Sitemiz yazarı Dr.Göktan Ay’ın Dr. Öğr.Üyesi Songül Çakmak (Van Y.Y. Üniversitesi, Türk Müziği Devlet Konservatuarı) ile yeni yayımlanan “Kadın Ağıtları/Psikanalitik Bir Yaklaşım” kitabı üzerine yaptığı söyleşiye devam ediyoruz
Sitemiz köşe yazarı Dr. Göktan Ay’ın Dr. Öğr. Üyesi Songül Çakmak (Van Y.Y. Üniversitesi, Türk Müziği Devlet Konservatuarı) ile yeni yayımlanan “Kadın Ağıtları/Psikanalitik Bir Yaklaşım” kitabı üzerine yaptığı söyleşiye devam ediyoruz…
AY: Tüm eserlerde, donanıma değiştirme işaretleri koymayıp Sib ve do#) içeride kullanmışsınız. (Sf. 473, Sf.515, Sf. 521) Dolayısıyla içerde çok sayıdaki işaretler okumayı zorlaştırmış ve müzikte; “Bir müzik eserinin başındaki, sırasıyla, anahtar, değiştirme işaretleri ve ölçü rakamının koyulduğu alana donanım denir” tanımı ile de ters düşülmüştür. Ne dersiniz?
ÇAKMAK: Söz konusu resitatif ve serbest ritimle söylenen bir tür ise buna müzikal kurallar maalesef uygulanamıyor. En uygun hangi işaret ve ses olduğu tekrar tekrar dinlenerek ve diğer müzisyen arkadaşlara danışılarak yazılmıştır.
AY:Sf.509’ deki eserde donanımda Sib (Kürdi) konulmuş, ama açıklamada Uşşak olarak belirtilmiştir. Sf.550’deki eserde donanımda Sib2 yer verilmiş, içerde hiçbir arıza konulmamış, ama açıklamada Hicaz Hümayun denilmiştir. Sf. 552’deki eserde, donanıma Sib (Kürdi) içerde Do# konulmuş, ama açıklamada Uşşak Makamı denilmiştir. Sf. 566’daki eserde, donanımda hiçbir arıza işreti konulmamış, ama içerde Sib (Kürdi) perdesi kullanılmış, ama açıklamada Buselik Makamı olduğu, bitiş bölümünde Kürdi Makam etkisi görüldüğü belirtilmiştir. Oysa türkü, Kürdi Mak. (Bozlak)tır…
Ne dersiniz…
ÇAKMAK: Karekod ile ağıtı dinlediniz mi bilmiyorum, karma ezgi ve ritimde olanlar için bayağı zorluk çekildi, bundan dolayı biraz en baskın ses esas alınmaya çalışıldı.
AY: Tüm türkü analizlerinde THM’de kullanılmayan “sekilemek” tabirini kullanmışsınız. Sekilemek, “teraslama” anlamındadır. Yörede Kadın Aşıklar mı kullanıyor?
ÇAKMAK: Hayır, arkadaşların önerisi bu yönde olduğu için öyle yazılmıştır.
AY: “Ölçü” sınırlandırılmış ezgi parçasıdır. Bu durumda “Serbest ölçü” tanımı yerine, ölçüsüz ve usulsüz olarak icra edilen ezgilere (uzun hava - ağıt v.b.), “serbest ritimli ezgiler” demek daha doğru olabilir mi?
ÇAKMAK: Serbest ritim denmiştir. Ölçü çizgisi de kendim tarafından karmaşıklığı kısmen önlesin diye konmuştur. Herhangi bir yöntem bu çalışma için bulunamamıştır, okulda öğrenilen bilgiler uygulanmıştır.
AY: Derlediğiniz ağıtlar da şöyle bir çelişki var. Ağıtlar “serbest” ise –ki öyledir-, Sf. 517/543/545/547/550/554/557/559/562/566/568’daki türküler doğru olarak serbesttir (serbest ölçülü değil), ancak donanımda ölçü rakamları/çizgisi belirtilen Sf.513/521/529/532/539/552/570’ deki eserler nasıl “serbest” olabilir?
ÇAKMAK: Bütün ağıtlar serbest değildi, yöresel ezgi ve usulden oluşan belli bir kalıpta okunmuş olanları da vardı. Böylece üzerine söz döşenerek bu hazır kalıplar yeni bir türe dönüşmüştü.
AY: Uzun havalar, yörelere göre isim, söz, makam, ezgi motifi ve icra biçimi olarak farklılık gösterir; Hoyrat, Barak, Bozlak, Maya, Gurbet Havası, Yol Havası, Ağıt vb. Uzun havalar sadece serbest okunan ezgiler değil, ölçü rakamları ile belirtilmeyen, ama kendi içinde gideri-hızı-temposu olan sözlü eserlerdir. Siz de bu nedenle olsa gerek metronom kullanmamışsınız…Acaba, ilk portenin başına “Serbest” yazılmalı mıydı?
ÇAKMAK: Evet, yazılsa belki daha açıklayıcı ve doğru olabilirdi fakat içindeki durumu zaten müzik insanları anlar diye düşünerek öyle bir açıklama yazılmadı. Ayrıca bundan sonra yazmayı da düşünüyorum.
AY: Bazı açıklamalarınızda geçen “4 zamanlı 4/4’lük Sofyan usulünde” Müzik Terminolojisine uygun mu?
ÇAKMAK: Aslında aynı şeyi tekrar etmiş oldum. Türk Müziği Nazariyat ve usul derslerinde bu şekilde bize öğretilmişti, yanlış olduğunu şimdi idrak ettim. Sofyan, Yürük semai derken zaten içindeki zamanı ve vuruş sayısını meşk olarak biliyoruz.
AY: Eklemek istediğiniz bir konu var mı?
ÇAKMAK: Sorularınız, kitabı tek başıma ele almanın zorluğunu gösterdi. Bu çalışmanın en az 5 farklı branştan müzik uzmanı ile yapılması daha yöntemsel anlamda uygulanabilir çalışmalara dönüşümünü sağlayabilirdi. Bu sorular bundan sonra ne yapmam hususunda da bana çok yardımcı oldu, yazarken bu kadar zorlanmamıştım. Çok teşekkür ederim.
AY: Çok teşekkür eder, eserinizin okuru bol olsun isteriz…
ÇAKMAK: Ben teşekkür eder, bundan sonraki çalışmamı yayınlamadan önce sizin fikrinizi almaktan memnuniyet ve büyük bir onur duyacağımı belirtmek isterim.