'Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı'

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şencan: 'Program değerlendirmelerimiz için kendi gözden geçirmelerimiz olduğu gibi, Dünya Sağlık Örgütü ile de program gözden geçirmeleri yapıyoruz. Bugün Dünya Sağlık Örgütün?

ANKARA (AA) - Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Şencan, Türkiye'deki 'Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı'nın Dünya Sağlık Örgütü uzmanları ile gözden geçirilmesinin paylaşılacağını belirtti.

Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı değerlendirme tanıtım toplantısı, Ankara'da bir otelde düzenlendi.

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şencan, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Dr. Pavel Ursu, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisinden Dr. Joao Breda, açılış konuşmalarının ardından basın toplantısı düzenledi.

Şencan, şu anda bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de 'bulaşıcı olmayan hastalıklarla mücadele'nin hastalıkları önlemenin en öne çıkan başlığı olduğunu söyledi.

Bu kapsamda 2010'dan beri yürütülen programlar olduğunu belirten Şencan, bu programların Türkiye'de hem hükümet programı hem strateji programı hem de Halk Sağlığı Kurumunun stratejik planları çerçevesinde yer aldığını anlattı.

Programların yürütülmesinde birçok paydaşın olduğunu ifade eden Şencan, en önemli paydaşlarından birisinin ise Dünya Sağlık Örgütü olduğuna dikkati çekti. Şencan, 'Program değerlendirmelerimiz için kendi gözden geçirmelerimiz olduğu gibi, Dünya Sağlık Örgütü ile de program gözden geçirmeleri yapıyoruz. Bu kapsamda da bugün Dünya Sağlık Örgütünün yabancı uzmanları ile Türkiye'deki programın gözden geçirilmesi paylaşılacak, bunun için uzmanlarımız dört gün boyunca gözlem yaptılar.' dedi.

Program gözden geçirmelerin ön sonuçlarının uzmanlar arasında tartışılıp, paylaşılacağını dile getiren Şencan, daha sonra nihai sonuçların paydaşlarla aktarılacağını kaydetti.

- 'Mücadele takdire değer'

Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Dr. Pavel Ursu, Sağlık Bakanlığınca yürütülen programların gözden geçirilmesinin amaçları arasında olduğunu aktararak 'Dünya Sağlık Örgütü olarak, Avrupa'da gıda ve beslenme strateji planını uyguluyoruz. Bu plan çerçevesinde belirlediğimiz 2025 yılı hedeflerimiz var ve Türkiye'de de Sağlık Bakanlığının yürüttüğü stratejileri uygulamak için buradayız.' dedi.

Ursu, Avrupa bölgesinde kapsamlı bir değerlendirmeden geçen ilk ülke olan Türkiye'nin özellikle beslenme ve fiziksel aktivite ile bulaşıcı olmayan hastalık yükünün azaltılması konusundaki mücadelesinin takdire değer olduğunu vurgulayarak bu gelişmenin hem Türkiye hem de Avrupa için son derece önemli olduğunu belirtti.

- 'İlk adım, tuz tüketimini dengede tutabilmek'

Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisinden Dr. Joao Breda da Türkiye'nin sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite konusunda atmış olduğu adımlardan çok etkilendiğini söyleyerek 'Özellikle farkındalık arttırma çalışmaları Türkiye'de çok başarılı ilerliyor. Özellikle fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenme programı çerçevesinde atılan adımların Türkiye'yi iyi bir yere taşıyacağını düşünüyoruz.' dedi.

Türkiye'deki tuz tüketim oranına değinen Breda, şöyle devam etti:

'Türkiye'de kişi başına düşen tuz oranı oldukça yüksek. Bu tuzları hem tükettiğimiz gıdalardan alıyoruz hem de evde pişirdiğimiz gıdalarda da çok ciddi tuz kullanımı mevcut. Dolayısıyla atmamız gereken ilk adım tuz tüketimini dengede tutabilmek çünkü tuz tüketimi ne kadar yüksek olursa hipertansiyon gibi çeşitli kalp hastalıkları ile karşılaşma oranımız da o derece artıyor olacak.'

Trans yağların da çok ciddi bir sağlık problemi oluşturduğuna dikkati çeken Breda, bu yağların sadece hazır gıdalarda değil sokak ve restoranlardaki yemeklerde de bulunduğunu söyledi.

Fiziksel aktivitenin arttırılması, tuz tüketimin ve trans yağ tüketimin azaltılması ile Türkiye'de halk sağlığının korunmasında önemli bir başarı yakalanacağını vurgulayan Breda, Dünya Sağlık Örgütünün Türkiye'ye öneriler sunacağını, bunların başında da gıda ve içecek sektöründe bazı girişimlerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar olduğunu ifade etti.

Breda, önerileri arasında yaşam boyu yaklaşımın benimsenmesi ve Türkiye'de birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğinin olduğunu da kaydetti.