TARAFTAR GÖZÜYLE
SÜPER LİG
18. HAFTA (3-5 Ocak 2025)
OFSAYTLAR HAFTASI
“Milimetrik...”
“Yayıncı Kuruluş”
Haftaya milimetrik ofsayt kararları damga vurdu. Hemen her maçta saç teli, burun, dirsek ucu, futbol ayakkabısının beşte biri gibi tespitlerle goller verildi, goller ve penaltılar iptal edildi.
Teknolojiye inanmak zorundaydık ama ivedilikle “çipli toplar” gerekliliği bir kez daha gündeme geldi.
Bizim yılbaşı nedeniyle ara verdiğimiz haftada Premier Lig “deli gibi” oynamaya devam etti. İngilizler bu arada 3 maç yaptı. Liverpool şampiyonluk yolunda yelkenleri tamamen şişirirken -belki de Premier Lig tarihinin en erken şampiyonluk ilanı olan sezon olacak- Guardiola’nın kâbusları bir maçlığına da olsa durdu gibi. Manchester City, Leicester City’i 2-0 yenerek kazanamama serisini sonlandırdı.
Premier Lig ile beraber arada İtalya Kupası maçları da vardı. Bu maçlarda oyun anlayışı ve oyun ahlakı gerçekten üst düzey. Mücadele, heyecan ve kalite...
Aynı zamanda yayıncı kuruluşların görüntü kalitesi ve tekrar görüntüleri muazzam. Pozisyonları adeta seyircinin gözüne sokuyor, bir yavaş ve iki normal görüntü ile pozisyon hakkında sağlıklı bir karar verilmesini sağlıyor. Doğrusu Süper Lig’in yayıncısı kelimenin tam anlamıyla sınıfta kalmaya devam ediyor. On tekrar da verse pozisyonları süzmek mümkün olmuyor.
Ayrıca bazı kritik pozisyonların maç esnasında verilmemesi ve görüntülerin sonradan ortaya çıkması maalesef büyük bir soru işareti oluşturuyor.
Beşiktaş seçimini yaptı, Serdal Adalı, Hüseyin Yücel’e fark atarak yeni başkan oldu. Adalı böylece azim ve sabrının (Adalı daha önce 3 kez aday olmuştu) karşılığını aldı.
Takımın başına teknik direktör olarak Sergen Yalçın geçecek gibi.
Sergen Yalçın sürpriz bir kararla; ailevi sağlık sorunları gerekçesiyle görevi kabul edemeyeceğini Beşiktaş yönetimine bildirdi. Şimdi Beşiktaş’ın bir de teknik direktör sorunu var.
Spor basınımız ve medyacılarımız transfer gündemiyle meşgul. Takımlar için onlarca futbolcu ismi yazılıyor, çiziliyor. Muhammed Salah’a kadar vardı iş.
03.01.2025/Cuma
KISMET
ÇAYKUR RİZESPOR AŞ-BEŞİKTAŞ AŞ: 1-1
Goller: Gedson Fernandes (38’-KK)/Ernest Muçi (45+3’)
Rize maça müthiş başladı. Oyununun genelini de kısa aralıklar sayılmayacak olursa harika oynadı. Çabuk ve dikine oyunda ayağa paslar isabetli olunca ev sahibi çok sayıda pozisyon yakaladı. Ancak Ali Sowe ve Varesanovic için gün kısmetli değildi.
Beşiktaş’ta kaleci Mert Günok ise harika bir performans sergiledi. Kaleci yaptığı kurtarışlarla takımını oyunda tutarken alınan 1 puana da büyük bir katkı verdi.
Net pozisyonlarda golü atamayan Rize kısmet golüyle öne geçti. Alikulov’un Mert’in kalesine göndermek istediği top oluşan karambolde Gedson’a çarpıp filelerle buluştu.
Yeni başkanını seçen Beşiktaş genel anlamda iyi görünmezken ilk devrede çok etkisiz kaldı. Farklı bitebilecek devrenin sonunda Muçi golü atınca taraflar soyunma odasına beraberlikle gitti.
Bu golde de bir kısmet vardı. Hadziahmetovic’in hatalı pasında topu alan Muçi, ceza sahasına girerken temiz bir vuruşla golü attı.
Kısa ara ve başkanlık seçiminden sonra Beşiktaş’ın daha canlı ve hareketli olma beklentisi karşılıksız kaldı. Doğrusu takım başta yıldızları olmak üzere pek umut vermedi.
Rize’de hemen herkes üzerine düşerken Mithat Pala ve özellikle Muhammet Taha Şahin öne çıkan oyuncular oldu. Taha savunmada hata yapmazken takımının hücumlarına büyük katkı verdi.
Maçın yıldızı şüphesiz Mert Günok oldu.
Rize’nin 2 golünün milimetrik ofsayt kararına takılması ev sahibinin şanssızlığıydı.
Alanya-Konya: 2-1
Goller: Makouta (9’), Cordova (54’)/Kramer (90+6’)
Alanya evinde iyi oynuyordu. Maçlarını kazanmayı başarıyordu. Bu maçın da ilk devresinde çok etkili olan ev sahibi her iki yarıda attığı goller ile 2-0’lık skoru aldı. Konya bu skordan sonra etkili olmayı başardı ancak tek gol çok geç geldi.
Konya gibi taraftarı olan şehir takımlarının ligde yer alması önemli. Bu nedenle Konya birkaç yıl önceki sağlam zamanlarına dönmenin yolunu bulmalı.
04.01.2025/Cumartesi
Adana Demirspor-Başakşehir: 0-1
Gol: Davidson (32’)
Adana Demirspor onurlu mücadelesine devam ediyor. 2 galibiyetten sonra Başakşehir karşısında da elinden geleni yaptı Mavi Şimşekler.
Kaleci Deniz Eren Dönmezer harikaydı. Ancak çabası puan almaya yetmedi.
Antalya-Eyüp: 1-4
Goller: Safouri (48’9)/Thiam (32’ ve 35’-P), Ahmed Kutucu (41’), Ampem (62’)
Haftanın sürprizi Akdeniz’den geldi. Alex’in Antalya’sı evinde ağır bir mağlubiyet aldı.
Arda Turan ile Eyüp yürüyüşüne sağlam adımlarla devam ediyordu. Bu maçı da beklentilerin ötesinde rahat kazandı konuk takım. Ahmed Kutucu da üstüne koyarak devam ediyor.
Antalya bu derece ağır bir yenilgiyi hak etmemişti belki ama gol yollarında etkisiz kalmak ve savunma zaafı bu sonucu getirdi.
Bu maçta da ofsayt kararları vardı.
YER SARI GÖK KIRMIZI
GALATASARAY AŞ-GÖZTEPE AŞ: 2-1
Goller: Osimhen (10’-P), Yunus Akgün (61’)/Romulo (27’)
Ev sahibi ve konuk takım aynı renklere sahip olunca sarı-kırmızı bir akşam yaşandı Rams Park Ali Sami Yen’de.
Ligin en iyi, heyecanlı ve renkli takımlarından biriydi Göztepe. İyi bir oyun anlayışları ve uygulamaları vardı. Ancak deplasmanda kazanmakta zorlanıyordu.
Evinde kazanmayı alışkanlık halinde getiren Galatasaray’ın ligde henüz bileği bükülmemişti.
Bu maç haftanın maçı olmaya aday bir maçtı.
Göztepe sağlam savunma ve iyi bir yerleşimle oynadı, ev sahibine pek alan bırakmadı. Galatasaray ise her zamankinin aksine önde baskı kuramadı ve oldukça temposuz oynadı. Rakip ceza alanına az giren ev sahibi burada çoğalamadı da. Galatasaray’ın bu oyunu Göztepe için çok uygundu.
Buna rağmen Djalma Silva’nın gereksiz müdahalesinde Galatasaray penaltı kazandı ve Osimhen ile öne geçti. Gol her iki takımın da oyununu değiştirmedi. Buna karşın Sanchez’in kaçırdığı Romulo şık bir vuruşla Muslera’yı avladı ve skora eşitliği getirdi.
İkinci devrede de benzer bir oyun vardı. Rakip kalede etkili olan bir taraftan bahsetmek kolay değildi. Ancak Sara-Mertens-Yunus Akgün üçlüsünden şok ve şık bir gol geldi, gollerine devam eden Yunus takımını yeniden öne geçirdi ki Yunus golün haricinde iyi değildi.
İkinci golden sonra konuk takım hücum sayısını arttırdı. Son bölümde riskleri de göze alınca baskın olan taraf oldu. İlave edilen +10 dakikalık süre Galatasaray için hayli sıkıntılı geçti.
İyi oynamadığı ve istatistik rakamlarda hayal kırıklığı yaratan Galatasaray buna rağmen kazanmayı başardı.
Galatasaray’da Sanchez, en kötü maçlarından birini yaşadı. Senkronizasyon sorunu vardı Kolombiyalının ki bu daha maçın başında belli oldu öyle devam etti. Torreira çalışkandı. Sara sahanın en iyisiydi.
Göztepe’de bütün futbolcular iyi bir görünüm verirken Romulo çok iyiydi. Brezilyalı Sanchez’e çok zorlu anlar yaşattı.
İlginç; bu maçta kalecilere çok fazla iş düşmedi.
Hakem Alper Akarsu’nun penaltı kararını çok beğendim ve takdir ettim. Futbolcular başa-yüze temaslarda çok dikkatli olmak zorundalar; söz konusu insan sağlığı.
Önce Galatasaray ve sonra Göztepe’nin penaltı beklentilerine olumlu cevap vermedi Alper Akarsu ve VAR. İki pozisyonda da penaltı kararı çok daha doğru olurdu.
Alper Akarsu’nun en büyük sorunu omuz omuza ikili mücadelelerde verdiği faul kararları oldu.
Ancak verdiği penaltı ve Göztepe lehine vermediği penaltı ile çok eleştirildi Alper Akarsu. Ancak bu eleştirilerin şekli ve dozajı hakkaniyetten uzaktı.
Hakemlerimiz, VAR ve sistemimiz ve biz, hepimiz böyleydik... Şimdilik yapacak pek bir şey yoktu.
3 puanı aldığı için Okan Buruk haklı olan taraf oldu.
Stoilov ise basın toplantısında harikaydı. Kendi takımını değerlendiren Bulgar Hoca, hakem kolaylığına kaçmadı. Daha iyi ve daha çok çalışmaları gerektiğini söyledi.
Torreira’nın attığı gol, Osimhen’in milimetrik ofsayt pozisyonu nedeniyle geçersiz sayıldı.
BU SEZON BÖYLE GİBİ...
REEDER SAMSUNSPOR-TRABZONSPOR AŞ: 1-2
Goller: Holse (30’ ve 75’)/Banza (49’)
Samsun iyi başladı, öne geçti. Sonrasında da iyi bir oyun oynadı ev sahibi. Kazanmayı sonuna kadar hak etti.
Geriye düştükten sonra bir direnç koyan bordo mavililer golcüsü Banza’nın şık golüyle beraberliği de yakaladı. Ancak sonrasında gelen gole engel olamayınca puansız kaldı takım.
Trabzon bu yılı en hasarsız bir biçimde geçirmenin yolunu ararken acilen gelecek sezonun planlamasını yapmak zorunda.
Samsun, puan cetvelindeki yerinin hak edilmiş bir yer olduğunu bu maçta da gösterdi.
Maçın adamı kuşkusuz Holse oldu. 2 gol atan Danimarkalı, 3 puan alınmasaydı kaçırdığı goller nedeniyle çok üzülebilirdi.
Ozan Tufan’ın penaltı beklediği pozisyonda hakemin devam kararına katılanlar olduğu kadar doğru diyenler de oldu. Bence de devam daha doğru olan karardı. O zaman hakem takdirine saygı duymak gerek.
05.01.2025
HAFTANIN MAÇIYMIŞ
Kasımpaşa-Gaziantep: 2-2
Goller: Nuno da Costa (7’ ve 41’)/Okereke (9’), Halil Dervişoğlu (83’)
Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu’nda müthiş keyifli bir maç oldu. Açık oynayan iki tarafta göze hoş gelen bir seyir sundu taraftarlar ve futbolseverlere.
Paşa erken bir dakikada öne geçince fark olur mu derken konuk takım hemen cevap verdi. Sonrasında karşılıklı bir oyun oynandı. İki takım da kazanmaya çok yaklaştı fakat berabere bitti.
Belki de beraberlik hakkaniyetli sonuçtu.
Bu maça da kritik ve milimlik ofsayt kararları damga vurdu ancak teknolojiye güvenmek zorundaydık. O zaman acilen kuralın değişmesi gerektiği kendini gösterdi.
Geçen sezon (belki de bir önceki sezon) Mirza Cihan’a dikkat çekmiştim. Sonra çocuk ortadan kayboldu. Ancak bu maçta oyuna girdiği andan itibaren çok etkili oldu. Müthiş şutunun üst direkten dönmesi büyük şanssızlığı oldu. Sen böyle devam et Mirza, bir gün o top gol olacaktır.
Kasımpaşa’nın bir penaltısı ve Gaziantep’in bir golü milimetrik kararlara takıldı.
Bodrum-Kayseri: 1-1
Goller: Cenk Şen (76’)/Bahoken (48’)
Ev sahibi olarak Bodrum daha iyi başlasa da oyunu dengeleyen ve golü de atan konuk Kayseri oldu. Skorun değişmesiyle baskısını arttıran ev sahibi beraberliği yakaladı.
Sonraki dakikalar orta alan mücadelesi şeklinde geçti ve taraflar birer puanla yetinmek zorunda kaldı. Ancak bir puanın iki takım için de yeterli olduğunu söylemek kolay değil.
İPE UN SERMEK...
FENERBAHÇE AŞ-ATAKAŞ HATAYSPOR: 2-1
Goller: Yusuf en-Nesyri (16’ ve 45+5’)/Boutobba (33’)
Öncelikle federasyon ve onun başkanından razısın. MHK ve onun başkanıyla da sorunun yok. Fakat onların atadığı hakemlerle sorunun çok. Bu tuhaf, büyük ve yaman bir çelişki değil mi?
Sonra, sorunun (puan farkının) saha dışı olay ve faktörlerden, adaletsizlikten kaynaklandığını iddia edeceksin. Sürekli ve tekraren “bir yapı” diyeceksin. Velev ki tamamen, yüzde yüz haklı olduğunu varsayalım. Bu söylemini sahadaki gümbür gümbür oyununla desteklemen gerekmez mi?
Sana ne, o benim sorunum diyebilirsin. Ancak bu çok önemli zamanda, yapılacak bir hata ile puan farkının 10 ya da 11 olabileceği oyunda taraftarın öfkelenir, yuhalar, seni protesto eder ve yönetim istifa tezahüratları yapar. Taraftarınla karşı karşıya gelirsin. Tadic gibi bir oyuncun bile bu öfkeden payını alır.
Galatasaray-Beşiktaş maçından sonra Beşiktaş yönetiminin hata yaptığını, maçın sadece hakem üzerinden okunamayacağını ve bunun en büyük zararını Beşiktaş’ın göreceğini yazmıştım.
Şimdi aynı hatayı Fenerbahçe yönetimi ve teknik direktörü yapıyor. Hal böyle olunca 8’in kapanması mümkün olmayacağı gibi artması çok kuvvetli bir ihtimal.
Depremden sonra büyük sıkıntılar yaşayan, bu sezona da iyi başlayamayan, başkanının ve hocasının istifa ettiği Hatay, Kadıköy’e neredeyse yarım takımla geldi. Yokluktan stoper tandeminde 17 yaşındaki Yiğit Ali Buz’u oynatmak zorunda kaldı.
Fenerbahçe fena başlamadığı maçta son zamanların formda golcüsü Nesyri ile öne geçince doğal olarak fark beklentisi oldu tribünlerde. Ancak golden sonra durdu ev sahibi. Bu durgunluktan yararlanan Hatay daha cesur oynayıp öne çıkmaya başladı. Maçın iyilerinden biri olan Boutobba ile golü de buldu. Biraz da kısmet golüydü bu; Levent Mercan’a çarpan top kaleciyi yanılttı.
Devre biterken bu defa kısmet Fenerbahçe’ye geldi. Erce Kardeşler’in çeldiği top Yiğit Ali’ye çarptıktan sonra Nesyri’nin kafasına geldi. Faslı boş kaleye attı golü.
Bu moralle ikinci devrede Fenerbahçe’nin, oyuncu ve taktik-plan değişikliğiyle golleri atacağı düşünüldü fakat olmadı. Hatta Hatay, oyunun bazı bölümlerinde daha üstün oynadı.
Buna rağmen sarı lacivertliler son dakikalarda bir penaltı kazandı. Fenerbahçe’nin en iyisi Dzeko penaltıyı auta attı. Kolay görülen maçı Fenerbahçe ilk devrede atılan gollerle 2-1 kazandı ve puan farkının açılmasına izin vermedi.
Fenerbahçe’de canla başla çalışan tek oyuncu Dzeko oldu. Bosnalı yine iyi oynadı. Kostic oldukça hareketli olup oldukça iyi servisler yaparken Nesyri 2 golle öne çıkan oyunculardan biri oldu. Ancak kaçırdığı goller de inanılmazdı.
Hatay kalecisi Erce ilk devre iyi değilken ikinci devre performansıyla skoru 2-1’de tutan oyunculardan biri oldu. Konuk takım futbolcuları ellerinden geleni yaparken Aboubakar ve Boutobba hayli etkili bir oyun ortaya koydu. Hatay’da şaşırtan oyuncu Rui Pedro oldu. Portekizli istediklerini yapamadığı gibi göreceği kırmızı kartla takımını eksikte bırakabilirdi.
İstatistik rakamlarda Fenerbahçe çok büyük üstünlük kurdu fakat sahada oynanan oyun, en azından tribünleri memnun ve mutlu etmedi. Takım ağır, yavaş ve temposuz oynadı. Özellikle ikinci devre bir ara tamamen geriye çekilince tribünler yönetimi ve Tadic ile bazı oyuncuları protesto etti.
Oğuzhan Çakır; MHK’nin genç prenslerinden. İyi bir maç yönetmedi Çakır. Fazlasıyla hatalı kararları vardı. Ancak şansı Fenerbahçe’nin 3 puanı alması oldu. Aksi takdirde Çakır’ın da genç hakemlerin de fazlasıyla çekeceği olurdu.
Hatay Teknik Direktörü Yılmaz Bal, eldeki imkânlar nispetinde başarılı bir maç çıkardı. Puan alma ihtimalini son dakikaya kadar korudu.
Bir zamanlar dünyanın en başarılı teknik direktörlerinden biri ve kupa koleksiyoncusu Mourinho ise iyi değildi. Yine sınıfta kaldı hoca. Üstelik maç öncesi ve maç sonrası açıklamalarıyla oyunla ilgisi olmadığını beyan etmiş oldu. Onun da hedefinde yöneticisi Acun Ilıcalı gibi Galatasaray vardı.
Ligimizi “toksik” olarak gördüğünü ifade etti. Daha önce de bu ligin seyredilebilir ve izlenilebilir bir lig olmadığı söylemişti. Ben artık Portekizlinin ipe un serdiğini düşünmeye başladım.
Teknik direktörlerin eleştiri ve söylemleri elbette hakkı ve ifade hürriyeti fakat Mourinho’nun bazı sözleri ülkemiz adına üzüntü verici geliyor bana. “Neden korkuyorsunuz” demek ne demek?
HAKEM-VAR, SİSTEM, ÇÖZÜM...
Fenerbahçe camiası yabancı hakem talebini yineledi. Ben, yabancı hakem talebini çözüm olarak görmüyorum. Hangi ligden gelecek bu hakemler. Premier Lig, Bundesliga ya da La Liga sana iyi hakemlerini gönderecek değil herhalde.
Buna karşın geçen sene de son zamanlarda uygulanan yabancı VAR doğru olabilir. Bizim VAR kadromuzun hakemlerimizden iyi olduğu söylenemez.
MHK, Danışma Kurulu falan diyerek yeni bir sistem çalışmasında olduğunu başkanının ağzından açıklamıştı. “İyi ve kabiliyetli” hakemin olmadıktan sonra sistem sorun çözemez.
