Hatay Valisi Topaca: 'Hatay'da 408 bin Suriyeli var. Çok şükür hiçbir sorunumuz yok. Yüzde 3,54 oranında suça karışma oranı var ama bu da öyle çok önemli suçlar değil' Göç İdaresi Genel Müdürü Toros: 'Birleşmiş Milletler Mül
HATAY (AA) ? Hatay Valisi Ercan Topaca, kentte 408 bin Suriyeli bulunduğunu belirterek 'Yüzde 3,5-4 oranında suça karışma oranı var ama bu da öyle çok önemli suçlar değil.' dedi.
Hatay'da bir otelde Kamu Denetçiliği Kurumu 2. Bölgesel Konferansı düzenlendi.
Topaca, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, göç hareketliliğine değinerek, Türkiye'nin göçün en fazla yaşandığı ülkelerden biri olduğunu belirtti.
Geçmişten bu yana Türkiye'nin insanları hep kucaklayan bir ülke olduğunu vurgulayan Topaca, şunları kaydetti:
''Sadece Suriyelilere kucak açmıyoruz. Sudan'dan aklınıza gelebilecek en uzak yerlerden gelenler Türkiye'de kendisine yer bulabiliyor. Hatay'da 408 bin Suriyeli var. Çok şükür hiçbir sorunumuz yok. Yüzde 3,5-4 oranında suça karışma oranı var ama bu da öyle çok önemli suçlar değil. Bu insanlar bizimle birlikte bu kenti paylaşıyor. Ekmeğimizi, soframızı, suyumuzu paylaşıp onlara sahip çıkıyoruz. Onlar gelirken bu kadar sıcak ilgiyi belki beklemiyorlardı.'
'Birilerinin çıkıp utanmadan 'mültecilere şöyle bakın, böyle bakın' diye Türkiye'ye ders vermeye kalktığını' ifade eden Topaca, dersi önce bunu söyleyenlerin almaları gerektiğini söyledi.
Ülkenin ve milletin güvenliğinin, huzurunun her şeyden önemli olduğunu dile getiren Topaca, bunu kimsenin bozmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.
- 'Çok büyük bir göç olgusuyla karşı karşıyayız'
Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros da göç meselesinin Suriye kriziyle daha önemli hale geldiğini kaydetti.
Türkiye'nin bulunduğu konum itibariyle yıllardır herkese kucak açan bir pozisyonda olduğunu ifade eden Toros, bunun zaman zaman iltica, zaman zaman da düzensiz göç şeklinde gerçekleştiğini söyledi.
Toros, şöyle devam etti:
''Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre, 2015'de dünyada zorla yerinden edilmiş kişi sayısı toplam 60 milyon. Bu sayının 19,5 milyonu mülteci. 38 milyonu aşkın da ülke içerisinde karışıklıktan dolayı yerinden edilmiş kişiden söz edilebilir. 1,8 milyon da dünyada iltica başvurusunda bulunan kişiden bahsedilebilir. Bu sayılar 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük nüfus hareketliliği. Çok büyük bir göç olgusuyla karşı karşıyayız. Ülkemiz ise bölgedeki hareketlilikler göz önüne alındığında, 8 yakın ve uzak komşumuz kendisini idare edemez ve istikrarsızlık içerisinde. Bunun sonucu bize göç olarak yansıyor.''
Türkiye'ye 2011'den bu yana sığınan, zulümden kaçan herkese açık kapı politikası uygulandığını kaydeden Toros, geçen yıl düzensiz göç hareketleri sırasında Avrupa'da yaşanan hadiselerin, Türk milletinin yaptıklarının görülmesi açısından önem taşıdığını söyledi.
Uluslararası Göç Örgütü verilerine göre 2015'de Akdeniz'de hayatını kaybeden göçmen sayısının 3 bin 772 kişi olduğunu, bunun 279'unun Ege Denizi'nde Türk karasularında meydana geldiğini anlatan Toros, bu yılın ilk dört ayında Akdeniz'de bin 232 kişinin yaşamını yitirdiğini, bunların 173'ünün Ege Denizi'nde Türk karasularında yaşandığını kaydetti.
Toros, son beş yılda hayatını kaybeden 25 bin göçmen değerlendirildiğinde Akdeniz'in, ''mezarlığa'' döndüğünü söyledi.
- Türkiye'de kayıtlı Suriyeli sayısı
Türkiye'de bugün itibariyle 2 milyon 749 bin 733 kayıtlı Suriyelinin bulunduğunu ifade eden Toros, ''Bunların 278 bin 861'i kampta kalıyor, 2 milyon 480 bin 380'i kamp dışında barınıyor. Hatay da Şanlıurfa ve İstanbul'dan sonra en fazla Suriyeliyi barındıran ilimiz. Bireysel iltica başvurularına baktığımızda 150 binden fazla başvuruyla dünyada mülteci nüfus barındıran birinci ülkeyiz.'' dedi.
- 'Beklediğimiz şikayet oranına ulaşamadık'
Kamu Denetçiliği Kurumu Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu da kurumun 2013'de hizmete başladığını anlattı.
Kurumun çalışmasına ilişkin bilgi veren Ömeroğlu, idarenin her türlü eylem ve işleminin insan hakları, adalet ve hukuka uygunluk yönünden incelendiğini ve gerektiğinde tavsiyede bulunulduğunu ifade etti.
Yetkililerin ve idarecilerin, tavsiye kararlarına uyulmayacaksa bunu gerekçeleriyle kurumlarına bildirmesi gerektiğini belirten Ömeroğlu, kuruma müracaat etmekle dava hakkının kaybolmadığının altını çizdi. Ömeroğlu, şunları söyledi:
''Kurumumuzu, idarenin bir dostu olarak görüyoruz. Verdiğimiz tavsiye kararlarına idarecilerin bir çoğunun uyduğunu görüyoruz. Bize yapılan başvuruları 6 ay gibi sürede bitirmek zorundayız. Yapılan şikayetleri arabuluculuk ve uzlaşı yoluyla deneyimli arkadaşlarımızla ivedi olarak çözmeye çalışıyoruz. 3 yılda beklediğimiz şikayet oranına ulaştığımızı söyleyemeyiz. Demek ki bürokraside işler iyi gidiyor. İnşallah öyledir. Eleştiri alıyoruz. Tanınırlık, farkındalık yönünden eleştiri alıyoruz. Ama yıllık raporlara baktığımızda 3 yılda oldukça yüksek bir performansla çalıştığımızı söyleyebiliriz.''
Ömeroğlu, bireylerin haklı olduğunu tespit ettiklerinde sonuna kadar arkasında durduklarını, bu kapsamda yasada bir takım değişiklikler yapmayı önerdiklerini dile getirdi.