ADALET Mİ? YABANCI HAKEM Mİ?

Fenerbahçe yönetimi, lig yarışının son bölümüne girdiğimiz günlerde ve Süper Kupa maçı sürecinde “yabancı hakem” isteğini sürekli gündemde tuttu. Federasyon da ani bir kararla VAR yönetimine yabancı hakem getirdi.

Bu durum ataların demesiyle “dereyi geçerken at değiştirmek” olarak açıklanabilirdi. Bir diğer deyişle federasyon, oyun oynanırken şartları/kuralları değiştirdi, VAR odasında yabancı hakem görevlendirdi. 

Bu karar, belki de Mehmet Büyükekşi federasyonunun aldığı en doğru kararmış meğer. VAR’da yabancı hakemler olmayaydı bugün kendimizi fena halde kaotik bir ortamda bulabilirdik.

***

Medyacılar ve yorumcular, Fenerbahçe’nin Olimpiakos’u eleyeceği ve lig yarışının Galatasaray-Fenerbahçe maçına kadar süreceği konusunda hemfikirdi. Oysa futbol kesinlik kabul etmezdi. 

Nitekim son temsilcimiz geçen hafta içinde elenmişti. Bu hafta lig yarışında puan farkı açıldı.

*** 

Ligin boyunun kısaldığı ve son 5 maçlık düzlüğe girildiğinde puan farkı 4’e çıktı. Önemli bir fark ve avantaj bu fakat henüz kesinleşmiş bir durum yok. Gerçi eskiden böyle zamanlarda “ŞAMPİ…” başlıkları atılırdı.

Ancak kulüp yönetimleri ve teknik direktörler, yel değirmeni savaşlarını bırakıp tam da böylesi durumlarda öne çıkmalı. Fatih Terim, “8 de kapanır, 18 de…” sözünü 2018-19 sezonunda söylemişti. 

***

Ligimizin adını değiştirmiş, “Süper Lig” yapmıştık. Onu bir marka haline getirip başarıdan başarıya koşacaktık. Bunu yapacak gücümüz de vardı.

Toprağı bol olsun, Çetin Altan’ın “Türk’ün Türk’e propagandası” imiş. 

Bir kez daha Avrupa maceramız bitti. Oysa Galatasaray ve Fenerbahçe’nin macerası daha uzun süre devam etmeliydi. 

TESTİ KIRILMADAN… Nasreddin Hoca’nın fıkrasıydı ya. Testi kırıldıktan sonra yapacak bir şey yoktu.

Temsilcimiz Fenerbahçe, Yunanistan temsilcisi Olimpiakos ile eşleşince neredeyse herkes turu emin gördü, yarı finalden öte finali konuşmaya başladı. Evet, rakipten daha değerli ve güçlüydük ancak bu durum kazanmak için, hele de günümüz futbolunda kazanmak için her zaman yeterli olmuyordu. Ayrıca rakip, FB’nin daha önce oynadığı takımların aksine buralara pek yabancı değildi.

Geçen hafta, “Şimdi FB’ye tur için en az 2 fark gerek. Temsilcimiz, taraftar desteğiyle bunu başarabilecek güçte fakat -özellikle erken gol gelmezse- kolay bir maç olmayacak.” demiştim. Maalesef FB, erken gol bulmasına rağmen elendi.

Hafta değerlendirmelerimde zaman zaman çok küçük ve kısa bir biçimde İsmail Kartal hakkındaki düşüncelerimi/eleştirilerimi yazıyordum. 26. hafta, FB’nin deplasmanda Rize’yi yenmesinin ardından “İsmail Kartal eleştirilere pek kulak asmamıştı. Maça bilindik 11’iyle başladı. Sadece Bonucci’nin yerine Djiku’yu almıştı. Ferdi Kadıoğlu’da sağ bekteydi. Ama ilk yarıda sahada Fenerbahçe yoktu.

Rize ikili mücadelelerde büyük bir üstünlük kurmuş ve Minçev’in golüyle öne de geçmişti. 

Kartal ikinci yarıya 3 değişiklikle başladı. Buradaki en önemli değişiklik Batshuayi’nin yerine Karagümrük’ten geri alınan Serdar Dursun oldu. Eğer FB, bu maçta puan kaybetseydi Batshuayi-Serdar tercihi çok baş ağrıtırdı. Ancak Kartal’ın verilmiş sadakası olsa gerek ki sürpriz golü atan Serdar takımını da hocasını da kurtarmış oldu.” yazmışım. 

Evet, özellikle o maçta yaşanabilecek bir kayıp sonrası İsmail Kartal büyük eleştirilere maruz kalacaktı. O gün dillerini yutanlar Olimpiakos maçlarından sonra keskin kalem ve dilleriyle hücuma geçti. 

Ama bunlar henüz hiçbir şey değil. Sezona 4 kupa iddiasıyla giren ve doğrusu süper bir başlangıç yapan sarı lacivertliler, sezonu kupasız kapatırsa İsmail Hoca için yandı gülüm keten helva. 

***

İSTEK… Sahi! Biz ne istiyoruz? Adalet mi, yabancı hakem mi?

SON AVRUPA MESAİSİ

18.04.2024/Perşembe

Fenerbahçe-Olimpiakos: 1-0

(Toplam skor: 3-3, penaltılar: 2-3)

Aslında temsilcimiz, ilk maçın aksine çok iyi başladı ve 11. dakikada İrfan Can Kahveci’nin golü ile avantajı da yakaladı. FB, turu daha ilk yarıda kazanır düşüncesi hakim oldu. Buna karşın Yunan temsilcisi kalan süreyi istediği gibi oynadı. Savunmada açık vermemek ana hedefti. Olursa bir beraberlik ile turu geçme niyeti belli oldu.

FB ise kalan bölümlerde beklenen reaksiyonu gösteremedi. Olimpiakos’un oyun planına razı bir görüntü sergiledi. 90 dakika ve uzatmalarla 120 dakika sonucunda 1-0’lık skor değişmedi ki FB kalesinde çok ciddi iki pozisyon da verdi. 

Penaltılar ile FB veda etti.

Penaltıcı tercihleri elbette tartışılabilir ama sonuç itibariyle penaltılar biraz da şans işidir. Livakovic’in 2 penaltı kurtarışına rağmen 21 yaşındaki Tzolakis 3 penaltı kurtarınca yenilgi kaçınılmaz oldu.

Bütün bu yaşanan süreçte Batshuayi’nin oyuna çok geç alınması -ki ilk 11’de başlaması bile düşünülebilirdi- ile 86’da Fred ve İrfan Can Kahveci’nin oyundan alınışı tartışma konusu oldu. Oysa 90’dan sonra oynanacak bir 30 dakika söz konusuydu. 

Uzatma dakikalarında penaltılara razı olan taraf FB oldu. 

Fenerbahçe, sezon sonunda lig şampiyonu olamazsa -ki çok zorlu bir yarış var ve geride olan taraf FB- bu maça en çok üzülecek kişi İsmail Kartal olacaktır.

19.04.2024

SANTOS’TAN SONRA…

BEŞİKTAŞ AŞ-MKE ANKARAGÜCÜ: 2-0

Goller: Muçi (18’), Muleka (67’)

Yoğun yağmur altında seyirci desteği arkasındaydı Beşiktaş’ın. İkinci Topraktepe dönemi siyah beyazlılar için iyi başladı. İlk 11 değişikliği ile maça başlayan ev sahibi golü de oldukça iyi bir zamanda attı. 

Oysa Ankaragücü de maça iyi başlamış ve pozisyonlar üretmiş, ev sahibini rahatsız etmişti. Ancak puan ve puanlar fırsatları değerlendirdiğinde geliyordu.

Oyun anlamında başa baş mücadeleyi kazanan Beşiktaş seyircisiyle barışma yolunda önemli bir adım attı. 

Şimdi bu iki takımı kupa mücadelesi bekliyor ki taraftarları bilemem ama futbolseverleri çok keyifli oyunlar bekliyor olabilir. 

Temiz bir oyun vardı sahada ve hemen herkes elinden geleni yaptı. Ancak Muçi, attığı güzel golün yanı sıra sürpriz şutları ve oyunuyla dikkat çeken adam oldu.

Bu temiz ve görece stressiz oyunu yöneten Bahattin Şimşek çok iyi bir sınav vermedi. Ciddi faul ve kart hataları vardı hakemin. Buna karşın Beşiktaş’ın penaltı beklentisinde hakemler haklıydı. Futbolun doğasında Radakovic için çıkabilecek bir elle oynama kararı çok kolay bir penaltı sebebi olup adil olmazdı.

Maçın pozisyonu Kazımcan Karataş’tan geldi. Genç oyuncunun kafa vuruşunda top kendi kale direğinden döndü. Oyuncu talih ve talihsizliği bir arada yaşadı. Topun kaleye girmemesi büyük şansı oldu. 

20.04.2024

NE OLUYOR ORADA?

İSTANBULSPOR AŞ-VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK: 1-2

Goller: Coly (85’), Güven Yalçın (86’), Feghouli (90+7’-P)

Ev sahibinin bu maçtan puansız ayrılması matematiksel olarak da lige veda demekti. Öyle de oldu, sarı siyahlılar lige veda etti. Ligden düşmeleri çok daha önceden belli olmasına karşın verdikleri tertemiz mücadele nedeniyle kutlamayı hak etti İstanbul. Başarı dilekleriyle uğurluyorum İstanbulspor’u.

Puana daha çok ihtiyacı olan taraftı konuk takım. Ancak 85’e kadar bunu pek gösteremedi Karagümrük. Bu dakikada bir de gol yiyince alarm zilleri çaldı. Kendileri açısından büyük bir şans olarak beraberlik golü hemen geldi. Ardından kazanılan penaltıyı bu defa gole çevirince (ilk penaltıyı Markao kaçırmıştı) 3 puana ulaşarak zorlu engeli aştı Karagümrük.

TÜMOSAN KONYASPOR-CORENDON ALANYASPOR: 0-2

Goller: Hadergjonaj (45+1’), Carlos Eduardo (90+2’)

Ertelemeler ve uzun araların yararlı olmadığı konusunda iddialı ve ısrarcıyım. Gerçekten de ateş hattında dolanıp duran ve 3 puandan başka bir yol olmayan bu maçta Konya çok etkisiz kaldı. Oyun kuramadı, rakibi baskı altına alamadı. Tek isabetli şutu ancak maçın sonlarında atabildi.

Alanya son derece rahat bir oyunu istediği gibi oynadı. Her iki yarının sonlarında attığı gollerle kazandı. Kazanmayı hak eden taraftı. Eduardo haftanın golüne aday bir gol atarken Oğuz Aydın yine takımın en iyisiydi. 

MONDİHOME KAYSERİSPOR-TRABZONSPOR AŞ: 1-2

Goller: Bourabia (87’)/Enis Destan (24’), Pepe (58’)

Sivas maçının aksine canlı, diri ve istekliydi Trabzon. Bunların yanı sıra etkiliydi de… Özellikle maça iyi başladı, genç golcüsüyle öne geçmeyi başardı. Golden sonra da gole daha yakın olan taraf konuk takımdı.

Kayseri, golden sonra etkili olmaya çalıştı fakat istenilen oyun ortaya konulamadı. Pepe’nin golünden sonra puan aslanın ağzına girdi zaten. 

ESKİ GÜNLER DERKEN…

YILPORT SAMSUNSPOR-YUKATEL ADANA DEMİRSPOR AŞ: 1-1

Goller: Dimata (90+2’)/Mendoza (41’)

Ligin flaş takımlarından Adana Demirspor için bu sezon işler pekiyi gitmedi. Takım puan aldığı ve kazandığı maçlarda bile tat vermedi. Mavi Şimşeklerin maçlarındaki seyir zevki hayli geride kalmıştı. Ancak bu maçta gerçekten iyi bir oyun sergiledi konuk takım. Eski günlerinden bir kesit sundu ki bunu da Samsun deplasmanında yapması ilginçti.

Maçın çok büyük bölümünde üstün olan konuk takım son anlarda yediği golle 1 puanda kaldı.

Samsun, maçın uzun bir süresinde taraftarını mutlu edemedi. Rakip kalede etkili olamadı. Bulduğu az sayıdaki fırsatta Muhammedaliyev’e takıldı.

Ancak uzatma dakikalarında beraberlik sayısından sonra inanılmaz bir baskı kurdu ev sahibi ve 3 puan için çok önemli iki pozisyon buldu. 

Haftanın oldukça keyifli bir maçı, tarafların puanları paylaşmasıyla son buldu.

21.04.2024

PAZAR İYİ BAŞLADI

RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ-ÇAYKUR RİZESPOR AŞ: 2-0

Goller: Pelkas (12’), Berkay Özcan (90+3’)

Kırmızı Kart: Mosci (90+2’, Rize)

Haftanın en güzel maçlarından biriydi. Başakşehir’in erken golünden sonra Rize hareketlendi, puan isteğini gösterdi. Net ve ciddi pozisyonlardan yararlanamadı konuk takım. Bu arada ev sahibinin bir ikinci golü de hiç uzak ihtimal değildi. 

İkinci gol, son dakikalarda penaltıdan geldi. Penaltı öncesi Başakşehirli futbolcuların, penaltıyı kimin atacağı tartışması kayıtlara geçti. 

GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ AŞ-KASIMPAŞA AŞ: 2-0

Goller: Maxim (6’), Arda Kızıldağ (33’)

Gaziantep için olmaz olmaz maçlardan biriydi artık. Takım, bu bilinçle sahadayken Maxim eski günlerini hatırlayınca ve taraftara hatırlatınca farkındalık yarattı.

Romen’in müthiş oynadığı maçı ev sahibi kazandı. Ligde kalma mücadelesinde çok önemli bir 3 puan çantaya atıldı.

Kasımpaşa temiz ve bilinen oyununu oynadı fakat çok etkili olamadı. 

DÜĞÜM ÇÖZÜCÜ; ICARDI

GALATASARAY AŞ-SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL AŞ: 4-1

Icardi (35’), Abdülkerim Bardakçı (40’), Mertens (76’), Kerem Aktürkoğlu (90+6’-P)/Alpaslan Öztürk (85’)

Galatasaray maça beklenenden durgun başladı. Pendik, iyi başladı, topa daha çok sahip olan taraf oldu. Ev sahibinin önde baskısına da izin vermedi. Rakip kaleye de gitti konuk takım. Ancak Muslera’ya ciddi tehdit oluşturduklarını söylemek mümkün olmadı.

Yavaş ve durgun oyunda Icardi sahneye çıktı. Önce oyunu kurdu, ardından Mertens’in pasına müthiş bir vuruş yaptı, takımını öne geçirdi. Gol, hazırlanış ve vuruş kalitesi açısından haftanın golü adayı oldu.

5 dakika içinde gelen ikinci gol ile GS 3 puanı cebine attı. 

2-0’ın verdiği rahatlıkla ev sahibi daha iyi bir oyun ortaya koydu. Ancak 2. devrenin bazı bölümlerinde Pendik etkili oldu. Ev sahibinin ceza sahasına yeteri kadar girdi. Lakin forvet hattı etkili olamadı. 

Hakem Direnç Tonusluoğlu şanslı bir günündeydi. Maçta pek kritik pozisyon yaşanmadı. Skor da GS’yi hiçbir anda tehdit etmeyince rahat bir maç yönetti. Buna karşın Tonusluoğlu’nun çok ama çok dikkatli olması konusunda bir öneride bulunayım. Hakem şansı her zaman bu kadar yanında olmaz. 

“Her pozisyon kendine özeldir…” 

Yorumcuların genel bir söylemidir bu. İyi de, her pozisyon bu kadar kendine özel olsaydı, hakem yönetimlerinde bir standarttan bahsedebilir miydik?

Sözün kısası; Abdülkerim Bardakçı’nın Alanya’ya attığı gol, ne kadar gol ve/veya ihlalse, Alpaslan Öztürk’ün GS’ye attığı gol o kadar gol ya da ihlaldir.

Ben, her iki pozisyona da faul diyerek bir standart yakalıyorum. 

BITEXEN ANTALYASPOR-ATAKAŞ HATAYSPOR: 2-1

Goller: Buksa (67’), Bytyqi (90+2’)/Dele-Bashiru (26’)

Hatay, oldukça iyi bir ilk devre oynadı. Golü de buldu, avantajı yakaladı. Bir ikinci gole kaleci Helton Leite izin vermedi ya da Hataylılar harcadı.

İlk devreyi pas geçen Antalya ikinci devrede beklenen oyununa döndü. 2 güzel golle 3 puanı alırken rakibini derdiyle baş başa bıraktı. 

22.04.2024

YORGUNLUK YA DA…

EMS YAPI SİVASSPOR-FENERBAHÇE AŞ: 2-2

Goller: Koita (57’), Manaj (90+4’)/Fred (45+2’), İrfan Can Kahveci (80’)

Ben, ritim ve konsantrasyon sorunu diyorum. Verilen aralar, ertelenen/oynanmayan maçlar takımları etkiliyor. 3 günde bir maçtan 30 günde 3 maç olumsuz yansıyor. Bunu, bu hafta -geçen hafta- hemen hemen bütün takımlarda gördük.

Buna karşın Fenerbahçe yönetimi ve İsmail Kartal, 3 günde bir maçtan şikâyetçiydi. Lakin 3 günde bir maç oynayan takım -özellikle ligin birinci devresinde- çok başarılı iken ikinci devrenin ikinci yarısında işler biraz bozuldu. Elbette tek sebep bu değildi. Futbolun daha çok masaya taşınması, ligden çekilme tehdidi, Ali Koç’un başkanlığı bırakma açıklamaları ve illaki sakatlıklar da vardı. Konferans Liginden elenmek de cabası…

Maçın ilk yarısını Sivas yarı sahasında oynadı FB. Ancak oyun çok yavaş ve üretken değildi. İrfan Can Kahveci, Tadic ve Fred arkadaşlarından daha sıkı tuttu işi. Devrenin sonunda Fred’in beklenmedik süper şutundan gol geldi. Muhtemelen ikinci devre konuk takım için daha kolay olacaktı. Olmadı.

Ev sahibi, bir kontratak golüyle ikinci devrede skoru eşitledi. Endişeye gerek yoktu, yeterli süre vardı. Lakin FB’li oyuncularda yeterli tepki görülmedi. Yine de İrfan Can’ın şık golüyle kazanmaya çok yaklaştı sarı lacivertliler. 

Artık oyunu tutmalıydı FB. Futbol bu, ilginç ve sürpriz bir gol her zaman olasıdır. Ancak bu golün, bir de maçın son dakikalarında yine bir kontrtataktan gelmesiydi şaşırtıcı olan.

2 puan kaybının telaşıyla ilave edilen 10 dakikalık sürede FB yüklendi. Oyuncular canlandı, oyun hızlandı. Sivas kalesinde etkili oldu FB ancak bu defa dönüş mümkün olmadı. 

Taraflar 2-2 ile birer puanı paylaştı. Lider de kazanmış olunca puan farkı dörde çıktı.

FB’de İrfan Can’a ilave iyileri Tadic, Fred ve İsmail Yüksek’i sayabiliriz. Becao-Djiku tandemi yetersiz kaldı. Dzeko, Szymanski etkili olamadı. 

Sivas’ta Manaj hep oyunun içindeydi. Mücadeleden asla vazgeçmedi. Arnavut bu maçta da golünü attı.

Hakem şansının pek yanında olmamasına rağmen -maçın içinde kritik pozisyonlar yaşandı- Cihan Aydın oldukça iyi bir maç yönetti. Maçın sonundaki penaltı pozisyonunda devam diyerek kendince iyi bir karar verdi. Burada verilecek hatalı bir karar hakemlik hayatına mal olabilirdi. Nasılsa VAR ve VAR’da da Alman hakem vardı. O, skandal ve fahiş bir hataya engel olurdu. 

Alman hakem, Aydın’ı izlemeye davet etti. Penaltı kararı geldi. 

Penaltı… Livakovic’in Manaj’a müdahalesi futbolun doğası içinde… Bu nedenle penaltı değil. Ancak 2018 yılında oynanan (GS-FB:2-2) maçta Muslera-Isla pozisyonunda penaltı kararı çıkmıştı. Ondan sonra benzeri pozisyonlarda penaltı çalındı ve kural dendi. Öyleyse penaltı.

Ancak bu pozisyonda asıl ihlal Djiku’dan geldi. Topa müdahale imkan ve ihtimali bulunmayan savunmacının Manaj’a müdahalesi oyuncuyu bozdu ve saçma bir vuruş geldi Manaj’dan. Hakem, sahada yakalayıp buna penaltı çalsaydı daha iyi olurdu. Buna penaltı çalındığında Djiku’ya da kırmızı kart gerekirdi.

VAR, “karışır-karışmaz-karışamaz” ayrı bir tartışma konusu. Kim, neye göre konuşuyor ve yazıyor bilmiyorum. Protokolü de bilmiyorum. Ancak bir taraftar olarak VAR’ın varlık sebebinin “skandal ve fahiş hataların” önüne geçmek olduğunu biliyorum. VAR, bunu başardığı sürece makbuldür. Gerisi federasyonun ve MHK’nin işidir…

Kader ama kimin kaderi bu? Yabancı hakem isteyen FB’nin mi? Tartışmaların odağından bir süreliğine de olsa kurtulan federasyonun ve hakemlerin mi? Futbolumuzun mu? Hepsinin mi?

Fenerbahçe’nin ısrarla yabancı hakem istediği bir zamanda Alman VAR hakemi, Cihan Aydın’ı izlemeye davet etti ve penaltı kararı geldi. 

Haftanın Maçı 

Sivas-FB (2-2)

Haftanın Güzel Maçı

Başakşehir-Rize (2-0)

Haftanın Heyecanlı Maçı

Samsun-ADS (1-1)

Antalya-Hatay (2-1)

Haftanın Takımı

Alanya

Gaziantep

Haftanın Futbolcusu 

Mertens (GS)

Haftanın performansı

İrfan Can Kahveci (FB)

Icardi (GS)

Haftanın Performansları

Abdülkerim Bardakçı (GS), Fred (FB), Maxim (Gaziantep), Manaj (Sivas), Oğuz Aydın (Alanya), Lusamba (Pendik), Muçi (Beşiktaş)

Haftanın Golü

Icardi (GS, Hazırlanış ve vuruş)

Fred (FB, vuruş)

Güzel Goller

Buksa, Bytyqi (Antalya), Maxim (Gaziantep), Mertens (GS), Muçi (Beşiktaş), Eduardo (Alanya)

Haftanın Asisti

Mertens (GS)

İsmail Yüksek (FB)

Haftanın Pozisyonu

Sivas’ın son dakika penaltısı…

Haftanın Hakemi

Pazar gününün hakemleri oldukça iyiydi.

Cihan Aydın olabildiğince iyiydi.

Haftanın Talihsizi

FB ve TD İsmail Kartal

Haftanın Söylemi

İsmail Kartal (FB TD): Puan farkının açıldığına inanmıyorum…

Bülent Uygun (Sivas TD): Takımın üzerinde oluşan bir entropi var. Bununla beraber oluşan anksiyeteler var.

(Sözlük.gov.tr; Entropi: İstatistik kurallarına göre yönlendirilen bir haber kaynağının haber içeriklerinin oranı. Anksiyete: Kaygı bozukluğu.)

GÖZE TAKILANLAR

* FB yönetiminin ve İsmail Kartal’ın, puan kaybını, geçmişe nazaran hayli makul karşılamaları.

* FB’li oyuncuların anlamlı ve gerçekçi değerlendirmeleri.

* İsmail Kartal’a yönelik eleştirilerin artması ve sertleşmesi…

* Yabancı VAR hakemleriyle hakem tartışmaların görece azalması. Azalmasa bile biraz yumuşaması.

* Bu hafta kimsenin federasyondan şikâyet etmemesi…

* 90+12’de İrfan Can Kahveci-King değişikliği…

* Sivas TD Bülent Uygun’un basın toplantısı. Toplantıda 50 milyar, 100 milyar liralık tehditleri.

* 5 maç kala ibrenin tamamen GS’ye dönmesi. 

GÖZE BATANLAR

* FB-Olimpiakos maçında topun ve futbolcuların şortlarının yeşile boyanması. Nedir bu? Yine gıda boyası mı?

Yorum-Haber: Yüksel Durak