Eski hakemler ve hakem yorumcuları televizyonlarda pozisyonları değerlendiriyor ve gazetelerde ne güzel yazıyor değil mi? Kuralları da bildikleri aşikâr. Konuya da hakimler. Peki, bu hakemlerden kaç tanesi zamanında iyi ve kabiliyetli hakemlik yapmıştı?
Kuralları bilmek hakem olmak için zorunludur fakat asla yeterli değildir. Bunun için yetenek, oyun öngörüsü, oyun zekâsı ve benzeri faktörler de gerekir.
Federasyon, üniversitelerle anlaşıp acilen hakem okulları açmalı. Buralardan standart ve normlara göre başarılı olan, ehliyet ve liyakat sahibi gençler hakem olmalı.
Şimdiki sistemde nasıl çalıştıklarını bilmiyorum ama MHK de tamamen bağımsız ve özerk olmalı.
Haftanın maçı;
Kasımpaşa-Gaziantep (2-2)
Haftanın takımı;
Eyüp
Haftanın futbolcusu;
Holse (Samsun)
Haftanın performansı;
Stoilov (Göztepe TD)
Haftanın performansları;
Taha Şahin, Mithat Pala (Rize), Mert Günok (BJK), Deniz Eren Dönmezer (ADS), Sara (GS), Romulo (Göztepe)
Haftanın golü;
Banza (Trabzon)
Haftanın güzel golleri;
Romulo (Göztepe), Yunus Akgün (GS), Bahoken (Kayseri)
Haftanın asisti;
Mertens (GS)
Dzeko (FB)
Haftanın hakemi;
-
Haftanın pozisyonu;
Ofsayt kararları...
Haftanın söylemi;
İlhan Palut (Rize TD): Herkes için kullanılan bir teknoloji. Enteresan pozisyonlar bizi buluyor. Özellikle ofsayttan iptal edilen goller genelde bizi buluyor. Ben buna saygı duymak zorundayım. Güven noktasında içimiz huzurlu mu? Hayır. Mustafa Bey de çok hızlı karar verdi...
Mourinho (FB TD): Toksik lig/Neden korkuyorsunuz?/Eyüp ve Hatay maçlarında 5 kırmızı kart çıkmalıydı.
Haftanın talihlisi;
Holse (Samsun, 2 golüyle 3 puan)
Haftanın talihsizi;
Holse (Samsun, kaçırdığı 2 mutlak pozisyon)
Yusuf en-Nesyri de (FB) Holse gibi benzer bir kaderi paylaştı bu hafta.
GÖZE TAKILANLAR;
*Tabii ki hakemler, hakem-VAR kararları.
*Hakemin engin hoşgörüsüyle haftayı kartsız geçen Barış Alper Yılmaz’ın, hakemin yanlış taç kararı için “benden çıktı” diyerek fair-play davranışı.
*Galatasaray yönetimi ve Torreira’nın Acun Ilıcalı’ya sosyal medya mesajları.
GÖZE BATANLAR;
*Acun Ilıcalı... Burası Fenerbahçe... Kafaya göre takılmak, akla ilk geleni söylemek doğru bir iş ve davranış değil. Çünkü bir camiayı temsil makamı söz konusu olan. Mütekabiliyete dikkat etmek gerekir. Bir yönetici, doğrudan bir saygısızlık ve terbiyesizlik yoksa, başka bir takımın futbolcusunu muhatap alamaz, almamalı.
Ayrıca hakem hatalarını tamamen kendinize göre tek yanlı olarak gündeme getirmek doğru değil. Eyüp maçında verilmeyen penaltı için haklısınız. Ama aynı maçta takımınızın gol öncesi Caner’e faulü ve yine Eyüp’ün sayılmayan golü de vardı.
Caner’e faul nedeniyle Fenerbahçe golü iptal; skor Eyüp lehine 1-0. Eyüp’ün golü; skor 2-0. Fenerbahçe’nin penaltısı; gol olursa skor 2-1. Penaltı gol olmayabilir. Nitekim bu hafta Dzeko kaçırdı işte.