 4-5 yıl içinde.