Çok Kıymetli Gönül Dostları;
7 Haziran 2012 günü Âlem-i Cemâl'e vuslat için Hakk'a yürüyen Türk Şiirinin ve İdeâlizmin Son Efsânesi' Abdurrahim Karakoç'u; vefâtının 13. sene-i devriyesinde rahmetle, minnetle, hasretle ve hürmetle yâd ediyoruz.
Söz mülkünün son sultanlarından; Kıble yürekli, Gül gönüllü, Hilâl bakışlı, Hamza duruşlu, Kürşad tavırlı ve turkuaz düşünceli dâvâ adamlarından olan Abdurrahim Karakoç Ağabeyimizin
rûhu için el-Fâtihâ...
Bilvesîle aziz hemşerim Abdurrahim Karakoç Ağabeyime atfetiğim "Yıllar Yaprak Dökerken" başlıklı bir şiirimle hepinize bir kere daha hayırlı bayramlar diliyorum.
YILLAR YAPRAK DÖKERKEN
Rahmetli Abdurrahim Karakoç'un azîz hatırasına
Mızrap hüzzamda gezer, ney efkâra dem tutar
Ve hazan mevsiminde beni bir elem tutar.
Kıymeti bilinmeyen, nîmet olsa da zaman,
Hayâtın parmakları Mahşer’e kalem tutar.
Her nefeste mezara bir adım yaklaşırken,
Dizde derman tükenir, sevenler mâtem tutar.
Nefsine meyletse de bu dünyaya gelenler,
Kul, bütün günâhına "Settâr"ı hakem tutar.
Yol vardır küfre giden her bir günah içinde,
“Sırât-ı müstakim”de beni seccâdem tutar.
Elest Meclisi’ndeki “Kâlû Belâ” aşkına,
Hakk’ı tesbih ederken kirpiklerim nem tutar.
Bir türlü anlatamam yüreğimin sesini,
Ehl-i dil, “Allah!” diyen nabzımı her dem tutar.
“Lâle”nin nusretiyle gönül müheyyâ olur,
Aşkın derûnundaki sırrı muhteşem tutar.
İlâhî sevdâ ile mayalansa kalbimiz,
Seherde yanakları “Gül” kokan şebnem tutar.
Yıllar yaprak dökerken GÜNEŞ zevâle döner,
Hakk yolunda yolcuyu yoldaki özlem tutar.
Bir ömrü yudumlayıp, Sen’den Sana gelirken,
İnş’Allah elimizden Rasûl-i Ekrem tutar.
Dr. Mehmet GÜNEŞ'in kaleminden