YILDIRIM DÜŞTÜ

TARAFTAR GÖZÜYLE SÜPER LİG 28. HAFTA (14-16 Mart 2025)

Spor 18.03.2025 19:44:00 0
YILDIRIM DÜŞTÜ

YILDIRIM DÜŞTÜ

Samsun Otobüsü

Taffarel’in Kulakları...

 

Fenerbahçe Teknik Direktörü Mourinho, Samsun maçı sonrası rakibi ve rakibin oyun anlayışını eleştirilerinde öne çıkardı. Mourinho’ya göre Fenerbahçe’nin bu maçı kaybetmesi imkânsızdı, çünkü rakip hiç şut atmamıştı. Kalede Livakovic ya da Mourinho’nun bulunması da bir şeyi değiştirmeyecekti; çünkü Samsun Fenerbahçe kalesine hiç gelmemiş/gelememişti. 

Bununla birlikte Portekizli Hoca yine bir Galatasaray göndermesi yaptı... Rakipler Fenerbahçe’ye farklı bir motivasyonla oynuyordu ancak aynı direnci Galatasaray maçlarında göstermiyorlardı.

Ben, bir an için Mourinho’nun, “Samsun kale önüne otobüs çekti ya da otobüs park etti” demesini bekledim. Çünkü daha önce demişti;

Mourinho, 2004 yılında Chelsea’yi çalıştırırken 0-0 biten bir Tottenham maçından sonra “Portekiz’de dediğimiz gibi, otobüsü getirdiler ve kalenin önünde bıraktılar. Bu maçı izlemek için 50 sterlin ödeyen bir taraftar olsaydım hayal kırıklığına uğrardım” eleştirisini getirmişti.

Ancak zaman bu konuda tersine çalıştı ve Mourinho “savunma futboluyla” öne çıktı, çok da büyük başarılar elde etti.

Örneğin 2004-05 sezonunda 15 maçta kalesini gole kapatan Chelsea bir Premier Lig rekoru kırdı.


Mourinho, 2009-2010 sezonunda Inter’i de tam bir savunma takımına dönüştürmüş, Serie A, İtalya Kupası ve Şampiyonlar Ligi’ni kazanıp üçleme yapmıştı.

Özellikle Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Barcelona-Inter maçında 10 kişi kaldıktan sonra yaptıkları savunma “otobüsü park etmek” deyimini tekrar popüler hale getirmişti.

Bu oyun İspanyol, özellikle Katalan medyasında büyük eleştirilere maruz kalmıştı. Elbette hocanın buna bir cevabı vardı;

Mourinho: Barcelona’da beraberlikle tur atladık. Herkes otobüsü kalenin önüne park ettiğimizi söylüyor. Otobüsü park etmedik, uçağı park ettik. Bunu iki nedenden dolayı yaptık. Birincisi, çünkü sadece on kişi kalmıştık ve ikincisi ilk maçta Barcelona’yı 3-1 yenmiştik.

 

Mourinho, bu oyun sistemiyle rekorlar kırarak büyük başarılar elde etmiş, dünyanın en başarılı teknik direktörlerinden biri olmuştu. 

Buna karşın Mourinho hiçbir kulüpte uzun süreler görev yapmamıştı. Çünkü oynanan oyun, özellikle büyük kulüp taraftarları için fazlasıyla sıkıcıydı. Mourinho’nun dediği gibi kimse bu oyuna sterlinler, avrolar ödemek istemezdi.

 

Her şeyin bir başı vardı ama bir de sonu vardı elbette. Hızla değişen oyunda ve genç, yeni nesil teknik direktörlerin rol aldığı futbolda birçokları gibi Mourinho’nun oyun anlayışının da sonuna gelinmişti aslında. Örneğin Şampiyonlar Ligi’nde görece zayıf takımlar bile kaleye otobüs çekmiyordu artık.

Bütün bunlar kayıtlarda dururken ve Mourinho, Samsun’u ve hocasını eleştirirken eski günleri aklına gelmemiş midir?

 

YÜKSEL YILDIRIM... Değişik bir başkan figürü. Açık, net ve mert. Sözünü sakınmayan biri. Bu uğurda Fenerbahçe medyasına ve sosyal medyaya kafa tutan gözü kara biri. Fenerbahçe medyasına kafa tutmak bu ülkede hiç de öyle kolay bir şey değildir.

Yıldırım, kısıtlı imkânlara ve transfer tahtasının kapalı olmasına karşın iki sezondur başarılı işler yaptı. İsmi pek bilinmeyen Alman Gisdol ile iyi bir sezon geçiren Samsun, bu sezon da yine ismi pek bilinmeyen Thomas Reis ile iyi işler yaptı. 

Küme düşme adaylarının başında gelen Samsun’un, ligin zirvesini zorlaması ve Avrupa hedefi gerçekten büyük başarıdır.

 

YILDIRIM düştü... Fenerbahçe iyi, başarılı ve formda bir dönem yaşarken lider Galatasaray en formsuz dönemlerinden birindeydi. Dolayısıyla Galatasaray’ın mutlak puanlar kaybedeceği -ki Kasımpaşa maçında kaybetmişti- ve Fenerbahçe’nin her maçı kazanacağı havası -algısı da denebilir- hâkim olmuştu. Ancak bu hafta Kadıköy’e “yıldırım düştü” ve puan farkı, milli ara öncesi bir maç fazlasıyla 9+1 puana çıktı.

Psikolojik üstünlük denilebilir mi buna?

 

TAFFAREL Okan Kocuk... Savunmasıyla Kadıköy’den 1 puan çıkaran Samsun’da aslan payı şüphesiz kaleci Okan Kocuk’un oldu. Özellikle maçın sonunda Dzeko’nun kafa vuruşunda çıkardığı top, UEFA Kupası finalinde Taffarel’in, Thierry Henry’nin kafa şutunu kurtarışını hatırlattı.

Okan Kocuk, Taffarel’in kulaklarını çınlatmış oldu.

 

BARCELONA’DA İFTAR Vakti... 

Olimpic Lluis Companys Stadyumu... UEFA Şampiyonlar Ligi maçı. Saat 20.45 

Barcelona-Benfica rövanş maçı.

Maç tam saatinde başladı ve maçın hakemi 14. dakikada düdüğü çaldı ve “iftar molasını” verdi. Oruç tutan futbolcular kenara gelip (Orkun Kökçü ve Kerem Aktürkoğlu’nun da aralarından bulunduğu her iki takımdan oldukça kalabalık bir grup) oruçlarını açtı. 

Bir buçuk ya da iki dakika kadar sonra oyun yeniden başladı.

Barca, 1-0 kazandığı ilk maçın rövanşında Benfica’yı 3-1 yendi.

 

AVRUPA MESAİSİ 

Rangers-Fenerbahçe: 0-2 (3-2)

Avrupa’daki son temsilcimiz Fenerbahçe, evinde 3-1 kaybettiği maçın rövanşında Rangers’i, Szymanski’nin golleriyle 2-0 yendi ve toplamda skoru 3-3’e getirdi. 

Uzatmaya giden maçta başka gol olmayınca seri penaltı atışlarına gidildi. Fenerbahçe’de Tadic, Fred ve M. Hakan Yandaş penaltıları kaçırınca İskoçlar 3-2 üstünlük sağladı, Fenerbahçe de Avrupa’ya veda etti.

Mourinho hakemden şikayetçi oldu ve 3 penaltının verilmediğini söyledi. 

Bununla birlikte “yabancı hakem” nedeniyle olsa gerek hakem mevzuu fazla konuşulmadı. Tersine Mourinho’nun Galatasaray göndermeleri dikkat çekti. 

 

Kadro kalitesi ve değeri açısından, 2-0’lık skoru da yakalamışken temsilcimizin Rangers’i elemesi işten bile olmamalıydı fakat Edirne’den ötede başka mantık ve sistem vardı ki takımlarımız başarılı olmakta güçlük çekiyor, başarılı olamıyor.

 

DÖNÜŞ SİNYALİ Mİ?

GALATASARAY AŞ-ONVO ANTALYASPOR: 4-0

Goller: Osimhen (30’, 45+3’ ve 52’), Morata (45’-P)

 

Önceki hafta Alanya deplasmanında biraz kıpırdanmıştı Galatasaray. Dolayısıyla Ali Sami Yen’de beklenti arttı. 

İlk 30 dakikada tek taraflı bir oyun vardı ama ev sahibinin üretken olduğunu söylemek hiç kolay değildi. Ancak 30’da Barış Alper Yılmaz’ın geliştirdiği atakta Morata asist yaptı ve Osimhen topu boş kaleye attı.

Golden sonra kalan bölümde tam anlamıyla bir Galatasaray fırtınası başladı ve ilk devreye takım iki gol daha sığdırdı. 

 

İkinci devre biraz vitesi düşürmüş Galatasaray vardı sahada. Buna karşın maç boyu etkisiz kalan Yunus Akgün’ün (sakatlık problemi varmış hâlâ) güzel asistinde golü atan Osimhen hattrick ile maçı bitirdi.

Osimhen sarı kart cezası sınırındaydı. Muhtemelen Okan Buruk, Beşiktaş maçını düşünerek Nijeryalıyı 68. dakikada yanına aldı ve tek forvete (Morata) döndü. 

 

Daha önce de yazdığım gibi Süper Lig’in en yumuşak takımıydı Antalya. Bu maçta konuk takım 14 faulle oynadı ve Muslera’yı sadece bir kez rahatsız edebildi.

 

30-45 arası oyunuyla maçı koparan ve sezon başı günlerine dönüş sinyali veren lider kalesinde de tehlikeye izin vermedi.

 

Şüphesiz 3 gol atan Osimhen maçın yıldızıydı. Nijeryalı ligin de en formda futbolcusu. 

Sanchez’in de öne çıktığı maçın en iyilerinden biri kuşkusuz Barış Alper Yılmaz oldu...

 

VİCTOR Osimhen... Süper Lig’in en pahalı futbolcusu bu maçta attığı gollerle gol krallığı yarışında da 20 golle başa geçti. Ama dahası vardı...

Maçın açılış golünü attı.

Ardından kazanılan penaltıyı Morata’ya hediye etti.

Barış Alper’i öne çıkardı.

Sakatlığı nedeniyle fazla etkili olamayan Yunus Akgün’ün ayakkabısını cilaladı.

Çok başarılı bir sezona karşın kendini takımın bir parçası görmesi gerçekten çok değerli.

 

Galatasaray milli maç öncesi hata yapmadı. Bu milli maç arası, şimdiye kadar hiç olmadığı bir şekilde iyi gelebilir Galatasaray’a.

 

15.03.2023/Cumartesi 

Gaziantep-Kayseri: 1-0

Gol: Okereke (52’)

Gaziantep evinde iyi oynuyordu. Kayseri, Jakirovic ile bir oyun karakteri yakalamıştı.

İyi bir maç oldu. Kayseri en az 1 puanı hak etmişti lakin Selçuk İnan, rakibin hakkını teslim ederken “kazanan biz olduk” dedi.

 

Kasımpaşa-Alanya: 2-1

Goller: Fall (30’), Hajradinovic (36’-P)/Vilhena (38’)

Kasımpaşa iyi başladığı maçta 2-0’ı kolay yakaladı ancak Alanyalı Vilhena’nın golünden sonra işler zorlaştı. Yine de ev sahibi 3 puanı almayı başardı.

 

TEKKE FARKI MI?

RAMS BAŞAKŞEHİR FK-TRABZONSPOR AŞ: 0-3

Goller: Banza (6’), Ozan Tufan (62’), Mendy (87’)

Kırmızı Kart: Deniz Türüç (64’, Başakşehir)

 

Trabzon, deplasmanda kazanamama kâbusuna, Fatih Tekke ile ilk maçta son verdi ve İstanbul’da maçı farklı bir skorla kazandı.

