Tarih: 30.04.2025 12:49

ŞAMPİYONLUK FOTOĞRAFI

Facebook Twitter Linked-in

ŞAMPİYONLUK FOTOĞRAFI

“Hakemler haftası”

 

Taziye... Bir süredir yoğun bakımda tedavi gören Almina Tude Uygun, geçirdiği kalp krizi neticesinde hayata veda etmiş. Çok genç bir yaş (29) ve aile için evlat acısı... Gerçekten çok büyük bir acı.

Almina Tude’ye rahmet, anneye, baba Bülent Uygun ve ailesine, yakınlarına sabırlar diliyorum. 

...

Hakemler haftası derken, hakem/VAR yönetimlerinin iyi olmamasından bahsetmiyorum; o zaten alışkanlığımız oldu. 

Ancak bu ilginç ofsayt kararları, kritik penaltı pozisyonları, verilen verilmeyen penaltılar ve geçerli sayılmayan goller. 

Bu hafta “hakem şanssızlığı” zirve yaptı gerçekten.

--- 

Süper Lig’de son düzlüğe girilmiş. 6 maç kala Galatasaray 5 puan farkla çok büyük bir avantaj yakalamış. Kimilerince iş bitmiş, takım şampiyon ilan edilmiş.

Lakin daha oynanacak maçlar var ve Okan Buruk’un da dediği gibi henüz hiçbir şey bitmemiş.

Galatasaray aynı zamanda kupa yarı finalinde Konya’da misafir. Aslında maç 2-0’a geldiğinde bitmiş. Okan Buruk, bir yandan Eyüp maçını düşünürken bir yandan da kulübedekilere şans vermek için oyuncu değişikliklerini yapmış, maç 4-1’e gelmiş. Galatasaray artık finalde.

Yusuf Demir, 90+1’de golü atmış, skor 5-1 olmuş. Yani sadece skoru değiştiren bir gol. 

Ama o da ne? Bütün yedek kulübesi ok gibi fırlamış, 5. gole seviniyor. 

Maçı seyretmesen ve skoru bilmesen finali getiren gol sanırsın.

Evet, ligde henüz oynanmamış 6 maç var. Futbolda son düdük çalmadan pek çok şeyden emin olamazsın.

Ama bu 5. gol sevinci şampiyonluk sevincidir.

Şampiyonun sevincidir.  

---

KONYA... Ah Konya!

Anadolu’nun kadim şehri. Güzel ve güzide şehir. Mevlana’nın şehri...

İnsanıyla da güzel. Taraftarı saygın ve centilmen. 

Saygın taraftar listesinde benim ilk üçümde.

Zaman zaman Milli Takım’ın da ev sahibi.

Ama bu Abdülkerim Bardakçı protestosu, yuhalaması, ıslıklaması sizi sıkmadı mı? 

Sırtında 42 numaralı formasıyla sizi Galatasaray’da, Avrupa’da, Milli Takım’da aslanlar gibi temsil eden bu çocuktan ne istiyorsunuz? 

Protesto yetmiyor, bir de üstüne; anasına ailesine küfür hiç yakışıyor mu?

Bu çocuğun “Ahmet Çalık vefası” bile her şeye yeterken üstelik.

Neymiş? Attığı golden sonra sevinmiş-miş... Lütfen.

Hem kupanın yarı finalinde sahaya atılan o maddeler; çakmaklar, bıçaklar, demirler de neydi öyle?

-Allah korusun- bir futbolcu, hele de yabancı bir futbolcu ciddi anlamda yaralansa ne olacak?

Sevgi ve hoşgörünün zirve kenti Konya’ya böyle bir “vahşet” lekesi sürmek kimsenin hakkı da değil, haddi de...

Lütfen...

---

KALDIR başını, eğme! Kıyamam gözyaşlarına... Sen, final oynamanın övünç ve kıvancını yaşa...

UEFA Gençlik Ligi’nde Trabzon-U19, Barcelona’ya 4-1 kaybetti ve ikinci oldu. 

Tebrikler gençler... Başarılarınızın devamı dileğiyle...

---

KUPA MESAİSİ

Türkiye Kupası’nın yarı final maçları oynandı...

Konya-Galatasaray: 1-5

Vitesi yükseltmiş, garanti şampiyonluk modunu açmış Galatasaray rahat kazandı. İlk yarıda Osimhen ve Torreira golleriyle 2-0’ı yakalayan Galatasaray farka gitti. İlk devre beceriksiz ve sakar bir oyun sergileyen Sallai ikinci devre 2 golle maça damga vurdu. Son gol Yusuf Demir’den geldi.

Futbolu özleyen, bize de kendisini özlediğimizi hatırlatan Mertens oyun liderliği ve 3 asistiyle maçın yıldızı oldu.

İlk golden sonra gardı düşen Konya’nın tek golünü, oyuna ikinci devrede giren ve yeşil beyazlıların en iyisi olan Pedrinho attı.

Trabzon-Göztepe: 2-0

Göztepe’nin inanılmaz maç başı baskısını çabuk kıran Trabzon, 15’ten sonra yakaladığı fırsatlara rağmen gol atamadı, devre 0-0 bitti. Banza ile bir penaltıdan da yararlanamayan ev sahibi Ozan Tufan ve Zubkov’un golleriyle finale uzandı.

Hak ettiği maçı kazanan Trabzon’da Ozan’ın kısmet golü ilginçti. Gol, Zlatan İbrahimovic’in fenomen gollerinden birini hatırlattı.

 

Galatasaray-Trabzon finali 14 Mayıs’ta Gaziantep’te oynanacak. 

 

KUPADA Osimhen... Nijeryalı çok ilginç gerçekten. Maç seçmiyor, her maçta oynamak istiyor. Oynadığında da kazanmak için inanılmaz mücadele ediyor. Bizde biraz başarı gelip ardından durulunca “doymuş bunlar” denir ya. Ben söyleyeyim; bu Osimhen doyumsuz.    

Murat Kosovalı’nın Messi için, haksız rekabet söylemini Osimhen için kullanmakta da hiç sakınca yok herhalde. Ya da Icardi’den sonra Osimhen’i olan kazanıyor. 

 

REKLAM arası maç... Yayıncı kuruluş gerçekten çok kötü. Yayın ve görüntü kalitesi iyi. Muhtemelen tekrar gösterimleri de iyi ama seyredemiyoruz, reklam ve program/dizi tanıtımları bıktırıcı. Hiç seyretmediğim Sustalı Ceylan’ı ezberledim yahu!

Spikerler... Genç olanları iyi fakat kıdemlilerin zamanı geçmiş. Örneğin yılların Ender Bilgin’i; çok fazla konuşuyor, radyodan anlatır gibi anlatıyor, seyirciyi yoruyor. 

TFF’nin maç yayınlarıyla ilgili bir “teknik şartnamesi” yok mu? 

Doğrusu tuttuğunuz takımın oynamadığı bir “kupa maçını” seyretmek çok sıkıcı. Tuttuğunuz takım oynadığında da durum farklı değil ama aidiyet ile seyredebiliyorsunuz.

 

25.04.2025/Cuma

KARTAL’IN UÇUŞU

BEŞİKTAŞ AŞ-ATAKAŞ HATAYSPOR: 5-1

Goller: Immobile (36’-P, 52’-P ve 59’), Rafa Silva (53’), Arroyo (78’)/Abdulkadir Parmak (20’)

 

Kaotik bir maç başlangıcı oldu. Ligde kalmasına mucizelerin bile yeterli olamayacağı Hatay, yine de umudunu gelecek haftalara taşımak için cesur başladı, öne de geçti.

Golden sonra tempoyu ve baskıyı arttıran ev sahibi bir türlü golü bulamadı. İmdada Calvo’nun acemi penaltısı yetişti. Ardından bir de sakar penaltı ile Beşiktaş skor üstünlüğünü yakaladı. 2-1’den sonra fark zor olmadı.

Bu sonuçla Beşiktaş, Avrupa hedefini devam ettirirken Hatay lige veda etti.

 

Gelecek sezon Beşiktaş’ta kalıp kalmayacağı belli olmayan Ciro Immobile 3 gol ile maça damga vurdu fakta maçın yıldızı, haftanın performanslarından birine de imza atan Rafa Silva oldu. Bir diğer iyi oyuncu da Rashica’ydı.

Hatay’ın en iyisi Bilal Boutobba idi. Ancak konuk takım formda oyuncusuna rağmen sağ kanadını çok kullanmadı. 

Lamine Diack, Rui Pedro ve özellikle Aboubakar kadroda yoktu. Lamine Diack’ın sakat olduğu bilgisi verilirken Pedro için açıklama yoktu. Aboubakar ise “özel sebeplerle” maç kadrosuna alınmamıştı.

 

26.04.2025/Cumartesi

Sivas-Antalya: 2-0

Goller: Radakovic (62’), Rey Manaj (75’) 

Antalya için beraberlik hedefti. Konuk takım ilk devre bunu başardı ve Samudio ile iki kez etkili şut atmayı da başardı. 

Topu fazla önemsemeyen Sivas, etkili ve hızlı hücumlar planındaydı ki bunu da özellikle Rodriguez ile başardı. Rodriguez’in devre sonunda attığı gol VAR’dan ofsayt gerekçesiyle geçerlilik kazanmadı.

Sivas kulübesi ve futbolcular bu iptal kararına itiraz etti. Neyse ki itirazlar kontrolden çıkmadı. Bu arada Antalya TD Emre Belözoğlu da bir gerginlik yaşadı. Ama sebep neydi? Ekran başında bunu öğrenemedik. Sağ olasın yayıncı kuruluş.   

3 puanda ısrarlı Sivas ikinci devre attığı 2 golle maçı kazandı. Belözoğlu’nun da dediği gibi Sivas kazanmayı hak eden taraftı. Ancak Yiğidoların işi hâlâ çok zor.

 

Bodrum-Samsun: 1-2

Goller: Ahmet Aslan (4’)/Ntcham (11’-P), Dimata (38’)

Haftanın en ilginç maçı olabilir. Ev sahibi, konuk takımın hatasıyla öne geçti. Ardından kaleci ve defans sakarlığı bir penaltıya sebebiyet verdi, Samsun beraberliği yakaladı. Dimata’nın kısmet golüyle haftalardır kazanamayan (Adana Demir hariç) Samsun kazandı.

Maçın son anlarında bir Bodrum’un penaltısı ve attığı bir gol VAR’dan dönünce ortam gerildi. Maç sonunda Bodrum yöneticileri sahaya indi. Caner Tuna hakemin üzerine yürüdü ama güvenlik görevlileri ve polis yetişti.

Dedim ya! Hakemler için gerçekten şanssız bir haftaydı.

Bodrum, bu mağlubiyetle düşme ihtimali yüksek üç takımın (Sivas ve Alanya) arasında yerini sağlamlaştırdı.

 

“Kendine özel 'garipliklerin' hüküm sürdüğü, 'ikiyüzlü' bir maç...” 

GAZİANTEP FK AŞ-FENERBAHÇE AŞ: 1-3

Goller: Maxim (13’)/Talisca (68’-P), Dzeko (69’), Fred (72’)

 

Başlık Gürcan Bilgiç’e ait... Bilgiç’in düşüncesi gerçekten “cuk” oturmuştu.

Gaziantep etkili başladı ve Lungoyi ile direkten döndü. Ardından Fenerbahçe’yi seven Maxim’in golü ile skor 1-0 oldu. Bu gol, Süper Lig’de Maxim’in sarı lacivertlilere attığı beşinci gol olarak kayıtlara geçti. 

Fenerbahçe golden sonra baskıyı arttırdı lakin tempoyu yükseltmekte ve pozisyon üretmekte başarılı olamadı. Devre ev sahibinin üstünlüğü ile bitti.

 

İkinci devre Mourinho, Yusuf en-Nesyri’yi (İsmail Yüksek yerine) sahaya attı. Nesyri ve oyun içi değişiklerle konuk takım baskıyı arttırdı. Gaziantep’te her dakika biraz daha geriye yaslandı, ilk devredeki çıkışlarını da yapamadı. 

Baskıyı arttıran Fenerbahçe tempoyu da biraz yükseltti ve ciddi pozisyonlar üretmeye başladı ki Nesyri golü, Dzeko’nun omuz başı ofsaytıyla geçerli sayılmadı. 

Sonrasında Viana’nın sakar ve gereksiz penaltısı ile Talisca skoru eşitledi. Ve “şoka” giren ev sahibi oyuncuları ardı ardına 2 gol daha yedi. Konuk takım 4 dakikada 2 gol atarak maçı bitirdi, gözünü Eyüp-Galatasaray maçına çevirdi.

 

İkinci devre Fred oyunda fark yarattı. Dzeko da gerçekten etkili oldu. Ancak bu tarz maçlarda Fenerbahçe’nin Amrabat’ı çok araması açık bir şekilde bir kez daha ortaya çıktı.

Gaziantep’te Maxim iyi bir ilk devre oynadı. Boateng de ilk devre Fenerbahçe defansını zorladı. Lakin ev sahibi de Okere ve Kozlowski’yi çok aradı. 

Kacper Kozlowski... 21 yaşındaki genç Polonyalı, sezonun dikkat çeken isimlerinden biri aslında. Büyüklerin radarına girmediyse şaşarım.

 

Hakem-VAR için çok talihsiz bir akşamdı. Fenerbahçe’nin kazanması ise hakem-VAR yönetiminin büyük şansıydı. Fenerbahçe’nin puan kaybında sorun çok büyürdü.   

Bununla birlikte her iki takım futbolcularının asabi ve gergin oluşu dikkat çekiciydi. İrfan Can Kahveci’nin maçın hemen başındaki asabiyeti anlaşılır gibi değildi. 

Pozisyonlar talihsizdi fakat ev sahibinin art arda faullerine önlem alamamak da hakem kusuruydu.   

 

27.04.2025/Pazar

TÜMOSAN KONYASPOR-ADANA DEMİRSPOR AŞ: 3-1

Goller: Baozer (69’ ve 78’), Abdulsamet Burak (90+4’-KK)/Salih Kavrazlı (45+3’)

TRABZONSPOR AŞ-CORENDON ALANYASPOR: 4-3

Goller: Zubkov (7’), Sikan (17’ ve 38’), Banza (45+5’)/Cordova (27’), Hadergjonaj (45’-P), Sporar (52’)

 

Aynı saatte iki maç. Üstüne bir de yayıncı kuruluşun 1. lig konferans yayını. Maçları üç kanal arasında dolaşarak takip ettim. Heyecanlı ve keyifliydi... Aynı zamanda hüzünler de barındıran maçlar vardı.

Konya, Adana Demir maçına hiç iyi başlamadı. Devreyi de genç Adanalılar karşısında 1-0 geride kapattı. Konya rahatlamıştı ama 40 puanda kalmak takımı ve kenti gerebilirdi. 

Yeşil beyazlılar ikinci devrede de zorlansalar da maçı kazanmayı bildi. 

 

Trabzon-Alanya maçları çoğu zaman özellikle skorlarıyla ilginç maçlar listesine rahatlıkla girer. Ancak Trabzon daha maçın başında 2-0 öne geçince fark beklentisi oluştu lakin Alanya direndi. Uğurcan Çakır-Fatih Tekke (Tekke, yenilen golün sorumluluğunu üstüne aldı) ikramı bir gol ve sonrasında VAR ikramıyla gelen bir penaltıyla konuk takım maçı sonuna kadar bırakmadı, puanı kovaladı. 

Birkaç hafta önce Zubkov oyuna daha fazla girmeli demiştim. Zubkov da oyuna girmiş ve Trabzon’a ısınmıştı. Bu maçta, yanına hemşerisi Danylo Sikan’ı alınca coştu Ukraynalı. Galibiyette iki Ukraynalının payı büyüktü.

Kaleden oyun kurulumu günümüz futbolunun gereği lakin abartmamak gerekmez mi. Ceza sahası civarında baskı altındaki arkadaşına pas atmak büyük hata, velev ki arkadaşın Messi değilse.

 

TFF 1. Lig’de şampiyon Kocaeli evinde Bolu’ya 4-3 kaybetti. Iğdır, Malatya’ya 9 atarken Gençlerbirliği Adana’yı 5-0 yendi. Düşme hattında Sakarya, zorlu maçta Erzurum’u 1-0 yenerek nefeslendi. İstanbul’a 5-2 kaybeden Pendik, korkulu rüya görmeye devam edecek. Manisa, Ankaragücü galibiyetinden sonra Şanlıurfa’yı da 3-1 yenerek ipleri eline aldı. Bu yenilgiyle Şanlıurfa kalan iki maçını kazanıp rakiplerinin puan kaybını beklemek zorunda kaldı. Yeni hocası Mustafa Kaplan ile Çorum’u 1-0 yenen Ankaragücü, gözünü son iki haftaya dikti. Başkent temsilcisi fikstür avantajına (Keçiörengücü ve Amed ile oynayacak) sahip ama sadece kendi kazanması yetmeyebilir. Rakiplerinin de puan kaybını beklemek zorunda.

Süper Lig için ikincilik ve play-off yarışı da bütün hızıyla devam ediyor ligde. Büyük ihtimalle her şey son hafta belli olacak. 

