Niğde?de 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılı 2. dönem 8. Sınıf Ortak sınavlarında Niğde?den 5 bin 470 öğrenci sınava girdi.
Niğde Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Yaşar, 8. sınıf ortak sınavların asıl amacının, öğrencinin başarısını anlık bir performansa dayalı olarak değil, geniş bir zaman dilimine yayarak belirlemek olduğunu söyledi.
Milli Eğitim Müdürü Yaşar, TEOG sınavıyla ilgili yayınladığı mesajında şunları kaydetti: ?Sizler normal olarak okulunuzda, kendi sınıfınızda, arkadaşlarınızla yıl içerisinde derslerinizden olduğunuz yazılı yoklamanın bir benzeri olan sınavlara tabi tutulacaksınız. Bu sınavlardan alacağınız notlar ve okuldaki başarılarınızın da katılımı ile bir üst okullara yerleşmiş olacaksınız. Sizlere önerilerimiz; Sınav hakkında olumsuz düşünce ve sohbetlerden uzak durun, kazanamayacağım, başaramayacağım gibi içsel konuşmalar yapmayın. Sınav performansınızı etkileyebilecek aktivite ve faaliyetlerden uzak durmanız sizlerin yararına olacaktır. Sınav yaklaştıkça yeni konu öğrenmek yerine konu tekrarı yapın. Günlük aktivitelerinizi değiştirmeyiniz. Diğer günlerdeki gibi okula gitmek için hazırlanın ve kahvaltınızı yapın. Okullarımızda sizlere yardımcı olacak öğretmenlerimiz olacak ve onların sizlere vereceği tavsiyelere mutlaka uyunuz. Sevgili öğrenciler şunu unutmayınız bu sınavlar sadece birer fırsattır. Her şeyin gönlünüzce olması dileğiyle başarılar dilerim.? dedi.
Velilere seslenen Müdür Yaşar, ?Bu sınavların çocuklarınız için bir ölüm-kalım meselesi olmadığını, yararlanılması gereken bir fırsat olduğunu, bu fırsat kaçırılsa bile hayatta başka fırsatların onları beklediğini, bir kapı kapanırsa başka bir kapının açılacağını bilmeniz gerekir.
Sizlere önerimiz negatif motivasyondan uzak durmak gerekir. Anne babalar çocuklarının motivasyonunu artırmak için; ?En az şu kadar net yapmalısın?, ?Başarılı olmalısın?? gibi söylemler başarmaya olan inançlarını zayıflatırken, zorunluluk ifade eden bu cümleler öğrencinin kaygısının artmasına neden olacaktır. Çocuğunuzdan beklentilerinizde gerçekçi olmaya çalışın; beklentileriniz ile çocuğunuzun yapabilecekleri birbiriyle uyumlu olursa çocuğunuzun yüksek kaygıları azalacaktır. Bu zor dönemde çocuklarınıza anlayışlı ve destekleyici davranın. Çocuklarınızı asla başka çocuklarla kıyaslamayınız. Çocuğunuzu takdir edin. Çocuğunuzun sürekli olumsuz yanlarını, yapamadıklarını vurgulamak yerine olumlu yanlarını görmek onun kendisine olumlu bakmasını kolaylaştırır. Öğrenci sınavda başarılı olamazsa yaşayacağı durumu bir ceza gibi göstermeyin: 'Eğer kazanamazsan, falan okula gidersin' gibi sözler onun gideceği okulu, yapacağı işi sevmesine imkân bırakmaz.
Anne-babaların çocuklarının başarısı için maddi-manevi her türlü fedakârlığı yaptığını biliyoruz. Karşılık beklemek de en doğal hakkınızdır. Fakat çocuğunuz gayret sarf ettiği halde sonuç istediğiniz gibi değilse, elinden gelenin o kadar olduğunu kabullenmek gerekir.
Çocuğun değerini sınavdaki başarısıyla eş tutmak, sonuçlarla ilgili olarak korkutmak, tehdit etmek, 'sen hele bir kazanama, o zaman görüşürüz' ya da, ?aile dostlarımızın hepsine rezil oluruz' gibi ifadeler gencin motivasyonunu değil kaygısını arttırır. Çocuk ailesinin ve başkalarının gözünde kendisinin değil, sınavdaki başarısının önemli olduğunu düşünür ve sınava gerçek dışı bir anlam yükler. 'Sen bizim evladımızsın. Seni seviyoruz ve hep seveceğiz' gibi ifadelerle öğrenci rahatlatılmalıdır. Bu rahatlama, öğrencinin sınavda daha iyi performans göstermesini sağlayacaktır.? şeklinde konuştu.
