ANKARA (AA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, rüzgar enerjisi sektöründe her konunun alım garantisine bağlanmaması gerektiğine işaret ederek, 'Elektrik fiyatlarına etkisi minimum, arz güvenliğine etkisi maksimum seviyede olacak bir model üzerinde çalışmamız gerekiyor.' dedi.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği'nin (TÜREB) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda düzenlenen sektör toplantısında konuşan Dönmez, Bakanlık olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) YEKDEM'le ilgili düzenlemesini desteklediklerini ve eğer sabırlı davranılırsa bu düzenlemenin faydasını herkesin göreceğini anlattı.
Rüzgar enerjisi sektöründe Türkiye'nin hedefleri olduğunu hatırlatan Dönmez, 'Bu hedeflere ulaşmamız için çözmemiz gereken bazı başlıklar var. 'Rüzgar yatırımlarında izin sürelerini nasıl kısaltırız, rüzgar enerjisini sisteme entegre edecek altyapıyı nasıl hazırlarız ve destek mekanizmalarının geleceğini nasıl şekillendiririz' sorularına cevap arayacağız. Burada sektör temsilcilerinin de görüşleri yol haritamızı hazırlamakta katkı sağlayacak.' ifadelerini kullandı.
Yatırımcıların en çok nerede vakit kaybettiklerini öğrenerek süreçleri kısaltmaya çalışacaklarını aktaran Dönmez, yatırımları takip edebilmek için Enerji Yatırımları Takip ve Koordinasyon Kurulu'nun kurulduğunu söyledi.
- 'Alım garantisine getirip kilitlemeyin'
Dönmez, yenilenebilir enerji kaynaklarına verilen alım garantileri konusunu şöyle değerlendirdi:
'Rüzgara 20 cent alım garantisi verelim desek hepiniz mutlu olursunuz, ama bu alım garantisinin elektrik fiyatlarındaki artışa yansıması ile 3 seneye kalmaz Türkiye'de rüzgar konuşulamaz hale gelir. Bunun için elektrik fiyatlarına etkisi minimum, arz güvenliğine etkisi maksimum seviyede olacak bir model üzerinde çalışmamız gerekiyor. Rüzgar enerjisinin istihdam, sanayi ve Ar-Ge'deki payının arttırılması gerekiyor, her şeyi de alım garantisine getirip lütfen kilitlemeyin. Herkes 10 model çalışırken bizim '7-8 cent alım garantisi olsun' tartışması yapmamız artık işlemiyor, yenilikçi modellere ihtiyacımız var. Dinamik bir sektördeyiz, 8-10 sene önceki modeller bugünkü durumu taşıyamayabiliyor.'
Geçen hafta Elektrik Piyasası Kanunu'nda değişiklik yapılmasını içeren kanun teklifinin TBMM komisyonunda onaylandığını anımsatan Dönmez, bu teklif ile getirilecek yarışmanın 'fiyat üzerinden eksiltme' modeli ile yapılacağını ve bu modelin de tüketiciye daha uygun maliyetli enerjisi sağlayabilmek için avantajlı olduğunu vurguladı.
- 'TÜREB'e ödev'
Dönmez, Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) ve TÜREB'in ortak bir platform oluşturup rüzgar enerjisinde bir yol haritası üzerinde çalışabileceğini belirterek, şunları kaydetti:
'Burada TÜREB'e bir ödev veriyoruz. 'Önümüzdeki 5 sene içinde rüzgar enerjisi stratejisi ne olmalı' sorusunu her yönüyle kapsayan analitik bir rapor istiyoruz. 1 Ekim 2016'da bu raporun sunulmasını istiyoruz. Ayrıca, orman izinlerini de müzakere ediyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız olacak. Kamulaştırma konusunda eski ve hızlı modele dönmek için çalışıyoruz. Bu kararları EPDK'nın alması için çalışmamamız yapacağız. Son olarak da, düzenlemeden önce yatırımcının yasal olarak sahip olduğu hak ve menfaatlere dokunmayacağız. Yatırımcılara uygulanacak geriye dönük bir uygulama olmayacak ama yeni kararlar sisteme yeni girenleri etkileyebilir.'
- 'HES potansiyelinin yarısı kullanılıyor'
TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Cihan Pektaş da Türkiye'de artık enerji yatırımlarının çevreye daha duyarlı bir şekilde yapıldığını ve bir çevreci olarak bu değişimleri görmenin mutluluk verici olduğunu aktardı.
Türkiye'de hidroelektrik santrallerinden üretilen elektriğin geçen yıl 96 milyar kilovatsaate ulaştığı bilgisini paylaşan Pektaş, 'Bu miktar 11 milyar lira ithalat azalımı anlamına geliyor. Şu an hidroelektrikte potansiyelin yarısı kullanılıyor. Tüm potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.' ifadelerini kullandı.