Namık Açıkgöz


İMAMOĞLU’NUN DİPLOMASININ İPTAL EDİLMESİ KONUSU

İmamoğlu, diploma iptali için x hesabında "Üniversite yönetim kurulunun karar vermesi hukuksuzluktur. Bu konuda yetkili İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu'nundur. İtiraz edeceğim" diyor. Bu ifadesinde de büyük bir yanlışlık ve konuyu bilmeme var.


Türkiye gündeminin birkaç aydır meşgul etse de İstanbul Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı (Oylama 23 Mart Pazar günü yapılacağından “aday adayı” dedim.) Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptal edilmesini kimse beklemiyordu. Ben şahsen böyle bir kararı bekliyordum. Çünkü yıllarca dikey ve yatay geçiş komisyonlarında çalıştığım için üniversitelerin bu konuda neler yapabileceğini az çok tahmin ediyordum. İmamoğlu muhalifleri konuyla ilgili pek çok şeyi ortaya serdiler ama İmamoğlu baştan beri, kanun ve yönetmelikler konusunda bilgi sahibi olmadan konuştu. İşin onun açısından kötü tarafı, onu savunanlar da kanun ve yönetmeliklerden bîhaberdi. Dinlediğim ve okuduğum yazarlar ve savunucu şahsiyetlerin üniversite işleyişini bilmedikleri dediklerinden anlaşılıyordu. Konu denklikti ve konuşanların hiç birisi denklik konusunu bilmiyordu. Bu yüzden yanlış yerden savunmaya kalktılar ve diplomanın iptal edilmesi konusunda karşı argüman geliştiremediler.

CHP’NİN İLK TEPKİSİ

Diploma iptal edildi ve haftalardır bu tartışmaların yaşandığı ülkemizde ana muhalefet partisi hiç bir şey üretememiş ki ancak heyecanlı Dev-Lis'li gençler gibi bir müsamere sergileyip TBMM Başkanlık kürsüsünü işgal ettiler slogan atıp ergen gürültüsü yaptılar.

Koskocaman muhalefet partisinin B planı yokmuş!...

İMAMOĞLU HÂLÂ YANLIŞ YOLDA

İmamoğlu, diploma iptali için x hesabında "Üniversite yönetim kurulunun karar vermesi hukuksuzluktur. Bu konuda yetkili İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu'nundur. İtiraz edeceğim" diyor. Bu ifadesinde de büyük bir yanlışlık ve konuyu bilmeme var. 

Üniversitelerde kurum dışına karşı sorumlu olan birim Üniversite Yönetim Kuruludur. Fakülte, yüksek okul, meslek yüksek okulu ve enstitü yönetim kurulları karar alır ve bu karar dış kurum ve bireyleri de ilgilendiriyorsa, Üniversite Yönetim Kurulu’na gelir ve karara bağlanır. Kurum dışına Rektörlük ileteceğinden, rektörün tebliğinin alt evrakı olarak Üniversite Yönetim Kurulu kararı gerekir. Rektör kendi kafasına göre yazı yazamaz. Bu yüzden Üniversite Yönetim Kurulu’nun, bu tür kararlarda mutlaka devreye girmiş olması gerekir.

Ayrıca, diploma iptal kararında zaten İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu'nun iptal kararı aldığı belli.

CHP’DE NELER OLUR?

Neyse...

Konu itiraz ile bir müddet daha kamuoyunu meşgul edeceğe benzer. Bu arada bazı fırsatçılar da hem İmamoğlu'nu, hem CHP'yi ümitlendirip umut tacirliği yaparak cebini dolduracağa benzer.

Gelelim konunun CHP’nin iç işleyişi açısından hangi durumda olduğuna.

CHP'nin iptal kararı karşısında nitelikli ve toplumu ikna edici hiç bir şey üretemediği görüldü. Gürültülü bir TBMM Başkanlık kürsüsü işgali mi olmalıydı ilk tepki? Asırlık bir parti, daha politik söylem ağırlıklı bir tavır geliştirmeliydi. Bu konu bunca konuşuldu ama ana muhalefet partisi hep "iptal olmaz" düşüncesindeymiş ki, iptal işi vuku bulunca çok sıradan bir tepki koyabildi. Demek ki CHP bu konuya hazır değilmiş. Bir de Mansur Yavaş'ın büyük bir fırsatçılık yapıp "aday olma konusunda değerlendirmemi askıya alıyorum” muğlak ifadesi ortalığı hayli karıştıracağa benzer. Yavaş, sıcağı sıcağına değil de atın teri biraz soğuduğunda çıkıp açıkça "Adayım" deseydi; daha erdemli bir tavır sergileyerek önce CHP'nin sonra kararsızların gönlüne taht kurardı. Şimdi böyle büyük bir fırsat ve imkânı kaybetti; aday olursa CHP'liler bile Yavaş'a oy vermez.

CHP açısından, gerçekten zor bir durum. İmamoğlu'nun adaylığı parti tabanını derleyip toparlamıştı. Derli toplu ve dinamik bir kitle oluşmuş ve bir rüzgâr esmeye başlamıştı. Diploma iptali ve Yavaş'ın aday olduğunu açıklaması, şimdi partiyi karıştıracak. Başta Kılıçdaroğlu hizbi olmak üzere büyük bir hizip kavgası çıkacak.

Şayet seçimler 4-5 ay içinde oluverseydi, CHP, mağduriyet üzerinden ciddi bir prim yapardı ama erken seçim bile 2027'de olacaksa, CHP'de depreşecek olan hizip virüsü, CHP'yi bu krizi yönetemez hâle getirecek ve cumhurbaşkanlığını Ak Parti'ye altın tepsi içinde hediye edecekler. İş Ak Parti'ye kalsa bir şey olacağı falan yok da, onu başarılı kılacak bir muhalefeti var; daha ne yapsın? O sebeple şimdiden gelecek seçimde Ak Parti’nin Cumhurbaşkanı adayını tebrik edebilirsiniz. Böyle muhalefete, böyle tavır