Bu Tekke’nin teknik direktörlük şansı olsa gerekti. Çünkü Başakşehir maça iyi başlamış ve ilk devreyi rakibinden çok daha iyi oynamıştı. Üstüne bir de penaltı kaçıran golcüsü Piatek suskun kalınca takım gol atamadı ve kaybetti.

Deniz Türüç’ün kırmızı kartı kabul edilemez. Süper Lig’in tecrübeli futbolcusunun ilk sarı kartı zorla görmesi gerçekten olacak şey değildi. 

 

Şanslı bir başlangıç yapan Fatih Tekke’yi elbette önümüzdeki süreçte göreceğiz. Genç teknik adamın takımı gerçekten merak konusu. 

Ancak Trabzon camiası dikkatli olmalı ve efsanesine gereğinden fazla yük yüklememeli  

 

EYVAH!

TÜMOSAN KONYASPOR-BEŞİKTAŞ AŞ: 1-0

Gol: Uğurcan Yazğılı (45’)

Kırmızı Kart: Melih Bostan (27’-Konya), Ndao (64’-Konya)

 

Son sezonlarda korkulu rüyalar gören Konya, bu sezon da sıkıntıları bir türlü aşamıyordu. Bu maçta da Melih Bostan’ın erken kırmızı kartı takımı zora soktu. Melih’in sakar ve gereksiz müdahalesine kırmızı kart VAR kontrolü sonrası geldi. Keşke hakem sahada bunu görseydi.

 

10 kişi kala Konya doğal olarak savunmaya daha fazla gömüldü ama devre sonunda gelen gol onlara bir umut oldu.

 

Baskılı oynayan Beşiktaş ise, eksik rakibi karşısında pozisyon üretmekte başarılı olamadı. 64’te gelen ikinci kırmızı kart dengeyi tamamen Konya aleyhine çevirdi. Kalan kısım Konya ceza sahasında oynanacak demekti bu... Ama Beşiktaş gol atamadı. 

Bu, Ole Gunnar’ın Beşiktaş macerasındaki -bu zamana değin- en zor günü olmalı. Norveçli gerçekten çok üzüldü. 

 

Futbolda böyle şeyler olur. Bir takım Konya gibi tek isabetli şutuyla maçı kazanabilir. 

Böyle durumlarda Beşiktaş için gerekli olan yeni bir maceraya atılmamaktır.  

 

16.03.2023/Pazar

Rize-Bodrum: 0-2

Goller: Ali Kulov (22’-KK), Bardhi (62’)

İsmet Taşdemir’i biraz da anlamsız ve gereksiz gönderen ve Volkan Demirel’den istediğini alamayan Bodrum’un yaptığı en iyi iş Morais olsa gerek. Morais’le Bodrum gol yeme sorununu çözdü ve kazanmaya başladı. Rize’de alınan 3 puan konuk takım için çok değerliydi.

İlhan Palut’un takımı hiç iyi bir gününde değildi.

 

Hatay-Sivas: 3-2

Goller: Boutobba (30’), Recep Burak Yılmaz (55’), Kilama (65’)/Koita (23’), Manaj (58’)

Kırmızı Kart: Calvo (78’, Hatay)

Yine Calvo... Geçen hafta “kırmızıdan yırtmıştı” Kosta Rikalı. Bu hafta çok sorumsuzca bir hareket ile takımını eksik bıraktı. Bir uyarı da Recep Burak’a... Sahada iyi bir hakem olsaydı aynı dakikada iki sarı ile ihraç edilirdi oyuncu.

Hatay direniyor. İşleri çok zor ama mücadele kayda değer. Teknik Direktör Murat Şahin takdiri hak ediyor.

Sivas bu yenilgiyle ateş hattına indi.

 

HAFTANIN MAÇI

Göztepe-Eyüp: 1-1

Goller: Romulo (71’-P)/Tayfur Bingöl (65’)

Kırmızı Kart: Tayfur Bingöl (74’)

Maç, haftanın maçı olmaya adaydı. Özellikle ikinci yarısında bunu hak etti.

Eyüp, beklentinin ötesinde atak başladı maça ve Thiam, Göztepe kalesi için tehlikeli olduğunu gösterdi. Bu durum Göztepe’yi şaşırtmış olmalı ki ev sahibi cevap veremedi. 

Ancak ikinci devreye Göztepe önde baskı ve tempoyla başladı. Lakin iyi oynadığı bu dönemde kalesinde golü gördü.

Bir penaltı golüyle cevap veren Göztepe etkili oyununu skora dönüştüremedi ve maç berabere bitti.

Futbolcular, böyle acemice ve saçma kartlar görmemeli. “Ben haklıydım, hakem bana yapılan faulü vermedi” diyebilir Tayfur -ki doğru- ama sahada beğenmesek de bir hakem var.

 

YILDIRIM...

FENERBAHÇE AŞ-REEDER SAMSUNSPOR: 0-0

Kırmızı Kart: Mouandilmadji (75’)

 

Hakem Cihan Aydın... Bu sezonun en başarılı hakemi denebilir kendisine. Ama bazen çok dağıtıyor Aydın. Maça kötü başladı. Emre Kılınç’a ve hemen ardından Talisca’ya yapılan iki açık faulü atladı. Sonra on dakika için iki Samsunluyu (Mouandilmadji ve Celil Yüksel) sararttı. Celil’in müdahalesini zorlama ile kontrolsüz harekete sokalım ama Mouandilmadji’nin ki gerçekten çok saçmaydı.

Ardından Mouandilmadji-Fred pozisyonunda Fred’e faul çaldı. İkinci yarıda Skriniar’ın, Mouandilmadji’ye dirseğini görmedi ve Çadlıyı oyundan attı. 

Bu kadar hataya rağmen şanslıydı Cihan Aydın, sonuca doğrudan tesir eden bir hata yapmadı.

 

Fenerbahçe, Rangers maçının kahramanı Szymanski ve “uçan adamı” Nesyri’nin olmadığı bir kadro ile çıktı maça. Yorgunluk ya da başka her ne sebepse ilk devrede etkili olamadı ev sahibi. Devrenin akılda kalan tek vakası, Oğuz Aydın’ın sağdan gelip sol ayağıyla attığı şutu Okan Kocuk’un kurtarması oldu.

İlk devrede futbol adına söylenebilecek hiçbir şey gerçekten yoktu. Çöpe gitmişti bu devre.

 

İkinci devreye Samsun TD Reis, sarı kartlı Celil Yüksel’i yanına alıp Soner Aydoğdu ile başladı. Soner, Celil’e göre daha ofansif bir orta saha oyuncusuydu. Bu devreye konuk takım biraz daha önde başladı.

Mourinho ilk değişikliklerini 58’de yaptı. Tadic, Kostic ve Talisca’nın yerine Osayi-Samuel, Nesyri ve Szymanski’yi oyuna attı hoca. Oyun çok değişmedi ama ilk net gol pozisyonunu Szymanski ile buldu Fenerbahçe.

Buna karşın Reis, 67’de Emre Kılınç ve takımın en iyilerinden olan Zeki Yavru’yu -Kostic çıktığından olabilir- kenara alıp Muja ve Dimata ile hücum gücünü arttırmayı planladı herhalde. Bu ciddi anlamda bir riskti. Ancak 75’te Mouandilmadji’nin kırmızısı planları bozdu.

 

Mourinho 71’de İrfan Can Kahveci’yi oyuna almıştı. Daha sonra Hakan Yandaş da oyuna girdi. 

Ev sahibi, 10 kişi kalan rakibi karşısında yine pozisyon üretmekte başarılı olamadı ama uzun ve yüksek toplarla baskıyı kurdu. Bu baskı, son bölümlerde gol fırsatlarını getirdi. Getirdi ama Samsun savunmasını geçmeyi başaran Fenerbahçeliler bu defa Okan Kocuk’u geçemedi. 

Maç başladığı gibi golsüz bitti.

Fenerbahçe’nin -en iyi diyemeyeceğim- tek oyuncusu Oğuz Aydın oldu. Eğer takım 3 puan alsa idi Oğuz, gol atmasa da maçın yıldızı olurdu. İlave edilen sürelerde çok iyi iki kurtarış yapan kaleci Okan Kocuk, maça damgasını tam anlamıyla vurdu.

