Ahmet Rauf Akay


MALAZGİRTTEN FOTOGRAFLAR

Halbuki yıllar yıllar önce ne demiştik: “Ülkümüz göklerde bir sancak, Allah’ın önünde eğiliriz biz ancak.” Hala aynı noktadayız...


Malazgirt Zaferinin 953. yıl dönümü törenlerle kutlandı.

Törene iktidar ve bileşenleri tam kadro katıldılar. MHP-HÜDA PAR-BBP liderleri oradaydılar. El ele ele göz göze kameralara poz verdiler. Ne diyelim, Allah muhabbetlerini bozmasın. Çokta yakışıyorlar birbirlerine.  En düşündürücü fotoğrafı da bay Bahçeli verdi. Erdoğan’ın elini sıkarken iki büklüm olmuştu. Bazı gazeteciler Bahçeli’nin HÜDA PAR lideri bay Yapıcıoğlu ile verdiği poza takıldı, ben de Bahçeli’nin Erdoğan karşısında böyle iki büklüm oluşuna takıldım. Bir lideri bu kadar mahkum duruma düşüren ne olabilir acaba?

Halbuki yıllar yıllar önce ne demiştik:

Ülkümüz göklerde bir sancak,

Allah’ın önünde eğiliriz biz ancak.”

Hala aynı noktadayız, ülkücünün başı sadece Hakkın, adaletin ve Allah’ın önünde eğilir. Başkada önünde eğilmeye layık bir kişi ve makam yoktur.  Ve olmayacaktır.

 

SON 22 YILIN ÖĞRETTİKLERİ

Son 22 yıl bize çok şey öğretti.

En başta, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını. 

Kimin elini tuttuysak boş çıktı. İslam diyende her türlü üç kağıdı, milliyetçilik diyende milliyetsizliği gördük.

Bir ülke düşünün ki, zinadan yakalanana hala şeyh efendi diye saygı gösterilebiliyor.

Bir ülke düşünün ki, “BOP Eş başkanıyım” diyene milli ve yerli denilebiliyor. 

Bu, milli ve İslami bilincin, bu ülkede ne kadar zayıf olduğunu gösterir.

Bir zamanların meşhur şeyhi Ali Kalkancı’yı hatırlayın. Yüzlerce müridi vardı. Şimdi uyuşturucudan içeride yatıyor. Ona benzer daha niceleri…

Şair boşuna dememiş: “Nice Hacılar gördüm

                                     Koynunda Haçlar çıktı” 

Herkesin koynunda sakladığı başka bir şey var.

Bize ahlaklı, erdemli bir dünya vaat edenler, bu ülke insanının olan ahlakını da çürüttüler. Söz konusu iktidar ve pastadan pay kapmak olunca, milliyetçi, İslamcı veya Solcu farkı kalmıyor. İdeolojiler, inançlar sadece çıkarlar için. Başka da bir manaları veya fonksiyonları yok. Bu kadar çatışma, bu kadar bağırtı, gürültü hep biraz daha menfaat temin etmek için. Dava menfaat, örtü veya ambalaj İslamcılık, milliyetçilik veya solculuk.

İnançlar, ideolojiler artık bir aldatma ve iğfal aracından başka bir şey değildir. Öyle olmasa bay Bahçeli ile bay Yapıcıoğlu böyle muhabbetle el ele tutuşurlar mıydı? Halbuki bize milliyetçilik ve din adına neler anlatmışlar, neler vaat etmişlerdi değil mi? 

Bize hep dövüşmek, mahpus damlarında çürümek, onlara ise  hep böyle ele ele kol kola poz vermek düşüyor. 

Bölücüler, bir ülkeyi sarsar ama parçalayamaz. Siyasetçilerin iki yüzlülüğü, çıkarcılığı, omurgasızlığı bir ülkeye –ayrılıkçılardan- daha çok zarar verir. Çünkü yönetenlerle yönetilenler arasındaki güven unsurunu yok ederler. İnanç kaybolunca, artık o ülkede –milli davalar- sahipsizdir.