Her hafta Kanal 42 Televizyonu’nda yayınlanan Muhammed OKUR ile Reaksiyon programının bu haftaki konuğu DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu oldu. Yeneroğlu, Türkiye gündemi ve parlamenter sistem g
Muhammed OKUR’un AK Parti’de bir oy kaybı gözlemliyor musunuz sorusu üzerine Yeneroğlu şu ifadeleri kullandı,“Aslında çok daha fazla oy kaybına maruz kalması gerekiyor ama, şimdi şunu görüyorlar sadece. Başta 15 Temmuz darbe teşebbüsü, hepimiz üzerinde çok korkunç travmalar meydana getirdi. Şimdi artık OHAL dönemi ile ilgili devlete yönelen ciddi bir tehdit söz konusuydu. O yüzden OHAL’in ilan edilmesinde bir problem yoktu. Ben destek verdim. Çünkü devlete yönelen bu tehdidin bertaraf edilmesi gerekiyordu. Ancak kısa süre sonra ülkenin tekrardan olağana dönüştürülmesi bekleniyordu. Zaten OHAL’in maksadı, ülkeyi en kısa sürede olağana dönüştürmek. Ama Tayyip Bey ülkeyi olağan hale getirerek idare etme imkanını tamamen yok saymıştır. Halihazırda ülkemizde basın hürriyetinden, düşünce özgürlüğünden bahsedebilir miyiz? Sadece cumhurbaşkanına hakaretten 170 bin insanla ilgili soruşturma açılmış vaziyette. 97 yaşlarındaki bir nine, cezalandırılacağım diye ağlıyor. Böyle korkunç şeyler var bu ülkede. Burada güç meselesinden ya da güven kaybı meselesinden öte bir an evvel bu durumun sonlandırılması gerekiyor. Bazen insanlar söylüyor, Mustafa Bey peki sizin öneriniz ne diye. Konu detayda öneriler meselesi değil, konu bir kere başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, bütün siyaset kurumunun haddini bilmesi gerekiyor! İnsanların temel haklarına müdahale edemezsiniz.İnsanların hayatlarını karartamazsınız, ülkeyi anayasal düzen dışında yönetemezsiniz. AK Parti’ye gönül vermiş insanlara da söylüyorum, bu hukuksuzluk devam ettiği sürece hepiniz hedefsiniz. ”dedi.
YENEROĞLU:BİR HUKUK DEVLETİNDE SOYLU’NUN GÖREVDEN ALINMASI GEREKİR!
Yeneroğlu, son zamanlarda yaşanan hukukun önden ya da arkadan gelmesi konusunda sorulan soruya şöyle yanıt verdi ;“Az buçuk işleyen bir demokrasi ya da hukuk devletinde o bakanın görevden alınması gerekir. Ama o bakanın hocası cumhurbaşkanının kendisi olduğu için, ve cumhurbaşkanının İçişleri Bakanından daha çok hukuksuzluklar yaptığı için elbette içişleri bakanı da buna uygun bir biçimde bir dil kullanıyor. Bundan çok daha korkunç şeyler de söyledi. AYM başkanını adeta terör örgütü üyeliği ile itham etti, aynı zamanda diz kapaklarına kurşun sıkın dedi. Yani yargısız infaz yapın dedi. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu kadar korkunç hukuksuzluklar işleyen, hukuksuzlukları himaye altına alan, bu ülkede bir çok işkencenin, kötü muamelenin bugün tekrar güçlenmesi ve yaygın bir şekilde yapılmasının sebebi şu anki İçişleri Bakanı’dır. Dolayısıyla ülkede zaten hukuksuzluğu şu anda, en güçlü bir biçimde temsil eden de İçişleri Bakanı’dır. Bu zihniyet iktidarda olduğu sürece, bu ülkenin hukuka dönmesi imkansızdır. İmkansız olan ülkede de ne yoksulluk ne de hayat pahalılığı biter. ”sözlerinipaylaştı.
YENEROĞLU: GÜN GELECEK ONLAR (AK PARTİLİ’LER) YAVAŞ YAVAŞ KONUŞMAYA BAŞLAYACAKLAR!
Gazeteci Muhammed OKUR’un Türkiye’nin en temel sorunu nedir? Sorusu üzerine Yeneroğlu, “Türkiye’nin en temel sorunu hukuksuzluktur.” diyerek şöyle devam etti;
“Üzülerek ifade ediyorum, şu anda Türkiye’nin en temel sorunu hukuksuzluktur. Bunun sebebi de maalesef Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bunu da üzülerek ifade ediyorum. Çünkü Tayyip Bey ilk 10 yılında çok büyük hizmetler yaptı bu ülkeye. Fakat şu anda ülkeyi öyle bir noktaya getirdi ki, ülkeyi koşar adımlarla uçuruma doğru götürüyor. Geçmişteki AK Parti ile şuan ki AK Parti ile arada dağlar kadar fark var. Bugün AK Parti’nin programı tamamıyla inkar edilir vaziyette. Cumhurbaşkanı, Bahçeli ile birlikte AK Parti’nin tüm varlık ve felsefesini ters düz etmiş vaziyette. Bugün AK Parti ne diye çıktıysa tam tersini yapıyor. Bugün ülke ne hale geldi? Ülkede hukukun üstünlüğünün esamesi okunmuyor. Tayyip Bey’in karşısında olan bütün kesimler, milletvekilleri dahil adeta sistemin ve korkunun esiri olmuş vaziyette. Bir kesim FETÖ’cü olmaktan korkuyor, diğer bir kesimi PKK’lı lanse edilmekten korkuyor, önemli bir kesimi de bu süreç içerisindeki yapılan bir çok hatayı görmekte. Aslında kendi kredisi tamamıyla tükenmiş vaziyette. Bakın hiçbir konuda çözüm üretemiyorlar. Dikkat edin AK Parti milletvekilleri TV’lere çıkmıyor. Çıkanlar da sadece geçmişten bahsediyor. Bakın yakındır bu, gün gelecek onlar yavaş yavaş konuşmaya başlayacaklar. Çünkü bu insanların önemli bir bölümü benden farklı düşünmüyorlar ki. Ben parti içerisindeyken bile bunları konuşuyordum, bu insanların çok büyük bir ekseriyeti bana sessiz destek veriyorlardı. Elbette pişmanlık duyacaklardır. Çok ciddi manada pişmanlar ama, çıkamadıklarını ifade ediyorlar. Şu anda ben AK Parti içerisindeki milletvekillerinden mevcut gidişatla ilgili memnun olan doğru dürüst kimseyi tanımıyorum.”ifadelerini kullandı.