Osmanlı İmparatorluğu?nun sahip çıktığı Macaristan Prensi 2?nci Rakoczi?nin, Tekirdağ?da yaşadığı ve müzeye dönüştürülen evin tek sorumlusu Ali Kabul, 35 yıldır müzenin hem yöneticiliğini hem de bakımını yürütüyor. Kabul, '35 yıldır Macaristan İstanbul Başkonsolosluğu?nun sigortalı ve maaşlı personeliyim. Burada, elimden geldiğince hizmet etmeye ve ziyaretçileri bilgilendirmeye çalışıyorum' dedi.
Avusturya?ya karşı bağımsızlık mücadelesi yürüten ve bu mücadelede başarısız olan Macaristan Prensi 2?nci Ferenc Rakoczi?nin, Osmanlı İmparatorluğu?nun davetlisi olarak, 1720-1735 tarihleri arasında misafir olarak kaldığı ev müzeye dönüştürüldü. Müzeye dönüştürülen evde 35 yıldır görev yapan Ali Kabul, evin temizliğinden rehberliğine kadar her işiyle ilgilenerek, eve gözü gibi bakıyor.
Ali Kabul, yaptığı açıklamada, Avusturyalıların Macaristan?ı işgal ettiği sırada, bağımsızlık mücadelesi başlatan Rakoczi?nin, bu mücadelede başarılı olamadığını, bunun üzerine beraberindeki yaklaşık 250 kişi ile Osmanlı topraklarına sığındığını ve Tekirdağ?da 15 yıldan fazla yaşadığını söyledi.
Rakoczi?nin, Tekirdağ?da yaşadığı evin 1931?de Macar hükümeti tarafından satın alınarak, aslına uygun olarak inşa edildiğini ifade eden Kabul, müzede 1981 yılında restorasyon çalışması yapıldığını, o sırada müzede çalışmaya başladığını ve restorasyon çalışmalarının sona ermesinin ardından müzede görev yapması için kendisine yapılan teklifi kabul ettiğini belirtti.
1981 yılından beri müzenin tek sorumlusu olduğunu belirten Kabul, 'Burası Tekirdağ Rakoczi Müzesi diye bilinen bir mekan. Tam adı 2?nci Ferenc Rakoczi. Bir Erdel Beyi ve Macar Prensi. 1703-1711 yılları arasında Avusturya?nın Macaristan?ı işgaline karşı Macaristan?daki özgürlük mücadelesine liderlik etmiş bir Macar önderi. Fakat yaptığı bu mücadelesinde Avusturya o dönemde çok güçlü olduğu için başarılı olamamış ve ülke dışına kaçmak zorunda kalmış. 1717 yılında dönemin Osmanlı Padişahı 3?üncü Ahmet, kendisini yardım ve destek vaadi ile Türkiye?ye çağırmış. Prens Rakoczi de çaresiz olduğu için daveti kabul ediyor. Rakoczi, Edirne ve İstanbul?da bir süre yaşadıktan sonra Tekirdağ?a yerleştiriliyor. 1720?de 44 yaşında geldiği Tekirdağ?da 1735 8 Nisan tarihinde 59 yaşında burada ölüyor Rakoczi' dedi.
Macar hükümetinin 1931 yılında binayı müze yapmaya karar verdiğini ifade eden Kabul, 'Macar hükümeti, Rakoczi?nin anısına burayı müze yapmaya karar veriyor ve o günkü Türk sahibinden para karşılığı satın alınıyor burası. Bina, ellerine geçer geçmez harap halde olduğu için yıkılıp, aslına uygun tekrar inşa ediliyor' diye konuştu.
'YAKLAŞIK 35 YILDIR MACARİSTAN İSTANBUL BAŞKONSOLOSLUĞU?NUN PERSONELİ OLARAK BURADA ÇALIŞIYORUM'
1981 yılında müzede yapılan son kapsamlı restorasyonda işçi olarak çalıştığını aktaran Kabul, 'Müzede 1981 yılındaki restorasyonda 8-9 ay kadar işçi olarak çalıştım ve bu süre içerisinde Macarcayı öğrendim. Daha sonra bana müzede çalışmam teklif edildi. Ben de kabul ettim. O günden bu yana, yaklaşık 35 yıldır Macaristan İstanbul Başkonsolosluğu?nun sigortalı ve maaşlı personeli olarak burada çalışıyorum' ifadelerini kullandı.
Pazartesi günü hariç müzenin hergün faaliyette olduğunu ifade eden Kabul, 'Pazartesi günleri hariç her gün sabah saat 9.00?da müzeyi açıyorum. Gün içerisinde müzeye gelen ziyaretçilere, müzenin tarihçesi hakkında elimden geldiğince bilgilendirmeye çalışıyorum' şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE?Yİ ZİYARET EDEN MACARLARIN HEMEN HEMEN HEPSİ BURAYI GEZİ PROGRAMLARINA ALIRLAR'
Macarların Rakoczi?ye büyük saygı duyduğuna dikkat çeken Kabul, 'Macar milleti, burada bir müze olduğunu, Rakoczi?nin Tekirdağ?da yaşadığını Türkiye?de mülteci olarak yaşadığını ve burada öldüğünü bilir. Türkiye?yi ziyaret eden Macarların hemen hemen hepsi burayı gezi programlarına alırlar' diyerek müzenin Macarlar için önemli olduğunu ifade etti.