Ahmet Rauf Akay

Tarih: 16.05.2025 20:26

GÜVENELİM AMA NASIL?

Facebook Twitter Linked-in

CB Erdoğan “ bize güvenin, Bahçeli ile birlikte ne yapıyorsak millet için yapıyoruz” diyor.
Doğru, ülkenin Cumhurbaşkanına güvenmek lazım, ancak bu güven bizzat sn Erdoğan tarafından örselendi. Aynı şey Bahçeli için de geçerli. Çok iddialı oldukları bazı politikalardan çok kolayca vazgeçtiler. Bu da onların hanelerine güvensizlik olarak yazıldı.
Geçmişte Bahçeli’nin Erdoğan, Erdoğan’ın Bahçeli hakkında söylediklerini hatırlayın, birbirlerine yönetmedikleri itham kalmamıştı. Aralarında adı konulmamış bir savaş vardı. Sonra bir gün baktık ki söylediklerini unutup can ciğer kuzu sarması olmuşlar. Bahçeli, bu ittifakta o kadar ileri gitti ki, bir partinin genel başkanı olduğunu unutarak,Erdoğan’a liderimiz bile demeye başladı. Onu lider tanıyanları ne kadar etkiledi bilemem ama beni hayal kırıklığına uğrattı.MHP, davası, mücadelesi, hikayesi ile aldığı oy ne olursa olsun AKP’den büyük bir partiydi. Bahçeli adım adım onu AKP’nin kullanışlı bir aparatı haline getirdi. Önce geçmişle ilişkisini kesti, 12 Eylül öncesi mücadelesinden uzaklaştırdı, sonra geleneklerini yok etti, Erciyes kurultaylarını iptal etti, hareket köksüzleşince de onunla top gibi oynamaya başladı. Bugün Bahçeli nereye isterse MHP tabanı oraya gider,çünkü fikri denetim meziyetini kaybetti.
Aynı şey AKP için de geçerli, bir başörtüsü ile bütün politikalarını meşrulaştırdılar. Başörtü sorunu çözüldü ya, artık AKP’nin yaptığı her şey meşrudur. Emin olun,yarın komünizm ilan edilse bir hikmeti var diye balıklama atlayacak milyonlarca din cahili seçmen var. Bir din anlayışı düşünün ki, şeyhi zinada suç üstü yapılan bile ‘ bunda bir hikmet var’ diyerek zaninin peşinde gitmeye devam ediyor. Böyle bir toplum iflah olur mu?
Erdoğan yeni çözüm süreci için bize inanın diyor. İnanın, sn Erdoğan’a çok inanmak istiyoruz. Ama önümüzde o kadar kötü örnekler var ki. Birinci çözüm sürecinde inandık, ne oldu? Yüzlerce şehit verdik, Örgüt partisinin oyunu yüzde 6’dan yüzde 13’e çıkardık. Rahip Bronson’ bu can bu bedende oldukça serbest kalmayacaktı, ne oldu? Trump’ın bir telefonu ile rahip Bronson uçtu gitti. Yolsuzlukla mücadele denildi, 17/25 aralık failleri mecliste aklanarak yüce divana gönderilmesi engellendi. Düne kadar PKK’nın Lozanla, 1924 anayasası ile ilgili söylediklerini AKP’li vekiller söylüyordu. Binali Yıldırım’ın Feyzi Berdibek’in yeni anayasa ve vatandaşlıkla ilgili söyledikleri arşivlerde duruyor.
Orada DEM parti diye bir parti varsa AKP içinde de küçük bir DEM parti kadar aynı zihniyette insan var. Mesela Orhan Miroğlu…
İlk çözüm sürecinde CB Erdoğan, PKK ile görüşme iddialarını” ispat etmeyen şerefsizdir” diyerek reddetmiş, bir süre sonra kabul etmişti. Bu kadar keskin dönüşlerin toplum vicdanında yaratacağı depremi söylemeye gerek var mı?
Evet, bizi yönetenlere güvenmek istiyoruz. Ama bu güveni tesis edecek olan bizden güven isteyenlerdir. Bu kadar çelişkiyi bu kadar tenakuzu hiç bir vicdan kaldırmaz. Güvenmek için güven vermek gerekir. Yine de ülkenin hayrına olacağına inandığımız politikalarda tespit ve teşhislerimizin uyuşması halinde güven duymaya çalışacağız. Ama ülkeyi yönetenlerin de şunu bilmesi lazım, bu millet sürü değildir, birliğine, bütünlüğüne yönelik hiç bir siyaseti kabul etmeyecektir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —