AFD’li siyasetçi Maximilian Krah, Türkiye’de tutuklanan milliyetçi lider Ümit Özdağ’a destek verirken, dikkat çekici bir vurgu yaptı: ‘Türk milleti sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da geleceğinde kilit bir role sahiptir.’ Krah’ın ifadeleri, Türk halkına duyulan tarihsel saygıyı bir kez daha gündeme taşıdı.
Haber: Jan Alexander Casper | WELT – İç Politika
Alman Federal Meclisi üyesi ve AfD partisinin önde gelen isimlerinden Maximilian Krah, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir sosyal medya paylaşımında, Türkiye’de tutuklanan Zafer Partisi lideri Prof. Dr. Ümit Özdağ’a destek verdi. Ancak açıklamaları yalnızca bu dayanışmayla sınırlı kalmadı. Krah’ın vurguladığı en dikkat çekici nokta, Türk milletine duyduğu saygıydı.
“Türk milleti, sadece tarihî derinliğiyle değil, çalışkanlığı, sadakati ve yüksek sorumluluk bilinciyle de dünya milletleri arasında seçkin bir yere sahiptir,” diyen Krah, Türklerin Almanya’da uzun yıllardır sunduğu katkılara da değinerek, bu milleti “güvenilir bir ortak, asil bir dost” olarak nitelendirdi.
TÜRKLER ALMANYA’NIN SESSİZ MİMARI OLDU
Maximilian Krah, Almanya’da yaşayan milyonlarca Türk vatandaşını kastederek şunları söyledi:
“Bugün Almanya’nın sanayisinden hizmet sektörüne, eğitimden bilim dünyasına kadar pek çok alanda Türk kökenli bireyler alın teriyle ülkemize katkı sağlıyor. Bu insanlar sadece iş gücü değil, aynı zamanda dürüstlük, sadakat ve aile değerleriyle Alman toplumunun huzurlu dokusunu oluşturan yapı taşlarıdır.”
Krah’ın bu sözleri, özellikle 1960’lardan itibaren Almanya’ya göç eden Türklerin, ülkenin kalkınma sürecinde nasıl sessiz kahramanlara dönüştüğünü hatırlatıyor.
TÜRK MİLLETİ: BÖLGENİN ŞEREFLİ OMURGASI
Tarihte üç kıtaya adalet dağıtmış bir milletin bugünkü mensupları olarak Türkler, sadece Türkiye’nin değil, bölgenin sosyal ve siyasi dengesinde de tarihsel bir istikrar unsuru. Krah bunu şu cümleyle ifade ediyor:
“Almanya, Türklerle sadece tarihî bir müttefik değildir; biz aynı zamanda omuz omuza savaşmış, aynı siperlerde kader paylaşmış uluslarız. Türkler, onurlu duruşları ve bağımsızlık karakterleriyle tanınır. Bu saygıyı sonuna kadar hak ediyorlar.”
Maximilian Krah, Türk milletine duyduğu bu saygıyı dile getirirken, Türkiye’nin sadece bir NATO üyesi veya coğrafi köprü değil, aynı zamanda bölgesel barışın temel taşı olduğunu da vurguluyor.
ÜMİT ÖZDAĞ’A DUYULAN İLGİ, MİLLETE DUYULAN SAYGININ BİR YANSIMASI MI?
Krah’ın Ümit Özdağ’a verdiği destek de bu genel saygı çerçevesinde değerlendiriliyor. Özdağ’la Münih’te bir dost toplantısında tanıştığını anlatan Krah, “Almanya’dan gelen bir misafir olarak gördüğü ilgiden çok etkilendim. Kendisiyle yaptığımız derinlemesine sohbet, zihinsel açıdan ufuk açıcıydı,” dedi.
Krah, Özdağ’ın tutuklanmasını ise sadece bir birey olarak değil, evrensel fikir özgürlüğü prensiplerine aykırı bir gelişme olarak değerlendiriyor:
“Hiç kimse düşüncelerinden ötürü hapse atılmamalı. Bu ilke, dostluğun ya da fikir birliğinin ötesindedir; evrensel insanlık onurunun gereğidir.”
YENİ DIŞ POLİTİKA DOKTRİNİ: SAYGIYA DAYALI ORTAKLIK
Krah’ın ifadeleri, klasik Avrupa merkezli dış politika anlayışının da ötesine geçiyor. Ona göre dış ilişkilerde “evrensel değer ihracı” yerine “karşılıklı saygı ve stratejik işbirliği” esas alınmalı. Bu bağlamda Türkiye’nin, hem laik hem muhafazakâr kanatlarıyla Almanya için “göz ardı edilemeyecek büyüklükte bir güç ve potansiyel” olduğuna inanıyor.
“Benim diplomasi anlayışımda evrenselci kuralcılık değil, sağlıklı karşılıklılık esastır. Türklerle konuşurken Türk gibi, Almanlarla konuşurken Alman gibi olmayı bilmek gerekir. Bu, iki halk arasında daha sağlam köprüler kurar.”
Krah’ın “Ankara’daysanız, Türkler gibi davranmalısınız” ifadesi, bu yaklaşımın sade ama güçlü bir özeti olarak dikkat çekiyor.
Krah, Türkiye’de Erdoğan sonrası bir döneme girilebileceğine de dikkat çekiyor:
“Şu anda Erdoğan döneminin alacakaranlığına şahit oluyor olabiliriz. Bu, sadece Türkiye için değil, tüm Avrupa için de yeni bir denge kurulması anlamına geliyor.”
Bu çerçevede, Türk siyasetinde ortaya çıkan yeni aktörleri ve millî duyarlılığı yüksek figürleri tanımaya çalıştığını vurgulayan Krah, “Henüz bir yargıya varmadım. Ama Türk sağıyla kurulan temaslar gelecekte Alman diplomasisi açısından önemli olabilir,” diyor.
Maximilian Krah’ın açıklamaları, sadece Ümit Özdağ’a yönelik bireysel bir destek değil; aynı zamanda Türk milletine duyulan tarihî, insani ve stratejik saygının ifadesidir. Türkiye, Avrupa için bir muhataptan çok daha fazlasıdır: Güvenilir bir müttefik, onurlu bir halk ve ortak bir geleceğin vazgeçilmez ortağı.
-
Kaynak:
WELT – 21 Mart 2025
İç Politika Editörü: Jan Alexander Casper