Sarı lacivertlilerin en formda ve etkili oyuncusu Kostic, Zeki Yavru ile eşleşti. Bu eşleşmenin kazananı yılların tecrübesi Zeki Yavru oldu. 

 

Reis, müthiş savunma disiplini ve oyunuyla istediğini alan taraf olduğundan günün kazananıydı. 

Mourinho oyuna ciddi bir çare bulamadı. Avrupa macerası, 120 dakikalık maç, elenme, yol yorgunluğu, takımın önemli oyuncularının yaş sorunu ve fizik gücü... Başka sorunlar da sayılabilir elbette. 

Ama bütün bunlara teknik direktör çare bulacak. Lakin öncelikli işinden daha çok başka şeylerle uğraşan Mourinho’nun -Rangers maçı açıklamalarında daha çok Galatasaray ile uğraşmıştı hoca- çözüm üretmesi her geçen gün daha da zorlaşıyor. 

Birinin/birilerinin Mourinho’ya, “sen şu sahaya dön hoca” demesinin vakti geçti gibi... 

   

Haftanın maçı;

Konya-BJK (1-0)

FB-Samsun (0-0)

Haftanın takımı;

Samsun

Konya

Haftanın futbolcusu;

Okan Kocuk (Samsun)

Haftanın Performansı;

Thomas Reis (Samsun TD)

Recep Uçar (Konya TD)

Haftanın performansları;

Osimhen, Barış Alper Yılmaz (GS), Zeki Yavru (Samsun), Oğuz Aydın (FB), Okereke (Gaziantep), Fredy (Bodrum), 

Haftanın golü;

Fall (Kasımpaşa)

Haftanın güzel golleri;

Vilhena (Alanya)

Haftanın asisti;

Barış Alper Yılmaz (GS)

Haftanın pozisyonu;

Okan Kocuk’un Taffarel kurtarışı

Haftanın söylemi;

Nihat Kahveci: Gözüme kürdan taktım (FB-Samsun maçının 75 dakikası için. Lig ikincisi ve üçüncüsünün maçı bu kadar kötü olmamalı... Olursa Avrupa’da başarı elbette söz konusu olamaz.)

Haftanın talihlisi;

Cihan Aydın (FB-Samsun maçı hakemi)

 

GÖZE TAKILANLAR;

*Yazılarımda Samsun, Eyüp ve Göztepe’nin ve bu takımların teknik direktörlerinin hakkını verdim. Lige kattıkları renk ve heyecan için kendilerine teşekkür ettim fakat bir takımı ve hocasını biraz ihmal etmişim;

GAZİANTEP/SELÇUK İNAN... Geçen sezon hayli zor günler yaşayan ve bu sezon da kendilerine pek şans tanınmayan bu ikili, iyi futbolun karşılığını puan cetvelinin altıncı basamağına oturarak aldı. Tebrikler... Helal olsun.

*Her nedense futbol yazarları ve yorumcularının Mourinho’yu hiç tanımadıkları fikri gittikçe daha ağırlık kazanıyor bende. 

GÖZE BATANLAR;

*Hafta içi kayıtlar düştü önüme;

Sinan Engin: (Sezon başında, muhtemelen Süper Kupa maçından sonra) Bu Beşiktaş’ı bu ligde kimse yenemez.

Ümit Özat: (Çirkin bir laf) Mourinho, bunları donunda sallar. 

Ah bu kayıtlar... Ah bu kayıtlar!

*Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: Jose Mourinho'ya “neden biz” diye sordum. “Türkiye’de tek hedefim şampiyon olmak değil. Avrupa’da başarılı olup orada da başardı dedirtmek için geliyorum” dedi… (02.06.2024/beinsports.com.tr)

Buna cevabımı haftaya yazacağım.

Yorum-Haber: Yüksel Durak

 

 

Anahtar Kelimeler: YILDIRIM DÜŞTÜ
Salı 20.1 ° / 9.9 °
Çarşamba 16.5 ° / 6.2 °
Perşembe 7.6 ° / 0 °