Özdağ, Kırklareli'ndeki bir restoranda düzenlediği basın toplantısında, kendisine yapılan saldırıyı kınayan siyasi parti temsilcilerine teşekkür etmek amacıyla kente geldiğini söyledi.
Kendisine yönelik saldırının, zamanında Bülent Ecevit, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Mesut Yılmaz ve Kemal Kılıçdaroğlu'na da yapıldığını anımsatan Özdağ, bu tür saldırıları kınadığını dile getirdi.
Selçuk Özdağ, Türkiye'de herkesin fikirlerini çok rahat bir şekilde söyleyebilmesi ve bir siyasi parti kurulduğunda diğer partilerin endişeye kapılmaması gerektiğini belirtti.
Özdağ, 'Eğer kendilerine, fikirlerine, parti programlarına, icraatlarına, yaptıklarına, yapacaklarına veya toplumun taleplerini karşılama isteklerine, arzularına güveniyorlarsa yeni kurulan partilerden çekinmezler. Siyasi partiler sandıkta hesaplaşırlar. Ben ne söyledim de saldırıya uğradım. Sayın Bahçeli'ye ayna tuttum. Ne aynası tuttum, Sayın Bahçeli daha önce de Sayın Erdoğan ile Adalet ve Kalkınma Partisi'ne ağza alınmayacak ifadelerle muhalefet ediyordu. Uzun süre böyle muhalefet yaptı.' diye konuştu.
Evinden çıktıktan sonra 3'ü araçta, 5 kişi tarafından ellerinde sopalar ve silahlarla saldırıya uğradığını anlatan Özdağ, saldırıya ilişkin emniyet ve İçişleri Bakanlığının görevini yapmadığını ileri sürdü.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştiren Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü :
'Sayın Devlet Bahçeli, şunu söyledi 'Kendi evine kamera koydurdu ve kendini dövdürdü ve bu aynı zamanda bilindik numaradır.' dedi. Ben de buradan söylüyorum, Sayın Bahçeli çok tecrübeli bir siyasetçidir, bir devlet adamıdır, 3,5 yıl başbakan yardımcılığı yapmıştır. Şimdi bu iddiasını ispat edecek. Ben inanıyorum ki fezleke Meclise geldiğinde dokunulmazlığın kaldırılmasını isteyecek, mahkemeye gidecek ve diyecek ki 'Evet şu delillerle kamerayı koydu. Bu delillerle Ülkü Ocakları mensuplarından kişileri tuttu, kendisini dövdürerek, başına 17 dikiş attırdı, kolunu parmağını kırdırdı' bunu ispat edecek. Ben açıkça söylüyorum ispat ederseniz ben çok sevdiğim aziz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni terk edeceğim. Çok sevdiğim Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlığını bırakacağım, Türkiye'yi terk edeceğim. Siz benden özür dileyecek misiniz, ispat edemezseniz?'
Selçuk Özdağ, 'Saldırı anında iyi ki üzerimde silah yokmuş, ben silah taşımıyordum, utanarak söylüyorum, bugün silah taşıyorum. Ben hayatım boyunca silah taşımadım.' ifadesini kullandı.
Özdağ, daha sonra partisinin il binasını ziyaret etti.
