Selçuk Özdağ, Bakan Fidan’ın Çin Ziyareti ve Uygur Türkleri’nin Durumunu Değerlendirdi

Selçuk Özdağ, TBMM Genel Kurulu’nda Dışişleri Bakanı Fidan’ın Çin Ziyareti ve Uygur Türkleri’nin Durumunu Değerlendirdi

Güncel 13.06.2024 16:19:00 0
Selçuk Özdağ, Bakan Fidan’ın Çin Ziyareti ve Uygur Türkleri’nin Durumunu Değerlendirdi

 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Gelecek-Saadet Partileri TBMM Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Çin Halk Cumhuriyeti’ne yaptığı ziyareti ve Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri’nin durumunu gündeme getirdi. Özdağ, yaptığı konuşmada, Dışişleri Bakanı Fidan’ın 3 Haziran 2024 tarihinde gerçekleştirdiği Çin ziyaretinin kapsamı, amaçları ve sonuçları hakkında önemli sorular yöneltti ve Uygur Türkleri’ne yönelik insan hakları ihlallerine dikkat çekti.

 

Çin Ziyaretinin Detayları ve Uygur Türkleri’nin Durumu

 

Selçuk Özdağ, Bakan Fidan’ın ziyaretinde Çin Komünist Partisi yetkilileri ile görüşmeler yaptığını, iş insanlarıyla bir araya geldiğini ve çeşitli düşünce kuruluşlarında konuşmalar gerçekleştirdiğini belirtti. Ziyaretin Doğu Türkistan ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ni de kapsadığını ifade eden Özdağ, burada Uygur Türkleri’nin maruz kaldığı insan hakları ihlallerinin gündeme gelip gelmediği konusunu vurguladı.

 

Özdağ, Uygur Türkleri’nin uzun yıllardır Çin yönetimi altında sosyal, kültürel, dini ve insani açılardan asimilasyon politikalarına maruz kaldığını ve bu politikaların uluslararası arenada soykırım olarak tanındığını belirtti. Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve diğer ülkelerin Çin’in politikalarını soykırım olarak tanıdığını hatırlatarak, Türkiye’nin bu konuda hangi adımları attığını sordu.

 

Hükümetin Politikaları ve Uygur Türkleri’ne Destek Talepleri

 

Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2019’daki Çin ziyareti sırasında kullandığı ifadeleri hatırlatarak, hükümetin Uygur Türkleri’ne yönelik politikaları hakkında netlik istedi. Erdoğan’ın açıklamalarının kamuoyunda farklı algılandığını ve hükümetin bu konuda nasıl bir tutum sergilediğini sorguladı. Erdoğan’ın “Çin’in Sincan bölgesindeki insanların Çin’in gelişimi ve refahı içinde mutlu bir yaşam sürdüğü bir gerçektir” şeklindeki ifadeleri, Cumhurbaşkanlığı tarafından çeviri hatası olarak açıklanmıştı. Ancak daha sonra dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın “Çin’in güvenliğini kendi güvenliğimiz gibi görüyoruz. Gerek ülkemizde gerek bölgemizde Çin’e yönelik hiçbir olumsuz faaliyete izin vermiyoruz” şeklindeki beyanatları, Türkiye’nin Çin politikası hakkında kafa karışıklığı yaratmıştı. Özdağ, hükümetin bu konuda net bir duruş sergilemesi gerektiğini vurguladı.

 

Özdağ, Doğu Türkistan davasının önderleri Dolkun İsa ve Rabia Kadir’e yönelik Türkiye’nin politikalarını anlamakta güçlük çektiklerini belirtti. Dolkun İsa’nın Türkiye’ye girişine izin verilmemesinin nedenlerini sordu ve bu durumun uluslararası insan hakları çerçevesinde nasıl değerlendirildiğini merak ettiklerini ifade etti. Ayrıca, Türkiye’nin BM’deki tutumunu ve Uygur Türkleri’ne yönelik insan hakları ihlallerine karşı neden daha güçlü bir duruş sergilemediğini sorguladı.

 

İnsan Hakları İhlalleri ve Tutuklamalar

 

Özdağ, Çin’de tutuklu bulunan Uygur Türkleri’nin ve özellikle Dr. Gülşen Abbas gibi isimlerin durumunu gündeme getirdi. Uygur Türkleri’nin ailelerine ulaşamaması ve seyahat kısıtlamaları konularında hükümetin ne tür adımlar attığını öğrenmek istediklerini belirtti.

 

Dr. Gülşen Abbas’ın durumu özelinde, Özdağ, beş yıldır cezaevinde tutulan Abbas’ın durumu hakkında Hakan Fidan’ın Çin ziyareti sırasında herhangi bir girişimde bulunup bulunmadığını sorguladı. Abbas’ın annesini ziyarete gittikten sonra yaptığı bir konuşma nedeniyle tutuklandığını belirten Özdağ, bu tür insan hakları ihlallerinin Türkiye tarafından nasıl ele alındığını merak ettiklerini söyledi.

 

Uluslararası Forumlardaki Katılım Eksikliği

 

Özdağ, Japonya’da gerçekleştirilen bir forumda Uygur Türkleri’nin durumunun ele alındığını ve Türkiye’den temsilci katılımının yetersiz olduğunu ifade etti. Japonya parlamentosunun ev sahipliğinde gerçekleştirilen foruma 100’ün üzerinde parlamenter ve sivil toplum kuruluşu katılmış, ancak Türkiye’den resmi bir temsilci bulunmamıştı. Türkiye’nin, Uygur Türkleri’nin yaşadığı zulümlere karşı daha aktif bir politika benimsemesi gerektiğini savundu.

 

Özdağ, Prag’da Dünya Uygur Kongresi’nin 7. toplantısına katıldıklarını ve burada Türkiye’nin resmi bir temsilcisinin bulunmadığını belirtti. Prag’daki toplantıya katılan Gelecek Partisi ve Saadet Partisi temsilcileri, toplantıda Uygur Türkleri’nin durumu hakkında gördüklerini ve duyduklarını Türkiye’ye döndükten sonra parlamentoda dile getirdiklerini ifade etti. Ancak hükümetin bu konularda sağır ve kör olduğunu, duymazdan geldiğini söyledi.

 

TBMM’ye Araştırma Önergesi Çağrısı

 

Özdağ, geçmişte TBMM’ye Uygur Türkleri’nin durumu hakkında araştırma yapılması için önerge sunduklarını, ancak AK Parti oylarıyla reddedildiğini hatırlattı. Meclis araştırması açılmasının önemine vurgu yapan Özdağ, hükümetin Çin ile ilişkilerde Uygur Türkleri’nin haklarını gündeme getirmesi gerektiğini söyledi.

 

Özdağ, Uygur Türklerinin seyahat kısıtlamalarının kaldırılması, haksız yere tutuklu bulunanların serbest bırakılması ve aileleri ile irtibat kurmalarına izin verilmesi gibi taleplerin hükümet tarafından dikkate alınmadığını belirtti. Ayrıca, Uygur Türkleri’ne uygulanan baskı ve ayrımcılık iddialarının delillendirildiğini ve bu konunun uluslararası arenada büyük yankı uyandırdığını vurguladı.

 

Hakan Fidan, TBMM’de Açıklama Yapmalıdır

 

Son olarak, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın TBMM’ye gelerek Çin ziyareti ve Doğu Türkistan’daki gelişmeler hakkında detaylı bir açıklama yapmasını talep etti. Özdağ, Türk milletinin Uygur Türkleri’nin maruz kaldığı zulümlere karşı duyarlı olduğunu ve hükümetin bu konuda net bir duruş sergilemesi gerektiğini belirtti.

 

Selçuk Özdağ’ın konuşması, TBMM Genel Kurulu’nda geniş yankı uyandırdı ve Uygur Türkleri’nin durumunun Türkiye’nin dış politikasındaki yerini bir kez daha gündeme taşıdı. Özdağ’ın konuşması, hükümetin Uygur Türkleri’ne yönelik politikasını ve Çin ile ilişkilerde insan hakları konusundaki duruşunu sorgulayan önemli bir adım olarak değerlendirildi.


Pazartesi 35 ° / 23.1 °
Salı 35.2 ° / 23.5 °
Çarşamba 36.7 ° / 22.6 °