“Yıldızları altında yer sarı, gök kırmızı, futbolun rengi sarı kırmızı”
ŞAMPİYONA SELAM!
Yine bir mayıs ayı... Ayın 18’i, pazar... Bayramın bir gün öncesi...
Taraftar stadyumu doldurmuş. Tribünler rengarenk. Coşku tavan yapmış. Tıklım tıklım tribünler ve dünyanın dört bir yanında ekranları başında milyonlar hazır. Konsantrasyon bir an bile elden bırakılmıyor ama şampiyonluk kutlamalarının başlaması gerek bir an önce...
Futbolcular sakin ve sabırlı. Sağlam ve temkinli. Hiç aceleleri yok... Osimhen haricinde...
O, hemen şimdi golünü atıp kutlamaları başlatmanın derdinde.
İşte 26. dakika... Nijeryalı, bir anlamda sezonun fişini çekiveriyor, topu kafa ile filelere gönderiyor.
Golün anonsunu kızı Hailey yapıyor.
Kutlamalar henüz başlamışken Barış Alper Yılmaz’ın golü skoru 2-0’a getiriyor.
Artık şampiyonluk zamanı. Lakin maçın sonlarında Morata ceza sahasında indirilince tribünler “Muslera” tezahüratı yapıyor. Uruguaylı kaleci, Galatasaray ve Türk futbol tarihinin en fazla kupa kazanmış oyuncusu skoru belirliyor; Galatasaray-Kayseri: 3-0...
Sonrası sevinç... Sonrası mutluluk... Sonrası coşku... Sonrası gözyaşları...
Sonrası sarı ve kırmızı...
ÖNCE KUPA
Yine bir mayıs ayı... Ayın 14’ü, çarşamba... Bir güzel kupa...
Talipler Trabzon ve Galatasaray...
Türkiye Kupası finalinde Galatasaray, Trabzon’u 3-0 yenerek şampiyon oldu.
Maça erken bir dakikada (5. dakika) Barış Alper Yılmaz’ın golüyle başlayan sarı kırmızılılar, ikinci devrenin hemen başında Osimhen’in golüyle oyunu 2-0’a getirip maçı bitirdi. Skoru yine Osimhen belirledi.
Bu maçta çok etkili olamayan Nijeryalı 2 gol ile haksız rekabet olduğunu gösterdi.
İlginç bir şekilde Yunus Akgün oyuna çok fazla giremezken 3 golün de asistini yapan oyuncu oldu.
Trabzon, lig maçında daha iyi bir görüntü vermiş ve direnmişti fakat erken gol bordo mavilileri bozdu, yapacak bir şeyi kalmadı takımın.
Galatasaray tahminlerin ötesinde rahat kazandı finali. Takım şimdi gözünü dört gün sonra oynanacak Kayseri maçına dikti gözünü.
---
TAKİP BİTER... Fenerbahçe, kırgın taraftarı ve boş tribünler önünde Eyüp’ü 2-1 yendi. Bu sonuç Eyüp’ü üzerken sarı lacivertlileri mutlu etmedi. Şampiyon olamama sezonlarına bir çentik daha atıldı.
---
Üçüncülük yarışındaki Samsun, evinde Sivas’ı 1-0 yendi ve geçen hafta devrettiği koltuğa yeniden oturdu.
Yenilen Sivas, Süper Lig’e veda eden üçüncü takım oldu.
Beşiktaş, 1-0 öne geçtiği Alanya deplasmanında beraberliğe (1-1) razı oldu. Siyah beyazlılar dördüncü sıraya indi.
Kasımpaşa’nın inadına karşın Başakşehir maçı 3-2 kazandı ve Avrupa biletini garantiledi.
Ligde kalma mücadelesinde Alanya ile yarışan Bodrum, evinde 1-1 berabere kaldı.
Çılgın maçta Rize, Göztepe’yi 6-3 yendi ve “benim yerim Süper Lig” dedi.
Antalya-Gaziantep maçı başladığı gibi bitti, taraflar birer puanı paylaştı.
Haftanın açılış maçında Hatay, Adana’da Demirspor’u 5-0 yenerken Bilal Boutobba maça damga vuran futbolcu oldu.
Samsun ve Beşiktaş (üçüncülük) ile Alanya ve Bodrum (ligde kalma) haricinde Süper Lig, bitime iki hafta kala bitti.
*Aslında her sezon böyle olur... Son sözü şampiyon söyler. Geri kalanların bir kısmı arşivlerde yerini alırken kalanı çöpe gider.
*En çok kazanan, en az yenilen, en çok gol atan, en az gol yiyen takım olarak şampiyon oldu Galatasaray.
*MİSTİK, tesadüf, kader ya da ne dersen de... 2025 yılında 25. şampiyonluk... 5. yıldız. Bir de UEFA Kupası’nın 25. Yıldönümünde 25. şampiyonluk.
*Okan Buruk... Kırılmadık rekor bırakmayan Okan Buruk, art arda 3 şampiyonluktan sonra hedefini dördüncü şampiyonluk ve Avrupa’da başarı olarak açıkladı.
*Fernando Muslera... Kariyerinin son sezonunda, Türkiye Kupası ile efsane Kaptan Bülent Korkmaz’ın rekorunu egale etti Uruguaylı kaleci. 4 günde 2. kupasını kazanan Muslera toplamda 19 kupaya ulaştı ve rekorun tek sahibi oldu.
*Alvaro Morata’ya yapılan hareket sonrası VAR uyarısı ile gelen penaltı kararı üzerine tribünler “Muslera” tezahüratına başladı. Muslera, meslektaşının müdahalesine rağmen topu filelere gönderdi.
Muslera 13 yıl önce Manisa’ya da bir penaltı golü atmıştı. O maçta 17 numaralı oyuncu 77 numaralı Galatasaraylı oyuncuya (Necati Ateş) penaltı yapmıştı. Bu maçta da 17 numaralı Kayserili oyuncu Morata’ya penaltı yaptı... Ve Morata’nın da forma numarası 77 idi.
*Muslera, penaltı atışı öncesi meslektaşı Bilal Bayazıt ile konuştu. Muslera atış sonrası, bir tenisçi gibi elini uzatarak Bilal’in gönlünü aldı.
*SEVİNÇ, gurur ve hüzün... Muslera ve Mertens aynı zamanda gözyaşlarına boğuldu. İki futbolcu da kariyerlerinin son maçını oynadı, futbolcu olarak son kez şampiyon oldu.
Taraftarın gönlünde ayrı bir yere sahip Ciro bu defa sevinci ve babasının gözyaşlarını anlayamadı. Ciro babasına kıyamazken baba da oğula hiç kıyamadı.
*Şampiyonluğun temel taşlarından biri olan Osimhen, daha şimdiden Jardel’i geçti ve bir sezonda en fazla gol atan yabancı futbolcu oldu.
*Okan Buruk, ekranında 5 yıldız olan ve üzerinde “THE REAL ONE” yazan dizüstü bilgisayarı, yayıncı kuruluş kameraları önüne koyarak Mourinho’ya gönderme yaptı.
*Mourinho yine duramadı... Galatasaray’ın maçına, Muslera’nın penaltısına ve sevincine laf attı.
*Kupa finalinde TFF Başkanı Hacıosmanoğlu, beklendiği üzere Trabzon ve Galatasaraylı tribünlerin protestosuna maruz kaldı. Hacı Osmanoğlu gergin bir görüntü verdi.
Trabzon, TFF-Hacıosmanoğlu protestosu nedeniyle seremoniye çıkmadı.
*GÜZELLİK... Maçtan bir gün önceki basın toplantısında Fatih Tekke, Okan Buruk, Uğurcan Çakır ve Muslera harika bir görüntü sergiledi. Saygıda kusur edilmeyen basın toplantısı neşe içinde geçti.
Her iki kulüp başkanı da iyi bir örnek sergiledi.
Taraftarlar -bir iki küçük vaka sayılmaz ise- çok güzeldi.
*Kupa maçından sonra Trabzonlu yorumcu ve yazarlar, takıma ve Fatih Tekke’ye çok fazla yüklendiler. Ne istiyorlar acaba?
*Süper Lig’in görece iyi hakemleri; Cihan Aydın ve Ali Şansalan...
Kupa finalinde Cihan Aydın, Savic’in otorite kırmasına izin vermemeliydi. İkinci bile değil... Hal ve temas nedeniyle doğrudan kırmızıyı çıkarmalıydı... Olmadı.
Ali Şansalan, Morata’nın penaltısını VAR’a bırakmamalıydı.
Haber-Yorum: Yüksel Durak