Tarih: 09.03.2016 23:18

2016 yılı bütçe maratonu sona erdi

Facebook Twitter Linked-in

TBMM (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, anayasa konusunda hiçbir önşart getirmediklerini, hiçbir fikre karşı önyargılı olmadıklarını belirterek, 'Milletin beklediği özgürlükçü bir anayasayı, öyle veya böyle yazacak, bu Genel Kurulun takdirine sunacağız. Güzel olan bunu hep beraber yazmamız, güzel olan kafa kafaya, zihin zihine, gönül gönüle vererek insan onurunu esas alan, darbe hukukunu tümden lağveden bir tavrı sergilememizdir. Bu konuda da iyimserliğimi muhafaza etmek istiyorum' dedi.

Davutoğlu, TBMM Genel Kurulunda 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nun kabulü dolayısıyla teşekkür konuşması yaptı.

Bütçe görüşmeleri sırasındaki katkılar ve güven dolayısıyla hükümet ve millet adına teşekkürü borç bildiğini belirten Davutoğlu, yüce Meclisin, milli iradenin nihai tecelligahı ve nihai hesap verme makamı olduğunu anımsattı.

Bütçelerin de her aşamada bu hesap vermenin en önemli aracı olduğuna değinen Davutoğlu, 'Şundan emin olunuz ki; bugün güvenoyunuza muhatap olan bütçemizin her kuruşu, her kalemi bizim şerefimiz, onurumuzdur. Her kuruşu son noktasına kadar korunacaktır. Allah bütçemizi bereketli, hayırlı kılsın, milletimize hizmet etme yolunda bizlere yardımcı olsun' dedi.

Davutoğlu, bütçe görüşmeleri sırasındaki yönetimleri, katkıları dolayısıyla Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Meclis Başkanvekilleri, Başkanlık Divanı üyelerine, Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine, Maliye Bakanlığı yetkililerine, Meclis çalışanlarına, bütün kurumlara teşekkür etti.

Başbakan Davutoğlu, dün Dünya Kadınlar Günü olduğunu anımsatarak, kadın milletvekillerini bir kez daha tebrik etti.

-'4 hususta çağrı'

Meclise, bütün milletvekillerine hiçbir ayırım gözetmeksizin 4 hususta çağrıda bulunmak istediğini dile getiren Davutoğlu, bu yüce Meclis çatısının, milli iradenin tecelligahı olduğunu anımsattı.

Milleti temsil ettiklerine işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

'Her birimiz farklı illerden gelmiş olabiliriz, her birimiz farklı siyasi eğilimleri temsil ediyor olabiliriz. Ama nihayetinde bu kürsü, nihayetinde bu yüce çatı, bizim milletimizin istiklalini, istikbalini temsil ediyor. Onun onurunu korumak hepimizin görevi. Bu onuru korumak için de hep beraber Meclisimizin çalışmaları esnasında eleştiriye açık ama nezaket ve nezaheti de gözeten bir üslup benimsememiz önem taşıyor.

Dört çağrı demiştim; birincisi geliniz hangi görüşten olursak olalım, teröre karşı yek vücut olalım. Her ne suretle olursa olsun, insan canına kast eden, bir insanı öldüren, bizim inancımıza göre bütün bir insanlığı öldürmüş gibidir. Hangi gerekçeyle olursa olsun, insan canına, canımıza kast edenlere karşı ortak bir tavırda buluşalım. Ankara saldırı sırasında yüce Meclisimizin çalışmaları devam ederken, ara verilmemiş olması dolayısıyla o gün oturumu yöneten Meclis Başkanvekilimize de bütün partilerimize de teşekkürü borç biliyorum. Çünkü tam da teröristlerin istediği, yüce Meclisin çalışmalarına ara vermesi, Türkiye'de olağanüstü bir görüntünün ortaya çıkmasıydı. O gün gösterdiğimiz basiretli tutumu, her zeminde göstermek durumundayız. Türkiye'nin her karış toprağında kamu düzeni hakim olana kadar, demokratik hak ve özgürlükler her yerde egemen kılınıncaya kadar terörle mücadelemiz devam edecektir.'

Başbakan Davutoğlu, terörle fiili olarak alanda mücadele eden güvenlik birimlerinin yanında herkese görev düştüğünü belirtti. Davutoğlu, şehitleri rahmetle andı, şehit ailelerine Meclis kürsüsünden taziyelerini ilettiğini, onların kendilerine emanet olduğunu bildirdi.

-'Terör olaylarını mazur göstermeye kalkmasın'

Sur'da bugün operasyonların bittiğini anımsatan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

'İnşallah Türkiye'nin her yerinde, demokratik hukuk devleti kuralları ve kamu düzeni egemen olacak, hiçbir ilçede, hiçbir ilde, hiçbir vadide, hiçbir ırmak kenarında herhangi bir silahlı güce asla izin verilmeyecektir. Hiçbir şehrimizin, hiçbir ilçemizin herhangi bir sokağında barikatlar, çukurlar, mayınlarla oradaki insanlarımızın, vatandaşlarımızın hayatına sekte vurmaya çalışanlara da izin vermeyeceğiz. Bu kararlığımızı bir kez daha buradan teyiden söylüyorum ki; bu kürsüde, bu terör olaylarını mazur göstermeye kimse kalkmasın. Gelin hep beraber bu kürsüde herşeyi söyleyelim, en aykırı fikirleri tartışalım, her şeyi bu kürsünün onuruna yakışır şekilde dile getirelim. Ama asla teröre taviz vermeyelim, asla teröristleri mazur gösterecek bir tutum içine girmeyelim.'

-'Hep beraber yazalım, millete sunalım'

Başbakan Davutoğlu, ikinci çağrısını, daha önce siyasi parti genel başkanları ziyaretinde de vurguladığını anımsatarak, darbe anayasasını ve bütün darbe hukukunu bir kenara koyarak, çağdaş, özgürlükçü, her bir vatandaşın onurunu temel alan, her türlü vesayeti reddeden yeni bir anayasayı hep beraber, millet adına yazıp, millete sunmaya davet etti.

Bir kez daha çağrıda bulunduğunu vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

'Ön şart getirmeden, heybemizde, zihnimizde, gönlümüzde ne varsa, Anasaya Uzlaşma Komisyonuna, diğer komisyonlara, Genel Kurula getirelim. Ama anayasayı yazamamış olmanın vebalini üzerimizde taşımayalım. Gelecek nesiller, bu dönem Meclisini yeni ve özgürlükçü anayasayı hayata geçirmiş bir Meclis olarak ansınlar.

Biz AK Parti olarak, hükümet olarak hiçbir önşart getirmiyoruz, hiçbir fikre karşı önyargılı değiliz. Ama şu konuda da kararımız kesindir; milletin beklediği özgürlükçü bir anayasayı, öyle veya böyle yazacak, bunu Genel Kurulun takdirine sunacağız. Güzel olan bunu hep beraber yazmamız, güzel olan kafa kafaya, zihin zihine, gönül gönüle vererek insan onurunu esas alan, darbe hukukunu tümden lağveden bir tavrı sergilememizdir. Bir kez daha çağrıda bulunuyorum, bu konuda da iyimserliğimi muhafaza etmek istiyorum.'

(Sürecek)





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —