(MHA) Manisa’nın Alaşehir ilçesinde jandarma ekiplerince düzenlenen uyuşturucu operasyonunda yüklü miktarda sentetik ecza hap ele geçirildi. Manisa İl Jandarma Komutanlığına bağlı Alaşehir İlçe Jandarma Komutanlığı ve Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) tarafından yürütülen istihbari çalışmalar, ilçede uyuşturucu ticaretine yönelik önemli bir operasyonla sonuçlandı.
Edinilen bilgilere göre, Alaşehir’de bir süredir devam eden teknik ve fiziki takipler sonucunda, uyuşturucu içerikli sentetik ecza hapların ilçe genelinde piyasaya sürüldüğü yönünde bilgiler elde edildi. Jandarma ekipleri, elde edilen istihbarat doğrultusunda T.E. (E/2002) isimli şüpheliyi yakın takibe aldı. 11 Aralık 2025 günü Alaşehir İlçe Jandarma Komutanlığı JASAT ekiplerince icra edilen fiziki takip sırasında şüphelinin kullandığı araç ilçe sınırları içerisinde durdurularak arama yapıldı.
Araçta gerçekleştirilen detaylı aramada, farklı bölmelere gizlenmiş halde toplam 11 bin 892 adet sentetik ecza hap ele geçirildi. Jandarma ekipleri, ele geçirilen sentetik ecza hapların, piyasaya sürülmeden önce yakalanmasının gençler ve toplum sağlığı açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Uyuşturucu ve uyarıcı madde niteliğindeki sentetik ecza hapların piyasa değerinin de oldukça yüksek olduğu ifade edildi.
Operasyon kapsamında gözaltına alınan şüpheli T.E., jandarmadaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Alaşehir’de nöbetçi mahkemeye çıkarılan T.E., “uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” suçlamasıyla tutuklanarak Alaşehir M Tipi Kapalı Cezaevine teslim edildi.
Manisa İl Jandarma Komutanlığı, uyuşturucu ile mücadelenin kararlılıkla sürdüğünü, özellikle gençleri hedef alan sentetik ecza ve benzeri maddelere karşı saha çalışmalarının, istihbari faaliyetlerin ve denetimlerin aralıksız devam edeceğini bildirdi. Yetkililer, vatandaşlara da çağrıda bulunarak şüpheli gördükleri kişi ve durumları 112 Acil Çağrı Merkezi üzerinden güvenlik birimlerine bildirmelerini istedi.
Yapılan açıklamada, uyuşturucu ve sentetik ecza ile mücadelenin yalnızca güvenlik güçlerinin değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çekildi. Ailelerin, çocuklarının ve gençlerin çevresini yakından takip etmeleri, okul ve sosyal ortamlarında karşılaşabilecekleri risklere karşı bilinçli olmalarının önemine vurgu yapıldı.