CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca Samsun'da DİSK Genel-İş Sendikası genel kuruluna katıldı. Karaca, "Başkanım 'DİSK o masadan çekildi, çünkü orada bir tiyatro oynanıyordu' dedi. Evet, gerçekten orada bir tiyatro oyn
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca Samsun'da DİSK Genel-İş Sendikası genel kuruluna katıldı. Karaca, "Başkanım 'DİSK o masadan çekildi, çünkü orada bir tiyatro oynanıyordu' dedi. Evet, gerçekten orada bir tiyatro oynanıyor. Bundan daha güzel ifade edilemezdi. Oturuyorlar, tartışıyorlar sonra yukarıdaki kişi diyor ki, 'siz bir şükran belirtin ki, ben yüksek ilan edeyim', ona göre de bu işlemi kazananın sendikaların değil, emekçilerin, emek mücadelesi verenlerin değil tek adamın olsun istiyor" dedi.
DİSK Genel-İş sendikası Samsun şubesinin dün yapılan Olağan 9. Genel Kuruluna CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ile CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu da katıldı.
"ORADA BİR TİYATRO OYNANIYOR"
Gülizar Biçer Karaca şunları söyledi:
"Ben bugün Samsun’da bir program için bulundum ve Mutlu (Karabacak) başkanım sizi de aramızda görmek istiyoruz deyince, sizlerle birlikte olmak ve aynı zamanda da biraz da milletvekili olarak, yasama faaliyeti yürütürken, vatandaşın bütçe hakkının elinden nasıl gasp edildiğini, emekçinin örgütlenme hakkının, örgütlü mücadele hakkının ve dayanışma mücadelesinin nasıl yok sayıldığını biraz sizlerle paylaşmak istedim. Evet, bugün bu kurulda Samsun’da emekçilerin konuşacağı, siyasetçilerin dinleyeceği ve emekçilerin taleplerini not ederek önümüzdeki süreçte nasıl hayata geçirmek için, mücadele edebileceğini ifade etmesi gerekir. O nedenle çok çok, uzun uzun siyasi konuşmalar yapmamaya özen göstereceğim. Başkanım dedi 'DİSK o masadan çekildi, çünkü orada bir tiyatro oynanıyordu'. Evet, gerçekten orada bir tiyatro oynanıyor. Bundan daha güzel ifade edilemezdi. Oturuyorlar, tartışıyorlar sonra yukarıdaki kişi diyor ki, siz bir şükran belirtin ki, ben yüksek ilan edeyim, ona göre de bu işlemi kazananın sendikaların değil, emekçilerin, emek mücadelesi verenlerin değil tek adamın olsun istiyor. Emin olun bu açıklanan rakamlardan sonra, daha yüksek bir rakam verilecek çünkü önümüze gelen bütçede, biz bu rakamları görebiliyoruz.
"BÖYLE DEVAM ETMEYECEK, ETMEMELİDİR DE"
Evet, bütçe hakkı dedim hepimizin bildiği gibi vatandaşın, bütçede harcamanın nasıl yapılacağını kamu kaynaklarının nasıl dağıtılacağını, üretimin nasıl destekleneceğini, emeğin, emekçinin, kadının, gencin güçlenmesi için, ne kadar pay ayıracağını belirler. Eskiden yasama organı belirlerdi, şimdi tek kişi belirliyor. Bütçe önümüze geliyor ister kabul edin, ister kabul etmeyin yani yeniden değerlendirme oranın da bu bütçeyi kullanır, geçirirler. Yani, sizin düşüncenizi, sizlerin elçi olarak gönderdiğiniz milletvekillerinin bütçenin bir kuruşunda dahi, verdiği mücadelenin karşılığını sizler adına almak bugün pek mümkün değil. Neden, çünkü bugün otoriter bir rejimle yönetimle yönetiliyoruz çünkü bugün her şeyi ben bilirim diyen ve ben bileceğim diyen yangınları söndürmek için ben talimat vereceğim. 'Talimat vermezsem yangınlar sönmez' diyen, ülkede doğaların talan edilmesine, karar vereceğim, yandaşlarım insanların yaşam hakkını ve insanların yaşam mücadelesini verdiği ve anayasal güvence altındaki temiz bir çevrede ve sağlıklı bir doğada yaşama hakkını ben elinden alırım. İster veririm ister vermem diyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Ama böyle mi devam edecek, değerli başkanımın ifade etTiği gibi böyle devam etmeyecek, Etmemelidir de. Bu vesileyle bugün madenciler günü, gözyaşları simsiyah akan, güneşi görmeden ömrünü o madende geçiren, tüm madencilerimizi buradan selamlamak ve aynı zamanda da başta Amasra’da kaybettiğimiz ve bir iş cinayetine maalesef yaşamlarını feda etmiş, tüm madencilerimizi sizlerin huzurunda saygıyla minnetle anıyorum. Evet, tedbirler alındı mı? Tabi ki alınmadı komisyonlar kararı verecek. Ama sonuç ne olacak? Soma’daki komisyonun raporu ne olduysa maalesef burada da o olacak gibi görünüyor. "
KARABACAK: "HER ŞEYE RAĞMEN UMUTSUZLUĞA YER YOK"
DİSK Genel-İş Samsun Şubesinin 9. Seçimli genel kurulunda eski başkan ve yeni başkan adayı Mutlu Karabacak yaptığı konuşmasında şunları ifade etti:
"Düşünün ki yoksulluk sınırının 25 bin TL’yi, açlık sınırının 8 bin 500 TL’yi aştığı şu günlerde bizler, emekçiler olarak hem devlete vergilerimizi aksatmadan ödemeyi hem de yaşam mücadelemizi sürdürüyoruz. Eskiden yoksulluğun pençesine düşmekten korkan emekçiler, bugün açlığın pençesinden kurtulma mücadelesi vermek zorunda bırakılıyor. Siz, bu tablonun sorumlusunu elbette biliyorsunuz. Geçmişte bir gecelik kanunlarla yumurtadan dahi kâr etmenin peşine düşmüş vahşi kapitalistler, bugün yüzde 90’ınından fazlasının sömürüldüğü bir toplumun mutlu azınlığı olarak sefa sürüyorlar. Bugün çocukların yatağa aç girdiği bir ülkede, kadınların gün be gün katledilişlerinin kederleştirildiği, yeraltında bir dilim ekmek için canını ortaya koyarak çalışan maden emekçilerinin ölümlerinin mukadderat olarak lanse edildiği bir ülkede mutluluktan, refahtan, büyümeden, gelişmeden bahsedilebilir mi? Karşımızda devasa bir tehlike var. Gözünü emekçinin cebine dikmiş, çocukların ölümüne göz yuman, kadınların ölümüne sessiz kalan, her geçen gün hak ve özgürlükleri kısıtlamaya azmetmiş, bunu gözden kaçırmayın. Her şeye rağmen, tüm bu kara tablolara rağmen umutsuzluğa yer yok."