 

Kayseri-Rize: 1-0

Gol: Mehdi Bourabia

Jakirovic ile belki de sezonun ivmesini yakalayan Kayseri için dönüm maçlarından biriydi bu. Doğrudan sıkı rakibini evinde de olsan yenmek çok kolay değildi. Buna karşın Rize, hocası ve kadrosuna rağmen hızlı bir şekilde dibe doğru yol almıştı. Rize için de puan/puanlar çok önemliydi. 

Başa baş bir oyun vardı sahada. Hatta konuk takımın zaman zaman daha iyi olduğu söylenebilirdi. 

Kayseri 3 puanı alıp çok rahatlarken Rize bir süre daha kâbus görmeye devam edecek.   

 

ZORU KOLAYA ÇEVİRMEK...

İKAS EYÜPSPOR-GALATASARAY AŞ: 1-5

Goller: Claro (79’)/Sallai (29’), Torreira (56’), Osimhen (71’), Morata (87’ ve 89’)

 

Son 10 haftaya girilirken puan ve ikili averaj Galatasaray’daydı. Buna karşın, medya, medyacılar, yazarlar ve yorumculara göre Galatasaray’ın çok zor bir fikstürü vardı ve sarı kırmızılıların puan kaybetmesi kaçınılmazdı. Hani biraz daha cesur olunsa ya da sivri dil kullanılsa “psikolojik üstünlük Fenerbahçe’de” denilecekti. Denirdi de... Kupa derbisini Fenerbahçe kazansaydı.   

 

Samsun maçı sonrası Galatasaray garanti şampiyonluk modunu açtı demiştim fakat bu kadarını düşünmemiştim.

Takım bu maçta da önde baskıyı son derece kontrollü yaptı. Tempoyu oyununa ve dileğine göre ayarladı. Özgüveni tavan yapmış futbolcular -belki de fazlasıyla- sakin ve kendilerinden emindi. 

20. dakika 0-0 geçilmişti ama konuk takımın bu maçı mutlak kazanacağını herkes gördü. Buna rağmen devre 1-0 bitti. 

 

İkinci devre Eyüp biraz daha öne çıktı. Ancak yine bir korner atışında gelen Torreira golü skoru 2-0’a getirince ev sahibinin direnci düştü. 

Okan Buruk, golünü attıktan sonra Osimhen’i oyundan aldı, İspanya Milli Takımı’nın santrforu Morata’yı oyuna attı. İspanyol iki dakikada duble yaparak maça noktayı koydu. 

 

Şutlar haricinde istatistik birbirine çok yakındı. Yani oyun başa baştı. Ama bu defa fark geldi.

Oysa ilk devre oynanan maçta hem oyun hem de istatistik olarak Galatasaray çok üstün oynamış ama maç 2-2 bitmişti. Berke Özer kurtarışlarıyla maça damga vurmuştu. Futbol böyle bir oyundu işte.

 

Eyüp’te Emre Mor etkisiz kalırken Emre Akbaba biraz zorladı oyunu. Thiam kendisine alan bulamazken Prince Ampem Eyüp’ün en etkilisi oldu. Bunda Frankowski’nin de payı vardı elbette.

Galatasaray’da Muslera’ya iş düşmezken Frankowski fena aksadı. Kırmızıdan kıl payı şansıyla kurtuldu Polonyalı. Kalanlar işini yaptı. Bir yıldız seçmek zorunluluksa Lemina diyorum. 

 

Hakem Çağdaş Altay... Çoğunluk ve Triocular genel anlamda beğendi hakemi. Özellikle avantaj uygulamalarını öne çıkardı yorumcular. Ben, beğendiğimi söyleyemeyeceğim... Ekran başında, benim tekrara gerek görmeden gördüğümü hakem sahada görmek, değerlendirmek ve doğru kararı vermek zorunda. İlk yarıdaki 3 faul pozisyonu -ki bu ihlaller kartlıktı- atlanılamaz. Hele de Melih Kabasakal-Osimhen pozisyonu...   

 

28.04.2025/Pazartesi

Göztepe, Başakşehir’i 4-1 yendi. Furkan Bayır, Kubilay Kanatsızkuş, Ahmed Ildız ve Emersonn’un gollerine karşın Başakşehir’in tek golü Keny’den geldi.

Kupanın yükünden kurtulan Göztepe, galibiyet hasretine harika bir maçla son verdi. 

Maç, görece başa baş geçti gibi görünse de daha iyi olan ve hak eden taraf kazandı. 

 

Haftanın maçı;

Göztepe-Başakşehir (4-1)

Haftanın takımı;

Galatasaray (oyun ve skor olarak)

Haftanın iyi takımı;

Göztepe

Haftanın futbolcusu;

Rafa Silva (BJK)

Haftanın performansları;

Immobile (BJK), Bilal Boutobba (Hatay), Fred (FB), Baozer (Konya), Maxim (Gaziantep), Zubkov, Sikan (Trabzon) 

Haftanın golü;

Morata (GS, ilk gol)

Haftanın güzel golleri;

Maxim (Gaziantep), Rafa Silva, Arroyo (BJK)

Haftanın asisti;

Lemina (GS)

Rafa Silva (BJK)

Haftanın pozisyonu;

Osimhen’in gol öncesi Caner Erkin’e çalımı.

Haftanın söylemi;

Torreira: Osimhen’in tahtında gözüm var. (Osimhen’e şaka yapmış Uruguaylı) 

Haftanın talihlisi;

Direnç Tonusluoğlu (Gaziantep-FB hakemi, maç skoru nedeniyle) 

Haftanın talihsizi;

MHK ve Ferhat Gündoğdu (FB yöneticisi Burak Kızılhan’ın eleştirisi)

 

GÖZE TAKILANLAR;

*21.04.2025, Beyaz Futbol programı... Kupa ve önümüzdeki hafta maç tahminleri yapılıyor. Konya-Galatasaray maçından Konya sürprizi bekleyen Ertem Şener öyle bir Yusuf Erdoğan güzellemesi yaptı ki ben, Konya’da bir Messi olduğu hissine kapıldım. 

*Mourinho, “şampiyonluk şansımız sezon başındaki gibi” demiş. Sezon başına bakalım;

Yüzde 35 FB, 35 GS, 20 BKJ ve 10 Trabzon tahminine kimse itiraz etmez herhalde.

Sonra Trabzon ve BJK yarış dışı kalmış. Kayseri beraberliği sonrası FB’nin şansı en iyimser düşünceyle 20’nin altına düşmüş. Bu üç takımdan gelen (15+20+10) yüzde 45 GS hanesine yazılmış. Son durum GS yüzde 80, FB yüzde 20... Mourinho, sezon başında takımının şansını yüzde 20 görüyorduysa söyleyecek bir şeyim olmaz, haklıdır. 

*Kupa derbisi ile sessizliğe bürünen Fenerbahçe yönetimi, Gaziantep maçı ve Divan toplantısı ile yeniden konuşmaya başladı, Başkan Ali Koç, göreve devam edeceklerini açıkladı.

*Yapı ve hakemlerden şikayetçi olan Fenerbahçe yönetimi TFF ve MHK konusuna hiç girmemişti. Burak Kızılhan Gaziantep maçı sonrası “Fenerbahçe’ye büyük bir operasyon yapıldı. MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu hakkında şüphelerimiz vardı, maçın orta hakemi bu şüphelerimizi ayyuka çıkarmıştır” dedi.

Bakalım sıra ne zaman TFF’ye gelecek.

*Denizli BAL’a (Bölgesel Amatör Lig) düşerken Eskişehir 33 bin taraftarı önünde Akşehir’i 2-1 yendi ve BAL şampiyonu olmak için gün saymaya başladı.

GÖZE BATANLAR;

*İrfan Can Eğribayat, Fenerbahçe kalecisi. Genç kaleci ne yaşadı, neye maruz kaldı bilmiyorum ama “deprem ve yardım” ifadeleri incitici ve çirkindi. Meslektaşı (Ndiaye) hakkındaki açıklamaları da yakışıksızdı.

Çok gençsin. Kendine, arkadaşlarına, rakiplerine, seyirciye ve oyuna saygı gösterirsen saygı görürsün. Kalede, kaleciliğinle öne çıkarsan büyür ve saygı görürsün. Ama seni daha çok Hakan Yandaş ile birlikte olaylarda görüyoruz. Böyle olunca her yerde tepki görürsün. 

Yakın iki örnek vereyim sana; Muslera ve Mert Günok... Bu abilerin, senin yaşadıklarını hiçbir statta yaşamamıştır. 

Henüz 26 yaşındasın. Vaziyeti düzeltmek senin elinde... Hemen bugün başlarsan.

 

Haber-Yorum; Yüksel DURAK




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —