Cumhur ittifakının millet değerleri ve hassasiyetleri üzerinden rant devşirdiğini bunun da artık halk nezdinde kabul görmediğini kaydeden Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, “Ülke yönetmeyi bir piar çalışması olarak gören bu zevatın devleti yönetmekten anladığı yegane gayenin bir kaç aileye rant sağlamaktan ibaret olduğu çok nettir” ifadesinde bulundu.
“Hukuku ve adaleti katletmekten zerre imtina etmeyenlerin arada bir sübapları gevşetme kabilinden aldırdıkları! görece adil kararların, milletin gazını almaya yönelik olduğu su götürmez bir hakikattir. Amaç ise bir sonraki hukuksuzluklarına zaman kazandırmaktır” diyen Özdağ paylaşımlarına şöyle devam etti;
“Cumhur iktidarı için evrensel hiç bir değerin önemi yoktur. Hukukun en genel geçer kaidesi olan usulün esasa şamil olması da diğer konular gibi bu iktidarın önceliği değildir. Çıkmaza girdikleri her durumda ise belirledikleri müşterisi hazır hedeflere abanmaktır.
Milletimizin kahir ekseriyetinin hassas olduğu din, vatan, ezan, bayrak gibi değerleri istismar etmek sanki bu iktidarın alamet-i farikasıdır. Terör ve ihanet kavramlarını muhaliflerin üzerine boca ederek yol almayı da bugüne kadar iyi kotardıklarını itiraf etmeliyim.
Legal ve meşru alanda siyasetin önünü tıkamak adına, seçilmiş siyasetçileri, milletvekillerini hangi kesimden olursa olsun devamlı surette adliye ve polis koridorlarında süründürmenin, hapse atmanın onları suçlu yaftası ile yaşatmanın gayesi belli.
Legal ve meşru zeminde siyaset yapmayı sabote eden, tek gayesi terör eylemleri ile tüm meşru alanları tarumar etmek olan terör örgütlerinin ekmeğine yağ süren bu kutuplaştırıcı siyaset anlayışı biran önce terkedilmezse bunun varacağı yer acı ve hüsrandır.
Belki de bir 40 yıl daha bu illet ile uğraşmak zorunda kalacağız. Biz tüm terör ve şiddet eylemlerini amasız ve şerhsiz lanetliyoruz ama aynı şekilde iktidara biat etmeyenlere uygulanan hukuksuzluk terörünün de aynı şekilde karşısındayız.
Ülkemizi, tüm bu terör ve şiddet sarmalından kurtaracak olan ise esasen meşru ve legal alanda siyaset yapan toplumsal tabana dayalı siyasi süreçlerde. Bu manada HDPli ve diğer siyasetçilerin amasız ve sağlam bir duruşla terör örgütlerininin tamamını yokluğa mahkum etmeleri elzemdir.
Bu şekilde iktidarın elinde özellikle İnsan hakları,hukukun üstünlüğü siyasetini yapanları terör ve şiddet ile irtibatlandırıp istismar ettiği sömürü alanları son bulacağı gibi, toplumsal muhalefetin de eli ciddi manada güçlenecektir.”
