İYİ Partili Dervişoğlu: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni Yerle Bir Edeceğiz

İYİ Partili Dervişoğlu: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili 'Olağan durumlarda olağanüstü yetkiler kullanan bir sistemle karşı karşıyayız. O nedenle bu sistemi Allah’ın izniyle

İzmir'de Selehattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde yapılan İYİ Parti Adalet Politikaları Konferansı'na katılan İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni eleştirdi.

“DARBE TEŞEBBÜSÜ SİSTEMİ DEĞİŞTİRDİ”

Türkiye'nin yaşadığı sıkıntıların temelinde sistem değişikliğinin yattığını öne süren Dervişoğlu, şöyle konuştu:

“Türkiye, önemli günler geçiriyor. Bu günler bir sistem değişikliği ile başladı. Türkiye, parlamenter demokratik sistemle yönetilirken iktidarın daha önce ortaklık yaptığı grupların bir darbe teşebbüsü ortaya çıktı. Bu teşebbüs sonrasında ülkemiz ciddi savrulmalarla karşı karşıya kaldı. Bu teşebbüsün nasıl ortaya çıktığını, sebep ve sonuçlarını zaman sorgulayacak ve yargılayacaktır. Bu darbe teşebbüsü, dünyanın hiçbir yerinde olmadığı gibi Türkiye’de farklı bir sistemi beraberinde getirdi. Darbeler yapılabilir, ülkelerde rejimler değişebilir. Çünkü darbeler kendi mantıklarına uygun düzenler oluşturmak için yapılır. Ama bir darbe teşebbüsünün rejim değiştirdiğini tarih bu zamana kadar kaydetmemişti. Bunun olduğu tek ülke Türkiye. Asıl sorgulanması gereken nokta budur. Darbe teşebbüsü gerçekleşti, akabinde Cumhurbaşkanı ve hükümet olağanüstü şartlardan kaynaklı olağanüstü yetkiler kullanma ihtiyacı hissetti. Ve ardından bu değişiklik gerçekleştirilmek istendi. Neticeyle, Türkiye’de bir sistem değişikliği yapıldı. Olağanüstü dönemlerde kullanabilecek yetkiler olağan durumlarda kullanılmak üzere meşrulaştırıldı. Şimdi olağan durumlarda olağanüstü yetkiler kullanan bir sistemle karşı karşıyayız. O nedenle bu sistemi Allah’ın izniyle yerle bir edeceğiz. Bu sistem değiştiğinden itibaren ekonominin uçacağını söylediler, yere çakıldı. Dış politikada acil ve ani kararlar alabilme imkanı sağlayabileceğini söylediler ama maceraperest adımlar ve yapılan yanlış müdahaleler Türkiye’yi yalnızlaştırdı.”

“OYUNLARI BOZULDU”

AKP hükümetine yönelik eleştirilerini sürdüren Dervişoğlu şunları kaydetti:

'Onların gözünde aldatılmaya, kandırılmaya elverişli bir halk var. Onlar şunu görmediler. Saraylara kapandıktan sonra gözleri kör, kulakları duymaz oldu. Bu milletin ne kadar aydın insanlardan müteşekkir olduğunu, Türk milletinin siyasi köle olmadığını unuttular. Türk milletinin medeni hak ve hürriyetlerinden yararlanmaya sahip necip bir millet olduğunu unuttular. Ve bunların tekerine çomak sokan bir siyasi hareket ortaya çıktı. İYİ Parti, verdiği demokrasi ve mücadelesi akabinde kuruldu. Bundan toplumsal dalga oluşturdu. Onlar da o dalgayla geçici başarı elde edecek sonra da o dalgayla birlikte sönecek sandılar. Ama sizlerin kimler olduğunu akıllarından geçirmediler, sizlerin liderinin kim olduğunu analiz etme ihtiyacı hissetmediler. Sizleri durdurabileceklerini, susturabileceklerini sandılar. Oysa siz milletin inadının günümüzdeki temsilcisi olan siyasi hareketin temsilcisiydiniz. Liderinize inandınız, güvendiniz. Oyunları bozuldu. Türkiye’de bambaşka bir muhalefet anlayışı gündeme geldi. İYİ Parti, sadece sorunları dile getiren değil, eleştirilerle birlikte çözümünü de ortaya koyan bir siyasi bakış açısı geliştirdi. Bütün partiler üsluplarını İYİ Parti’ye göre ayarlamak mecburiyetinde hissetti. Bu, İYİ Parti’nin Türk siyasi hayatında aslında ne yaptığının basit bir göstergesidir. İYİ Parti olmasaydı ne olurdu? İYİ Parti olmasaydı bugün bu iktidardan kurtulmanın yolu ve yöntemi noktasında başka başka cevaplar akıllara gelirdi. İYİ Parti sayesinde eşitlik duygusu güçlendirilmektedir, her alanda zedelenmiş adaletin yeniden mülkün temeli olmasının şartları oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu feraset de herkes tarafından çok doğru biçimde anlaşılmaktadır. Biz İYİ Parti olarak iktidara talibiz. Bu ucube sistemi değiştirmeye talibiz. Ve buna olan inancımızı Cumhurbaşkanlığına değil Başbakanlığa talip olarak ortaya koyduk.'