Türkiye?deki Digital Değişime Ceo Bakışı Raporu toplantısında konuşan TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, sadece verimlilik artışına yönelik teknolojinin katkısının artık tıkandığını belirterek, 'Farklılaşmak ve ezberbozan in
Türkiye?deki Digital Değişime Ceo Bakışı Raporu toplantısında konuşan TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, sadece verimlilik artışına yönelik teknolojinin katkısının artık tıkandığını belirterek, 'Farklılaşmak ve ezberbozan inovasyonlar yapmak için dijital değişimi içselleştirmek ve daha da önemlisi yönetmek gerekli' dedi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes?ın ?Türkiye?deki Digital Değişime Ceo Bakışı Raporu? toplantısında konuştu. Günümüzde 3,4 milyar internet kullanıcısı, 3,8 milyar mobil kullanıcı ve 2,3 milyar sosyal medya kullanıcısı olduğu telaffuz edildiğini belirten Symes, 2020 yılında mobil kullanıcı sayısının 5,5 milyara ulaşması ve daha da önemlisi bunun dünyada elektrik ve temiz suya ulaşabilen veya araba sahibi insan sayısından daha fazla olması öngörüldüğünü söyledi.
Dijitalleşmenin bireylerin hayatını etkilediği gibi iş dünyasını da dönüştürdüğünü kaydeden Symes, 'Değişen ve çeşitlenen müşteri beklentileri ile verimlilik ve rekabet baskısı öyle bir noktada ki, yenilikçi fikirlere yatırım yapmak; tasarım, üretim ve sunumda teknolojiyi odağa yerleştirmek artık hepimiz için kaçınılmaz. Her toplantımızda tekrarlıyoruz ancak dijital değişime ayak uyduran şirketler ve ülkeler, küresel rekabet ortamında sürdürülebilir bir büyüme yakalayabilecek. TÜSİAD olarak biz de bu anlayışla dijital ekonomiyi çalışmalarımızın merkezine koyduk. Dijital değişimi bu kez CEO?ların gözünden ele alan raporumuzu TÜSİAD, Samsung, Deloitte, GfK işbirliği ile gerçekleştirdik. Küresel Rekabetçilik Endeksi gibi birçok çalışma bize Türkiye?nin rekabet etme yeteneğini henüz yeterince geliştiremediğini çok açıkça gösteriyor. İhracatımızda yüksek teknolojili ürünlerin payı yüzde 3,7 çok düşük. Oysa Avrupa Birliği?nde bu oran yüzde 15. Bizde üretimin yüzde 38?i düşük teknoloji ile gerçekleşiyor. Çok daha önemlisi girişimlerimizin yaklaşık yüzde 60?ı düşük teknoloji ile çalışıyor. Yani bir yandan girişimciliği özendiriyoruz, gurur duyuyoruz ama yüzde 60 düşündürücü bir rakam' dedi.
Dijitalleşen bir dünyada bu tablonun sürdürülebilir olmadığını herkesin gayet net bildiğini vurgulayan TÜSİAD Başkanı, nesnelerin interneti (Internet of Things) kavramı ile artık insan ve makinelerin iletişime girdiği bir dönemi geride bırakıldığını, M2M (makinadan makinaya) denilen, makinelerin kendi aralarında iletişim kurmaya başladığı bir döneme girildiğini belirterek, 'Önümüzde daha akıllı endüstriler, akıllı şehirler ve sonunda daha akıllı bir yeryüzü var. Tüm bu gelişmeler sanayiyi de yeni bir evreye, Sanayi 4.0?a taşıyor. Hatırlatmak gerekirse sanayi 4.0?ı, değer zincirlerinin parçalarının sadece kendi içlerinde otomasyonunun ötesinde, birbirleri ile entegre olması olarak tanımlıyoruz, bu son derece önemli. Entegrasyonun en önemli özelliği ise, tüm değer zinciri adımlarının birbiriyle gerçek zamanlı ve sürekli iletişim içinde olması. Bu sayede akıllı ve kendisini uyarlayan bir sanayi sürecine ulaşma vizyonu ortaya çıkıyor. Bu vizyon ?daha hızlı, daha esnek, kalitesi daha yüksek ve daha verimli? bir sanayi yolculuğuna bizi götürüyor. Dolayısıyla TÜSİAD olarak, Sanayi 4.0?a uyum kabiliyeti çok önemli bir gündem maddemiz. Nitekim BCG ile Sanayi 4.0 projemiz kapsamında daha önce çeşitli sektörlerden yöneticilerle gerçekleştirdiğimiz ankette hem farkındalığın yüksek olduğunu, hem de Sanayi 4.0 teknolojileri kapsamında yapılacak yatırımların küresel değer zincirinden aldığımız payı arttıracağı konusunda herkesin hemfikir olduğunu sevinerek gördük. Sadece sanayi kuruluşlarının Sanayi 4.0?ı uygulamaya başlamasının, faydalardan yararlanmak için yeterli olmayacağı, tüm paydaşların ortak çabası ve bütüncül politikalar gerektiğini de bir kez daha vurgulamak isterim' diye konuştu.
Dijital değişimin küresel nitelikte olması ve tüm sektörler üzerinde etki oluşturması, bu bütünsel yaklaşıma olan ihtiyacı teyit edildiğini ve ?Dünya Ekonomik Forumu?nun ?Sektörlerin Dijital Dönüşümü? raporunda, 10 yıl içinde tüm sektörlerdeki dijital değişimin sanayi ve toplum nezdindeki kümülatif değerinin ?iş, karbon emisyonu, kurtarılan hayatlar ve tüketici faydalarının toplamı olarak? 100 trilyon doları aşabileceği belirtildiğinin altını çizen TÜSİAD Başkanı Symes, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bu son derece önemli bir rakam. Bir diğer araştırmaya göre ise ekonomik aktivite içerisinde dijital teknolojilerin penetrasyonunun artması, 2020 yılına kadar dünyanın ilk on ekonomisinin gayri safi yurt içi hasılasına yaklaşık 1,36 trilyon dolar katkı sağlayacak. Dolayısıyla sanayi ve hizmet sektörlerinde şirketlerin dijital teknolojileri yakından takip etmesi ve kendi iş modelleri üzerindeki etkilerini, fırsatları ve yol haritalarını hazırlamaları büyük önem taşıyor. Makro politikalar düzeyinde, ülke çapında bilgi iletişim teknolojileri altyapısının gelişmesinin desteklenmesini ve eğitim politikaları ile gerekli nitelikli çalışan ihtiyacının karşılanmasını önemli öncelikler olarak görüyoruz. Kreatif, yenilikçi, disiplinler arası düşünebilen, bilişim yetkinliklerine sahip, özellikle ?fen, teknoloji, mühendislik, matematik?, yani İngilizce kısaltmasıyla STEM yetkinliği olan işgücünün önemini TÜSİAD olarak sürekli vurguluyoruz. Önümüzdeki günlerde bu konuda daha kapsamlı çalışmalarımızı bizlerden duyacaksınız. Ancak gençlerimize katma değeri yüksek beceriler kazandırarak dijital değişim rüzgarını yakalayabileceğimize inanıyoruz'.
Bugün tanıtımı yapılan ve Samsung Electronics, Deloitte ve GfK ortaklığında gerçekleştirilen çalışmada, dijital değişim süreci CEO?ların gözünden kapsamlı olarak ele alındığını bildiren Symes, sözlerini şöyle tamamladı: 'Şirketin bir bütün olarak dijital değişimini sağlamak için güçlü ve kapsayıcı bir dijital stratejinin oluşturulmasını ve inovatif bakışın kurum kültürüne yerleştirilmesini önemli bir gereklilik olarak görüyoruz. Bu noktada ?dijital vizyona sahip liderler?in oynayacağı rol belirleyici olacak. Araştırmamızda, dijital değişim konusunda hangi sektörde olursa olsun CEO?lardaki farkındalığın yüksek olduğunu görmek memnuniyet verici. Kurumların dijital olgunluk düzeyi, dijitale yapılan yatırımlar, dijital kanallardan elde edilen ciro, dijital süreçten sorumlu üst düzey yönetici atanması gibi bileşenler bakımından önümüzde katedilecek önemli bir mesafe olduğu görülüyor. Şunu hepimiz iyi anlamalıyız; sadece verimlilik artışına yönelik teknolojinin katkısı artık tıkandı, farklılaşmak ve ezberbozan inovasyonlar yapmak için dijital değişimi içselleştirmek ve daha da önemlisi yönetmek gerekli'.