KUDÜS (AA) - Golan Tepeleri'ni işgal ettiği 1967 yılından bu yana 'stratejik bölge' olarak kabul eden İsrail'de, ilk kez bir başbakanın açıkça 'bölgenin kendi topraklarının bir parçası' olduğunu ifade etmesi, açıklamanın zamanlaması ve nedenleri bakımından farklı yorumlara neden oldu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Golan Tepeleri'nin İsrail'in bir parçası olduğu yönündeki sözlerini AA muhabirine değerlendiren siyasi uzman ve akademisyenler, Netanyahu'nun bu açıklamayla Cenevre'de görüşmeler yapan Suriyelilere, 'İsrail'in Golan üzerinde çıkarları var.' mesajını verirken, İsrail kamuoyuna da 'Benden daha sağcısı yok.' demek istediğini savundu.
Ben-Gurion Üniversitesi Öğretim Üyesi ve siyasi analist Danny Rubinstein, İsrail kabinesinin Golan'da toplanmasının ve Netanyahu'nun, 'bu toprakların İsrail'in bir parçası olduğu' yönünde sözler sarf etmesinin ülke tarihinde bir ilk olduğunu belirtti.
Rubinstein, 'Netanyahu, Suriyeli gruplar Cenevre'de toplandığı sırada Golan'da hükümet toplantısını yaparak 'eğer Suriye'de çözüm önerileri varsa bizim de Golan'da çıkarlarımız var' mesajı vermek istedi.' değerlendirmesinde bulundu.
- 'Netanyahu, sağcılıkta ne kadar ileri gidebileceğini göstermek istedi'
İsrail'in Vala haber sitesinden Arap uzmanı Avi Sakharov ise mesajın temel olarak iç kamuoyunu hedef aldığını belirterek, 'Netanyahu bu açıklamalarıyla İsrail halkına seslenmek, Eğitim Bakanı Naftali Bennett, eski Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman gibi sağ kesimden kendisine gelen eleştirilere yanıt vermek ve sağcılıkta ne kadar ileri gidebileceğini göstermek istedi.' ifadelerini kullandı.
Sakharov, 'Netanyahu destekçisi değilim ancak Suriye diye bir devlet kalmadı ve yeniden devlet halini alması için onlarca yıl gerek. O zamana kadar da Şam yönetimi ile uzlaşı ihtimali uzak. Dolayısıyla Netanyahu Suriye'de bir ortak kalmadığı konusunda haklı.' diye konuştu.
- 'Suriye ve Arap dünyadaki son durum Netanyahu'yu cesaretlendirdi'
Kudüs Üniversitesi Öğretim Üyesi İsrail uzmanı Said Zeydani ise özelde Suriye, genelde ise Arap dünyasındaki son durumun Netanyahu'yu bu tür bir açıklama yapma konusunda cesaretlendirdiğini vurgulayarak, 'Bununla birlikte sözleri ne Arap ne de Batı dünyasında dikkate alındı. Dolayısıyla ümidi boşa gitti.' yorumunu yaptı.
Açıklamaların Golan'daki Suriyelileri etkileme ihtimalinin uzak olduğunu kaydeden Zeydani, 'Onların sayıları çok değil. Sadece on binlerce kişiden bahsediyoruz. Dolayısıyla onlar İsrail'e yönelik güvenlik veya demografik anlamda bir tehdit oluşturmuyor.' ifadelerini kullandı.
- Golan'da şu anki durum
Golan Tepeleri, Haziran 1967'deki 'Altı Gün Savaşı' olarak bilinen Arap-İsrail savaşından bu yana İsrail'in işgali altında bulunuyor. İsrail, 1981'de Golan'ın ele geçirdiği bölümlerini çeşitli uluslararası kararlara rağmen tek yanlı olarak ilhak etti.
Tepelerdeki durumla ilgili bilgi veren Golan Kalkınma Derneği Müdürü Teysir Meri, İsrail'in 1967 yılındaki işgalinin ardından 5 Arap köyünde çoğunluğu Dürzi 27 bin Suriyelinin yaşadığını söyledi.
Meri, 'İsrail vatandaşı olmayı reddeden bölge sakinlerinin çoğu, orayı 'işgal altındaki Suriye toprakları', kendilerini de Suriye vatandaşı olarak görüyor. Suriye vatandaşlıklarını korumakla birlikle İsrail'de de oturma izinleri bulunuyor.' dedi.
İsrail'in işgalden bu yana bölgeye 33 yerleşim birimi inşa ettiğini ve burada 20 bin Yahudi yerleşimcinin yaşadığını belirten Meri, 'İsrail, tarım, turizm ve su projeleri ile Golan'daki kaynaklardan istifade ediyor. Son olarak da petrol aramalarına başladığını açıkladı.' diye konuştu.
Netanyahu'nun açıklamalarıyla ilgili olarak 'yeni ancak alışıldık' değerlendirmesinde bulunan Meri, Golan'ın yeniden Suriye'ye dönmesinin, siyasi açıklamalarla değil güç dengeleriyle alakalı olduğunu ifade ederek, 'Herkes Golan'ın Suriye toprağı olduğunu ve İsrail tarafından işgal edildiğini biliyor. Yapılan açıklamalar bu gerçeği değiştirmez. Golan, Suriye toprağıdır. Er ya da geç Suriye orada yeniden egemenliğini kuracaktır.' ifadelerini kullandı.
İsrail, kendi vatandaşlığını kabul etmeyen Doğu Kudüs'teki Filistinlilere ve Golan'daki Suriyelilere, oturma izni veriyor. İkamet iznine sahip olanlar, parlamento seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip değilken yalnızca belediye seçimlerinde oy kullanabiliyor.
- Golan'daki kabine toplantısı ve Netanyahu'nun açıklamaları
İsrail hükümeti, 17 Nisan'daki haftalık kabine toplantısını işgal altındaki Golan Tepeleri'nde düzenlemişti. Netanyahu, İsrail hükümetinin kuruluşunun birinci yıl dönümü vesilesiyle ilk kez Golan Tepeleri'nde yapılan kabine toplantısında, 'İsrail, Golan Tepeleri'ni sonsuza dek elinde tutacak.' demişti.
Golan'ın İsrail'in ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Netanyahu, uluslararası toplumun, 'İsrail'in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini' tanıma vakti geldiğini ifade etmişti.
Netanyahu ayrıca, önceki gün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşmesinin başında da 'Golan Tepeleri'nde İsrail'e yönelik yeni bir terör cephesi açılmasını önlemek için her şeyi yapıyoruz. Bu, üzerinde ısrarla durduğumuz kırmızı çizgimiz. Şehirlerimize ve çocuklarımıza o tepelerden ateş açıldığı günlere dönebiliriz. Bu nedenle bir anlaşma kapsamında olsun ya da olmasın Golan Tepeleri İsrail'in parçası olarak kalmaya devam edecek.' ifadelerini kullanmıştı.