Tarih: 23.04.2016 14:18

'FETÖ'ye destek' iddianamesi

Facebook Twitter Linked-in

ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 'himmet' adı altında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) kaynak aktardıkları ve örgüte eleman kazandırdıkları gerekçesiyle, 11 kişi hakkında 'terör örgütü üyesi olmak' suçundan iddianame düzenledi.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, soruşturmanın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen isimsiz ihbar mektubuyla başladığı ifade edildi.

Mektupta, şüphelilerden bazılarının isimleri, telefon ve banka hesap numaraları verilerek, 'Toplantılar düzenleyip zekat, himmet, kurban adıyla paralar toplayıp, paralel yapının güçlenmesini sağlayan kişiler oldukları kanısındayım' yazıldığı aktarılan iddianamede, soruşturmada MASAK'tan rapor alındığına yer verildi.

İhbarda 'Abi imam' olarak ismi geçen şüphelilerden Cahit G'nin hesabına, 2011-2014 yıllarında 202 bin 541 lira havale, 24 bin 860 lira EFT yapıldığı, onun da 13 bin 675 lira havale, 230 bin 524 lira EFT yaptığına dikkat çekilirken, Duran Ö'nün 2010-2015 arasındaki toplam maaşının 127 bin 81 lira olduğu, 2011-2014 yılları içerisinde hesabına toplam 399 bin 468 lira havale, 1 milyon 98 bin 8 lira EFT yapıldığı, şüphelinin de 394 bin 839 lirayı havaleyle gönderdiği kaydedildi.

Şüpheli Türker T.Y'nin 2010-2015 yıllarında toplam 207 bin 847 lira maaş aldığı bildirilen iddianamede, şüphelinin hesabına, 2011-2015 arasında toplamın 197 bin 79 lira havale, 29 bin 574 lira EFT yapıldığı, onun da 229 bin 675 lira havale gönderdiği, 2006-2015 arasında 952 bin 201 lira EFT gerçekleştiğine dikkat çekildi.

İddianamede, diğer şüphelilerin hesaplarındaki havale ve EFT hareketleri de ayrı ayrı aktarıldıktan sonra, bir kısmı futbol camiasında yer alan ve soruşturma sırasında 'bilgi sahibi' olarak ifadesi alınan kişilerin beyanları özetlendi.

- Baki Mercimek'in beyanı

Beşiktaş ve Gençlerbirliği kulüplerinde geçmişte futbol oynayan Baki Mercimek, şüphelilerden Faruk D. ile arkadaşları vasıtasıyla tanıştığını belirterek, şüphelinin, 'herhangi bir cemaate mensup olup olmadığını bilmediğini' ancak yaklaşık 2 yıl önce, Faruk D'nin tanıdığı ve imkanı olmadığını söylediği çocuklara yardım amacıyla 3 bin 500 lira gönderdiğini anlattı.

Şüphelilerden Erkan Ş'yi ise tanımadığını bildiren Mercimek, ancak bir futbolcu arkadaşının, 'yurt dışında kurban organizasyonu yapacaklarını' söylediğini ve 'kurban kestirip kestirmeyeceğini sorduğunu', bunun üzerine Erkan Ş'nin hesabına, iki kurban hissesi karşılığı bin 200 lira aktardığını kaydetti.

Mercimek, 'Bu paranın Fetullah Gülen örgütü ile bağlantılı kişi veya kişilere gittiği, gideceği yönünde herhangi bir bilgi sahibi olsaydım kesinlikle göndermezdim.' dedi.

İddianamede, şüphelilerin hesap hareketlerinin, gelirleriyle orantılı olmadığına yer verildi.

Şüphelilerin hesap hareketleri, bazı para transferlerinin açıklamalarındaki, 'abime hürmet ederim', 'abime saygılarımla', 'kasım-aralık ayları aidat', 'hizmetten alacağım vardı', 'maklube' gibi ifadeler, bazı şüphelilerin sosyal medya hesaplarındaki FETÖ'ye yönelik operasyonları eleştiren paylaşımlar, örgüt lideri Fetullah Gülen'e ait fotoğraflar, Gülen'in açıklamalarına ait paylaşımlar ve diğer deliller dikkate alındığında, 'şüphelilerin FETÖ mensubu oldukları, örgütten aldıkları talimatlar doğrultusunda örgüte finansal destek sağlamak amacı ile himmet topladıkları, örgütün düzenlediği ev sohbetlerine örgüt mensubu olmayan kişileri götürerek örgüte eleman temin etmeye çalıştıkları' ifade edilen iddianamede, şüphelilerin, bu şekilde atılı suçları işledikleri kaydedildi.

Mahkemenin iddianameyi kabul için 15 gün süresi bulunuyor. Bu sürede reddedilmeyen iddianame, kabul edilmiş sayılıyor.

- FETÖ/PDY hakkında bilgiler

İddianamede FETÖ/PDY'ye ilişkin çeşitli bilgilere de yer verildi.

Örgütün, kuruluşundan itibaren toplumun dini duygularını istismar ederek 'himmet' adıyla topladığı finansla, yurt içi ve dışında eğitim kurumları faaliyete geçirdiği, amaç ve ilkeleri doğrultusunda yetiştirdiği öğrencileri, mali ve siyasi gücü, örgütsel menfaat ve ideolojisi çerçevesinde kullanarak, devletin anayasal kurumlarını ele geçirmek, uluslararası düzeyde büyük ve etkili güç haline gelmek amacıyla hareket ettiği belirtildi.

Fetullah Gülen'in 'devletin tüm kılcal damarlarına sızma' talimatı doğrultusunda, örgüt üyelerinin, devlet kadrolarına atama sınavlarının sorularını önceden sağlayarak, örgüt üyelerine dağıttığı kaydedilen iddianamede, böylece devlette kadrolaşmanın sağlandığı aktarıldı.

İddianamede, örgütün 'gizlilik, hiyerarşik yapılanma, pelür kağıtlarıyla haberleşme, öz geçmiş raporu verme ve kod adı kullanma' gibi özellikleriyle diğer terör örgütlerinin örgütlenme taktiklerini uyguladığı ifade edildi.

Örgüt üyelerinin kamudaki görevlerine göre değil, örgüt içerisindeki rütbelerine göre hiyerarşiye tabi tutuldukları bildirilen iddianamede, kainat imamı ve mehdi olarak kabul edilen Gülen liderliğindeki örgütün 'danışman kadrosu, kıta, ülke, bölge, il, ilçe, esnaf, semt ve ev imamları' üzerinden örgütlenerek tabana yayıldığı, ayrıca kamu kurumlarının her birinin başına 'imam' olarak adlandırılan ve kurumların hiyerarşik yapılarında bulunmayan sorumluları atadığı belirtildi.

Kamudaki örgüt mensuplarının edindikleri bilgileri örgüte aktararak bilgi havuzu oluşturdukları, örgütün hedeflerine ulaşmak için buradaki bilgi ve belgeleri kendisine yakın medyaya sızdırıp, kamuoyu oluşturmak suretiyle kullandığı kaydedilen iddianamede, TÜBİTAK, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki örgüt üyelerinin çalışmalarıyla, üst düzey siyasetçi, asker, bürokrat, emniyet ve yargı mensupları, gazeteciler, bilim adamları ve tüm toplum kesimlerinin dinlendiği, elde edilen verilerin arşivlenerek örgüt çıkarları doğrultusunda kullanıldığı ifade edildi.

- Örgütün finans boyutu

Başta 'Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Devrimci Karargah, Tahşiye ve Kozmik Oda' olmak üzere çok sayıda soruşturmada kurguladığı delillerle, kendisine muhalif gördüğü kişilerin tutuklanmalarını sağlayarak tasfiye eden örgütün, artık devleti tamamen ele geçirdiği kanaatine vardığı ve 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırma ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs edecek nitelikte hukuk dışı eylemlerde bulunduğuna yer verilen iddianamede, örgütün,Türkiye'yi teröre destek veren devlet olarak göstermek amacıyla, Türkmenlere insani yardım götüren MİT'e ait TIR'ları silah zoruyla durdurup, MİT mensuplarını gözaltına aldığı kaydedildi.

Gülen liderliğindeki örgütün bilinen yasa dışı örgütlerden çok daha sıkı hiyerarşik yapılanması bulunduğu, ona doğrudan bağlı 'Tayin Heyeti', 'İstişare Kurulu', 'Mollalar Grubu' ve 'Meclis' olarak adlandırılan birimlerin olduğu, örgütün üst organlar olarak bu birimlerce yönetildiği aktarılan iddianamede, şu bilgilere yer verildi:

'Meclis'te alınan kararlar, meclis üyesi olan örgüt mensuplarınca silsile yolu ile en alt birimlere kadar iletilmektedir. Bu talimatlar hiyerarşi içerisinde yer alan 'dünya imamı, coğrafi bölge imamı, ülke imamı, bölge imamı, il imamı, ilçe imamı, semt imamı, mahalle imamı, ev imamı, ser rehberler, belletmenler, öğrenci ve cemaat mensupları' tarafından gizliliğe, istihbarata ve sır saklamaya özen gösterilerek koşulsuzca yerine getirilmektedir.'

Örgütün devamlılığı ve amaçları doğrultusunda eylemlerini sürdürebilmek adına maddi kazanımlar için birçok alanda ve çeşitli yollarla parasal kaynaklar oluşturma veya mevcut parasal kaynakları yapı bünyesine katmak için çeşitli faaliyet yürüttüğüne yer verilen iddianamede, örgütün destekçilerinin, yıllık gelirlerinin yüzde 5-20'sini örgüte verdikleri bildirildi.

Örgütün, maddi kaynak toplamak için faaliyetler yürüttüğü, 'bağış, infak, zekat, kurban ve himmet' adı altında kaynak topladığı aktarılan iddianamede, toplanan kaynakların bir kısmının örgütün amaç ve ideolojileri doğrultusunda insan kaynağı yetiştirmek üzere yurt içinde ve yurt dışında faaliyet gösteren ışık evleri, yurt, dershane ve okullara aktarıldığı, bir kısmının ise örgüt adına ticari faaliyetlerde bulunmak ve örgüt adına toplanan kayıt dışı finans kaynaklarını kayıt altına almak ve yasal yollardan elde edilmiş kaynaklar gibi göstermek amacıyla kurulan, yönetiminde örgüt mensuplarının ve örgütün güvenilir şahıslarının bulunduğu şirketlere gönderildiği belirtildi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —