CB Erdoğan, Suriye’de “ kesinlikle bir terör devletine izin vermeyeceklerini,Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olduklarını”söylüyor. GP Lideri Davutoğlu ise,“ Suriye’de bir Kürt özerk bölgesinin oluşmasından korkmamalıyız” diyor. Bu sözü ile aslında Kürtlüğü PKK/ YPG ile özdeşleştiriyor. Fırat’ın doğusundaki yapılanmayı, bir terör örgütü yapılanması olarak görmediğini ifade ediyor.
Sn Davutoğlu bu lafı etmeden “ büyük Kürdistan hayalinin” nereleri kapsadığını, bu ülkede on binlerce insanın niçin öldürüldüğünü, PKK ‘nın amaç ve hedefinin ne olduğunu düşünmesi gerekirdi. Türkiye, 40 yıldır bölücü terörle boğuşuyor, bu bile yeterli bir uyarıcı değilse, bir siyasetçinin gerçeği görmesi için artık nasıl bir tehdit gerekiyor?KCK sözleşmesi neyi hedefliyor acaba? Barzani’nin odasında, Türkiye’nin bazı bölgelerini içine alan harita bize hiç bir şey söylemiyor mu? Bunları basit birer fantazi gibi mi görmemiz gerekiyor?
Sırbistan, Girit, Bulgaristan gibi ülkeler bizden nasıl koptular?Önce otonomi aldılar sonra bağımsızlıklarını ilan ettiler. Kuzey Irak yönetimi bağımsızlık referandumu yapmadı mı? Konjonktür müsait olduğunda bağımsızlık ilan edeceğine şüphe yok. Suriye’yi bir bataklığa çeviren, bu tarz düşünme biçimidir. Oysa tarihimiz ve günümüzdeki gelişmeler bu gibi olaylar karşısında nasıl davranacağımıza dair yol gösterici örneklerle doludur.
CB Erdoğan’ın Suriye’nin toprak bütünlüğüne dönük sözleri doğru ama eksiktir. Suriye toprak bütünlüğünü korumalıdır evet ama bunun yolu siyasi birliğini korumasıdır. Yani Suriye’de tek bir siyasi merkezin, tek bir yönetim mekanizmasının olmasıdır. Şam’da ayrı, Kobani’de ayrı, Lazkiye’de ayrı yönetimler, özerklikler olursa, o ülke kağıt üstünde nasıl görünürse görünsün, gerçekte parçalanmıştır. Tıpkı Irak gibi. Onun için siyasi birlik şarttır ve bu vurgulanmadan toprak bütünlüğünden bahsetmek anlamsızdır.
Suriye’de etnik bir özerk bölgenin kurulması sn Davutoğlu’nun dediği gibi bizi rahatsız,yahut bizi tehdit edecek sonuçlar doğurmayacağı doğru değildir. Hedefi, aşama aşama büyümek ve topraklarımız olan bir hareket sizi değil de kimi tehdit eder? Üstelik Suriye’deki yapılanma bile Türkiye’de kurulan örgütün eseridir.Öyle bir yapılanmanın en hafif etkisi Etnikçi Kürtler üzerinde “özendirici” etki yaratmasıdır. Türkiye, Suriye verdi siz de verin baskısını hep üzerinde hisseder. Bu az şey midir?
Bu sebeple,sonuna kadar Suriye’nin siyasi bütünlüğü savunulmalıdır. Bu olmadığı takdirde de, en büyük bedeli ödeyen ülke olarak hakkını almalıdır.
