Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr.Cengiz Bahadır, ?skolyoz? diğer adıyla omurga eğriliği, omurganın sağa veya sola eğilmesi hususunda bilgi vererek, ?Skolyoz tedavisinde geç kalmayın? dedi.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr.Cengiz Bahadır, ?skolyoz? diğer adıyla omurga eğriliği, omurganın sağa veya sola eğilmesi hususunda bilgi vererek, ?Skolyoz tedavisinde geç kalmayın? dedi.
?Skolyoz da omurga sağa veya sola doğru eğimlenirken aynı anda bir dönme de meydana gelir? diyen Prof.Dr.Cengiz Bahadır, ?Normal bir omurgaya arkadan bakıldığında düz bir görüntüye sahiptir fakat skolyoz olan omurgada bir yada birkaç tarafa eğim vardır. Aynı zamanda skolyoz olan bir omurgaya yandan bakıldığında da sırtta kamburlaşma görülür. Skolyoz omurganın herhangi bir bölümünde tek başına görülebileceği gibi birden fazla bölümde de görülebilir? dedi.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr.Cengiz Bahadır, skolyoz tipleri hakkında şu bilgileri verdi:
?Skolyoz doğumsal olabileceği gibi herhangi bir sebep olmadan (idiyopatik) kendiliğinden de gelişebilir. Sık görülmemekle beraber altta yatan kas iskelet sistemi hastalığına bağlı olarak da skolyoz gelişebilir. İdiopatik yani birincil skolyoz bebeklikte ortaya çıktığı gibi ergenlik ve yetişkinlik dönemde de başlayabilir. Nöromusküler yani ikincil skolyozun sebebi birçok hastalık (serebral palsi, çocuk felci, kas hastalıkları) olabilir. Skolyozun ilerleyişi kişinin yaşı, cinsiyeti, eğriliğin tipi ve büyüklüğüyle farklılık gösterir. Skolyoz kız çocuklarında daha fazla görülmektedir. Hızlı büyümenin olduğu ergenlikte eğrilik hızlı ilerler. Eğer çift eğrilik varsa yani omurganın birden fazla bölümü etkilenmişse bu da skolyozun ilerleme potansiyelinin yüksek olduğunu gösterir.?
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr.Cengiz Bahadır, skolyoz belirtileri hakkında şöyle konuştu:
?Başın bir tarafa doğru eğimli olması. Göğüs kafesinde asimetri. Kürek kemiklerinden birinin diğerine göre daha tümsek şeklinde olması. Kalçalar ve omuz seviyeleri eşit olmaması. Kollar ile vücut arasındaki mesafenin eşit olup olmaması. Bacak eşitliklerinin aynı olmadığından şikayet edilmesi. Skolyozda tanı? Skolyozun tanısı için dikkatli bir muayene ve basit bir röntgen filmi yeterlidir. Yalnız her eğrilik skolyoz değildir. Skolyozda vertebra eğimi 10 derecenin üzerinde olmaldır. Bunun altındaki eğrilikler skolyoz olarak sınıflandırılmaz. Skolyozda Tedavi? Skolyozda erken tanı önemlidir. 40-50 dereceye ulaşmış skolyozlar genelde cerrahi olarak tedavi edildiğinden bu aşamalara gelmeden tanı konması önemlidir. Erken tanı ile tedavi çok daha başarılı olmaktadır. Erken yaşlarda özelikle ergenlik öncesi dönemde eğrilik fazla ise kişiye özel korse kullanılabilir. Skolyozun tedavisi her zaman özel egzersiz programları ile yapılmaktadır. Bunlardan en önemlisi olan Schroth methodu, kendisi de skolyoz olan Katherina Schroth tarafından geliştirilmiştir. 1921 yılında Schroth tarafından uygulanmaya başlayan üç boyutlu egzersiz tedavisi günümüzde gelişerek ve başta Almanya olmak üzere birçok ülkede yaygınlaşarak uygulanmaya devam edilmektedir. Egzersizler özellikle skolyozlu omurganın konkav tarafına nefes alınması ve ayna karşısında kişinin deformitelerini düzeltme temeline dayanır. Kişi ayna karşısında öğretilen duruşlar ve egzersizler ile duruş kontrolünü sağlayarak, bu düzgünlüğü günlük yaşamında nasıl devam ettireceğini öğrenir. Günlük yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi, kamburluk ve çukurlukların düzeltilmesi. Kollar ile vücut arasındaki mesafenin eşit olup olmaması. Bacak eşitliklerinin aynı olmadığından şikayet edilmesi. Skolyozda tanı? Skolyozun tanısı için dikkatli bir muayene ve basit bir röntgen filmi yaterlidir. Yalnız her eğrilik skolyoz değildir. Skolyozda vertebra eğimi 10 derecenin üzerinde olmaldır. Bunun altındaki eğrilikler skolyoz olarak sınıflandırılmaz. Skolyozda Tedavi? Skolyozda erken tanı önemlidir. 40-50 dereceye ulaşmış skolyozlar genelde cerrahi olarak tedavi edildiğinden bu aşamalara gelmeden tanı konması önemlidir. Erken tanı ile tedavi çok daha başarılı olmaktadır. Erken yaşlarda özelikle ergenlik öncesi dönemde eğrilik fazla ise kişiye özel korse kullanılabilir. Skolyozun tedavisi her zaman özel egzersiz programları ile yapılmaktadır. Bunlardan en önemlisi olan Schroth methodu, kendisi de skolyoz olan Katherina Schroth tarafından geliştirilmiştir. 1921 yılında Schroth tarafından uygulanmaya başlayan üç boyutlu egzersiz tedavisi günümüzde gelişerek ve başta Almanya olmak üzere birçok ülkede yaygınlaşarak uygulanmaya devam edilmektedir. Egzersizler özellikle skolyozlu omurganın konkav tarafına nefes alınması ve ayna karşısında kişinin deformitelerini düzeltme temeline dayanır. Kişi ayna karşısında öğretilen duruşlar ve egzersizler ile duruş kontrolünü sağlayarak, bu düzgünlüğü günlük yaşamında nasıl devam ettireceğini öğrenir. Günlük yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi, kamburluk ve çukurlukların düzeltilmesi, mobilizasyon ve egzersiz bu tekniğin temel elementleridir. Egzersizler nefes temelli olduğu için yapılan çalışmalarda akciğer kapasitesinde iyileşme, eğrilikte azalma ve gövde duruşunda düzelme görülmüştür. Geleneksel skolyoz tedavilerine göre daha başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Method her yaş grubunda uygulanabilmektedir. Genelde 15 seanslık bir egzersiz programı ile bu teknik hastaya iyice öğretilir ve hasta bu egzersizleri hiç bırakmadan uygulamaya devam eder. Bu egzersiz tekniği sayesinde özellikle çok ilerlememiş eğriliklerde son derece başarılı sonuçlar alınmaktadır.?