Ahmet Rauf Akay


BUGÜN GÜNLERDEN HÜZÜN

Tam 41 yıl önce 1983 yılının 4 Haziran’ını 5 Haziran’a bağlayan gece asıldılar.


Tam 41 yıl önce  1983 yılının 4 Haziran’ını 5 Haziran’a bağlayan gece asıldılar. 

Kendilerini bu ülkenin birliğine, bağımsızlığına adamalarının hiçbir faydası olmadı.

Bölenle, sövenle, saldıranla bir tutuldular.

Suçları, bu vatanı sevmekti.

Suçları, bu ülkenin semalarında ay yıldızdan başka bir bayrağa tahammül etmemekti.

Suçları, haksızlık karşısında susmamaktı.

Suçları, bu ülkenin harem-i ismetine namahrem eli sürdürmemekti.

Suçları, her türlü emperyalizme karşı çıkmaktı.

Suçları, ezana, bayrağa uzanan ellere karşı kendilerini siper etmekti.

Suçları, Allah’ın kelimesini yüceltmek, onun adını kalplere nakşetmekti.

Suçları, herkesin deliğine çekildiği bir dönemde, meydana çıkıp “ kimse yoksa biz varız” demekti.

Suçları, bu milletin selameti için anadan, babadan, yardan vaz geçmekti.

Suçları, vatan müdafaasını yatak odalarında değil, cenk meydanlarında yapmaktı.

Daha hayatlarının baharındayken,

Daha gönüllerine hiçbir kelebek konmamışken,

Daha hiç öpmemişken çiçekleri alnından

Göklere çekildiler.

Kimse acımadı onlara,

Kimse onlar giderse,

Onların gittiği yoldan kimse gitmez.

Gün gelir devlet yardıma ihtiyaç duyarsa

Kimse çağrısına kulak vermez, demedi.

Sadece onları asmadılar,

Darağacında sallanan sadece bedenleri değildi.

Asılan ülkücülüktü

Asılan Türk milliyetçiliğiydi.

Asılan vatan sevgisiydi

Asılan, ezan susmaz, bayrak inmez diyen iradeydi.

Asılan bu milletin direnme gücüydü.

Size mi kalmış vatan kurtarmak dediler.

Böyle diyerek vatan kurtarmayı, onun için dövüşmeyi, ona siper olmayı en büyük cürüm haline getirdiler.

Bugün vatan işgal ediliyor ve herkes susuyorsa

Sebebi budur.

Yıllar, yıllar sonra,

Bu milletin binlerce evladına kıyan,

Kah Yunan’ın, kah Suriye’nin, kah ABD’nin kucağına oturan

Allah, peygamber tanımayan

Bayrağımızı indiren,

Askerimizi şehit eden,

Kardeşi kardeşe düşman eden

Apo yakalandı.

Halil ile SelçuK’u,

Cellatlara teslim edenler,

Onları sehpaya itenler,

Tertemiz hayallerini yarım bırakanlar.

Apo asılmasın diye,

Gazete gazete dolaştılar.

Medya sahiplerine brifingler verdiler,

Yazılar yazdırdılar,

Programlar yaptırdılar.

Bebek, çocuk, kadın ve sivil,

On binlerin katili yaşasın diye

Kendilerini yırttılar. 

O ölse PKK ölecekti,

Yaşattılar.

Onu yaşatan istihbaratçılardan birini 

Oda verip danışman yaparak,

Halil’i,Selçuk’u ve öteki şehitlerimizi bir defa daha öldürdüler.

Bugün 5 Haziran…

Halil ile Selçuk asılalı 41 yıl 9 saat oldu.

Bedenen öldüler,

Ama hatıraları, yiğitlikleri ile yüreğimizdeler.

Bazıları öldükten sonra da yaşar,

Bazıları yaşarken ölüdür.

Onlar yaşıyor, yaşayacaklar…

Rahmet ve Fatihalarla…