İrfan Sönmez


FEVKALENİN FEVKİNDE…

CB Erdoğan Trump’la görüşmesini bu sözlerle anlattı.


Ona göre görüşme başarının da fevkindeydi.
Bu sözleri diyenin bu kanaate hangi kazanımlarla vardığını da açıklaması gerekir. Bize düşen de bu kazanımlara bakarak söylenenler doğruysa sn Cumhurbaşkanını tebrik etmektir.
Zira her şeyi eleştirmek marazi bir tutumdur, kişinin kendisine de topluma da zarar verir.
Gerçi günümüzde siyasi söylem ve yazı büyük ölçüde savunulamaz olanı savunma çabasıdır. Bu nedenle siyasi dil  Orwel’in ifadesiyle başarısızlıkların üstünü kapatmadan, soruları örtbas etmekten, bilinçli muğlaklıklardan oluşur. Bazen her yana çekilebilen sözler söylemek, toplumsal gerçekliğin anlaşılmasını önlemeye yarar. Kişi anlayamadığı bir şey karşısında, pozisyon alamaz, hareket edemez.
Mesela zam yerine fiyat düzenlemesi demek gerçeği yutulur hale getirmenin bilinen bir şeklidir.
Daha Erdoğan, “ fevkalenin fevkinde” demeden yandaş medya hipnoz çalışmalarına başlamıştı. Hepsi ağız birliği etmişcesine görüşmenin başarısından bahsettiler. Başarıya verdikleri tek örnek de Trump’ın Erdoğan’ın imza attıktan sonra kalkarken sandalyesini tutmasıydı.
Sandalye tutmanın bu ülkeye ne faydası var? Nedense kimse işin bu cephesi ile ilgilenmedi.
Trump,Erdoğan kalkarken sandalye tuttu diye bu ülkenin bir kazanım elde ettiği söylenebilir mi? Birinin sırtına ağır bir yük yüklediğinizde de attığı imzanın ağırlığından kurtarmak için sandalyesini tutabilirsiniz. Keza yüz milyar dolarlık bir anlaşmaya imza atan birine bu şekilde teşekkür de edebilirsiniz. Ne yazık ki, olaylara bakış tarzı bu!
2016 yılında Suudi Arabistan kralı Selman’ı Erdoğan uçağının merdivenlerinde karşılamıştı. Çok sevip saydığından değildi herhalde, kontrol ettiği petro dolarlardan Türkiye’nin de pay alması, iki ülke arasındaki ticaretin gelişmesi içindi.
Dolayısıyla Trump Erdoğan’ın sandalyesini tuttu, onu övdü, yere göğe sığdıramadı gibi ifadelerden bir başarı hikayesi çıkarılamaz. Bir görüşmenin başarısı ondan -kendi nefsiniz- adına değil, ülke adına ne kazandığınıza bağlıdır. Erdoğan, fevkalenin fevkinde diyor ama mesela F-15’lerle ilgili bir şey diyemiyor, F-35’programına dahil edilip edilmeyeceğimizi söyleyemiyor, bu programa katılırken verdiğimiz  ve ABD’nin çöktüğü 1.5 milyar dolarımızın geri verilip verilmeyeceğinden bahsetmiyor, Gazze veya Suriye PKK’sı ile ilgili tek laf etmiyor. S-400 Hava Savunma sistemlerinin alımında dolayı Türkiye’ye konulan yaptırımlar
(CAATSA) kaldırılmadı. Peki  o halde hani fevkalenin fevkinde olan kazancımız?
Görüşmede ne olduğu belli;
Trump bize toplamda 200’ü aşkın Boeing yolcu uçağı, Rusya’dan aldığımızdan daha pahalı sıvılaştırılmış Doğal gaz sattı. Karşılığında da meşruiyet verdi. Şimdi bu görüşme kimin için fevkaledenin fevkinde?
Türkiye için mi?
Trump için mi?
Erdoğan için mi?
Kim için?