Süleyman Kalaycı

Tarih: 25.08.2016 18:51

ADİL LİDERLER TARİHİ GÜZELLEŞTİRİR.

Facebook Twitter Linked-in

   İnsanlık tarihi  incelendiği zaman görürüz ki, milyarlarca insan bizim gibi doğmuş,yaşamış ve yok olup  gitmiştir hayat sahnesinden.giderken, umutlarını,sevdalarını, korkularını, hırslarını,varlıklarını konum ve zenginliklerini  dünyada bırakmışlardır. Bu milyarlarca insandan çok azı tarihin hafızasında kalmıştır. Bu insanlar ya bir eser yazmış, ya bir eser inşa etmiş yada  önemli bir keşifte  bulunmuştur insanlık adına. Platon gibi, buruni gibi, mimarsinan  yada edison gibi?

 Bunların dışında tarihe yön vermiş , medeniyetler inşa etmiş, büyük savaşlar kazanmış devlet ve siyaset adamları vardır. Büyük iskender gibi, fatih gibi, sezar gibi, selahaddin eyyubi gibi?    

    Birde zalimler kalmıştır tarihin hafızasında; insanları katleden, soykırımlar yapan,insan onur ve haysiyetini,  kendi hukuksuzlukları içinde yok eden,kanla beslenen zalimler , hitler gibi,mao zedong gibi, haccac gibi, stalin gibi? 

     Tarihin hafızası, bu özel adamları günümüze kadar taşımıştır. Yaşarken, kendinde bir önem bulan, çevresinde önemsenen,fikirleri ve sözleri dikkate alınan, konumlarına saygı duyulan  milyarlarca insan,  geldikleri gibi çırılçıplak bu dünyadan göçüp gitmiştir geride bir iz bırakmadan. 

    Bugünlerde benim güzel ülkem, terörün birçok çeşidiyle karşı karşıya?  ABD ve batının yüzyıllık hegomanyasına başkaldıran ülkem, bu başkaldırının ağır bedelleriyle karşı karşıya gelmiştir. Bir yandan FTÖ/PDY bir yandan PKK/PYD, bir yandan DAEŞ, bir yandan T_HKPC gibi örgütlerin kanlı saldırılarıyla bir kaos ortamına sürüklenmek istenmektedir.  Bu etnik ve uluslarası terör örgütleri elbette dünya emperyallerinden bağımsız değildir.

Onların yönlendirmeleri ve destekleriyle bu eylemleri yapmaktadırlar.  Artık bu saklanamaz bir gerçektir. Türkiye cumhuriyeti bu gerçekleri görmüş ve çözüm noktasını, kendi halkıyla bütünleşerek  oluşturmaya başlamıştır. 
   
15 temmuz darbesine başkaldıran halk, bu darbe girişiminin önüne geçmiş ve seçilmişlerin arkasında durmuştur. Bu duruş ve bu gelişme seçilmişlerin önündeki en büyük şanstır. Her iktidara böyle bir halk nasip olmaz.  Halkın bu duruşu aynı zamanda seçilmişlere verilen en büyük güçtür. 

    Türkiye cumhuriyetinin seçilmiş cumhur başkanı olan sayın RECEP TAYYİP ERDOĞAN  halkın kendisine gösterdiği bu sevginin ve kattığı bu gücün farkındadır. Bu yüzden, devletin yapısını adeta yeniden şekillendirmektedir. TSK,MEB,HSYK,TİB,TÜBİTAK,EMİNİYET, DIŞİŞLERİ gibi birçok alanda temizlik yapmakta ve yeniden yapılandırmalara gitmektedir.

Bu onun hakkıdır. Çünkü bu şer odakları ülkenin varlık potansiyelini küçültmüşler ve dünya emperyallarine  uygun hale getirmişlerdir. Bağımsızlık için ülkenin yeniden yapılandırılması ve  şer odaklarının yönetim birimlerinden uzaklaştırılması şarttır. Değilmi ki, 30 yıldan fazladır PKK terörü bütün çabalara rağmen bitirilmemiş ve hatta büyütülmüştür. Bu gün görüyoruz ki terörü bitirmesi gerekenler, terörün kendisi olmuşlardır. ( devletin bekasına sadık olan özel harekat dairesini tenzih ederim)  Dünyanın ensaygın kurumlarından biri olan TSK ni, dünyaya rezil etmişlerdir. Herşeyden önemlisi türk askeri gücünü aciz ve beceriksiz  bir görüntüye bürümüşlerdir. Bu yüzden yeniden yapılanma şarttır.  

      15 temmuzda ağır darbeler alan TSK bu gün deaş terörüne haddini bildirmek üzere Suriye sınırlarından içeri girmiştir. İşte bedur TSK?nın asli görevi.  (rabbim yardımcımız olsun)

Bu gelişme de gösteriyorki, yeniden yapılanma; türkiyenin önünü açacaktır. Unutulmasın ki, Türkiye ye hakim olan sivil irade, popilist politikalardan ziyede, yarınlara dair idealleri olan, plan ve  projeleri olan bir lidere sahip. Bana göre, liderin idealleri ülkem adına çok büyük, ama Türkiye bu idealleri besleyecek ve destekleyecek güce sahip değil. Bu şer odaklarının içten içe kemirdiği ülkem zayıf ve bitap düşürülmüştür.  15 temmuz sadece bir darbenin önlenişi değil, bir kendine dönüşün miladı olacaktır. Bu ülke, bu liderle tarih sahnesinde yeniden yerini alacaktır. Yeterki, halkın lidere kattığı bu saf ve samimi güç doğru değerlendirilsin. 

    Ülkesini, gerekçesiz ve çıkarsız bir sevgiyle seven, her vatansever gibi bende bu yeniden yapılandırmanın gereğine inanıyorum. Tek sıkıntım ?kurunun yanında yaş da yanar? mantığının bu değişimde yeri olmasın. Unutulmasın ki, tarihe adaletle yönetenler damga vuruyor. Adil olanlar rabbin katına gitselerde, eserleri ve isimleri baki kalıyor. Adalet; ?kurunun yanın da yaşın yanmadığı zaman? gerçek olur vesselam.

     
    


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —