Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın ve gazeteci Veli Toprak’la kaleme aldığı 'Son Alperen - Muhsin Yazıcıoğlu'nun Sır Görüşmeleri' kitabı, raflardaki yerini aldı.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın gazeteci Veli Toprak’la şaibeli bir şekilde ölen BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun siyasi serüvenini kaleme aldı.
Özdağ'ın, gazeteci Veli Toprak'la birlikte yazdığı 'Son Alperen - Muhsin Yazıcıoğlu'nun Sır Görüşmeleri' kitabı, okuyucuyla buluştu.
Son Alperen Muhsin Yazıcıoğlu'nun Sır Görüşmeleri Kitap Açıklaması
“… Devlet Denetleme Kurulunu görevlendirdim, çok sıkı talimatlarım oldu. Onlar da çok çalıştı, rapor da yayımlandı. Bunlar savcılığa, ilgili kurumlara verildi. O ara, bu çalışmalardan rahatsız olanlar oldu. Bana da iletildi…” – Abdullah GÜL
“… Allah ömür verse de bugünlere gelse idi, bugünkü iktidarı da hizaya sokabilecek güçte idi, düşüncesi ve ikazı ile…” – Bülent ARINÇ
“… Buna literal olarak tanışma demek doğru olmaz ama o bizi bilmese de biz onu çok iyi biliyorduk. O bizim ‘Reisimiz’di…” – Erkan MUMCU
“… Küçük odaya geçerken ben de yanında gittim. ‘Bizim arkadaşın işini halledin, başka bir şey istemiyorum.’ dedi. Kastettiği ‘Abdullah Çatlı’ idi…” – Erol DOK
“… Türkiye’de gelecekte simge olabilecek, kendi işlerine yaramayacak olan kişileri tasfiye etme hareketi oldu, alan temizleme işi. Bu işin içinde derin güçler var, MOSSAD-CIA var. FETÖ var…” – Fermani ALTUN
“... Her yerde emperyalizmin, Türkiye üzerine hesapları olanların tekerine çomak soktu...
Onu ehlîleştiremeyeceklerini biliyorlardı. Sonunda kaza süsü verilmiş bir cinayetle onu yok ettiler...” – İrfan SÖNMEZ
“... Bütün hayatı normalmiş gibi hep Musa’nın yanında yer almakla ve her zaman Nemrutlara, firavunlara, Ebu Cehillere, yezitlere karşı çıkmakla geçmiş ve aslan gibi de ruhunu teslim etmiştir...” – Mahir DAMATLAR
“... ‘Neden seni öldürsünler?’ dedim. ‘Bana vur diyorlar, karıştır diyorlar.’ dedi. ‘Hayır.’ dedim, bunlardan bir şey çıkmayacağını yaşayarak gördüm.’ dedi. Anlıyorum ki o dönemde Muhsin Bey’i kullanamıyorlardı, öyle anlıyorum bu sözlerini...” – Mahmut IŞIK
“...Yazıcıoğlu da bütün hayatını bir cephedeymiş gibi yaşadı. 1980 öncesinin o kaotik dönemindeki hayatını ortaya koyarak yapmış olduğu mücadelesini Mamak zindanlarında, ondan sonraki siyasi hayatında çizgisini hiç değiştirmeden devam ettirdi...” – Nuri GÜRGÜR